Kandırıldık!

Geçtiğimiz günlerde BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş partisinin Karabük il kongresinde yaptığı konuşmasında ve daha sonra değişik basın organlarıyla yaptığı açıklamalarda ülkemizin içinde bulunduğu problemleriyle ilgili gündem belirleyici açıklamalarda bulundu. 

Özellikle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişte Sayın Baş'ın, "Millet adına söylüyorum, millet olarak kandırıldık, hep siz kandırılamazsınız ya" söylemesi çok dikkat çekti. 

Evet, bu sefer de maalesef millet olarak kandırıldık. 

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Başkanlık sistemi ile her şeyin çok hızlı olacağı", sözünün hatırlatmasına şu şekilde karşılık verdi:

"Devlette yönetimin hızlı değil mantıklı olması gerekiyor. Bu mantık da tek bir kişiye bağlanamaz. Devlette yönetim çok hızlı… Biz teknoloji şirketi miyiz? Biz esnaf mıyız müşterimize hızlı cevap verelim. Devletin mantıklı hareket yapması lazım. 

Nedir bu. Topluca istişareler sonucu ulaşılabilen en doğru en makul nokta. Ben böyle düşündüm böyle yaptım, ben bu bakanı atadım, bu vekile şöyle bir gömlek giydirdim vs. İşte bunlar geliyor geliyor işin sonunda, çocuk kurdeleyi erken kesti diye kafasına vuruyoruz. Böyle olmaz bu iş. Sorumluluk, hesap verilebilirlik... Devleti yöneten kişi kime hesap verecek. Bu ülkeyi ben yönetiyorsam belli periyodlarla çıkarım vatandaşıma rapor veririm." 

Cumhuriyetimizin kuruluşundaki "kuvvetler ayrılığı" ilkesinin fiili olarak ortadan kaldırılması olan bu sisteme geçişle, evet şimdi düşününce, kandırıldığımızı daha iyi anladık. 

Milletimizin önüne öyle vaatler kondu ki, yaygın medyanın da gücü ve hükümet olmanın avantajlarıyla halk ne olduğunu anlamadan iş bitmiş. Atatürk'ün kurduğu parlamenter sistemden Türk milleti kendi oylarıyla vazgeçti. 

O zamanlar muhalefet de yanlış stratejiler ve okumalarla bu işe dolaylı olarak destek oldu. Yalnızca BTP'nin merhum Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk çizgisinde dik duruş sergileyerek bu oyunun içinde olmayacağını ilan etti. Partisini bu oylamanın dışında bırakarak milletin dikkatini çekmek istedi. Bu konuyla ilgili çok gayret gösterdi. Ve tarihi bir söz söyledi: "Bu referandumla yapılan anayasa değişikliğiyle demokratik krallığa geçiliyor." Ama millet bu kutlu söze kulak vermedi. Vaatlere kandı. 

Yeni sistemin uygulanmasıyla;

Yoksulluk işsizlik ortadan kalkacaktı. 

Tüketici Hakları Derneği'ne göre, Türkiye'nin yüzde 20'si açlık, yüzde 80'i ise yoksulluk sınırı altında yaşıyor. 

Faiz düşecek, enflasyon tek haneli rakamlara düşürülecek denmişti. Yıllık yüzde 12,15 olan tüketici enflasyonu en iyimser bir şekilde yüzde 25,24 ile zirveyi gördü ve politika faizi gibi 15 yılın rekorunu kırdı.

İstihdam artarak milletin refah seviyesi artacak denmişti. 

TÜİK verilerine göre, Mart 2018'de yüzde 47,1 olan istihdam oranı bir yıl sonra yüzde 45,4'e düştü. Genç işsizliği Mart 2018'de yüzde 17,7 idi, bir yıl içinde yüzde 25,2'ye çıkarak Türkiye tarihinin rekorunu kırdı.

Tarım sübvanse ve düşük faizli kredilerle desteklenecek denmişti. 

Önemli bir tarım ülkesi olan Türkiye'de çiftçiler, girdi maliyetleri nedeniyle ürettiğinin karşılığını alamamaktan yakınıyor. Son yıllarda Türkiye'de tarım sektöründe istihdam hayli düştü.

Sanayi ve esnaf kesimi de aynı şekilde desteklenecekti. 

Resmî kayıtlara göre 2020'de 120 bin esnaf iflas başvurusunda bulundu, çok daha fazlasının ödeme gücü olmadığı için hukuki süreci başlatamasa da dükkanını kapattığı gerçeği ortada. 

"Dolar döviz düşecek bu kadar emin konuşuyorum" demişti, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan 11 Temmuz 2018'de. Bunu dediğinde dolar/TL kuru 4.87'ydi, şimdi 8.43.

Bu kandırılma listesi bu şekilde uzar gider. Yaşayanlar ve yaşananlar ortada. Bu problemler çözümsüz değildir. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın bir konuşmasından bir kesit bize çözümün adresini gösteriyor.

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'nin kendini tamamlamış ve ispatlamış bir model olduğunu ifade eden BTP lideri Hüseyin Baş, "Bu, Rusya'da, Çin'de uygulanan bir model... Biz 2013 yılının Şubat ayında merhum Genel Başkanımız, Babam Prof. Dr. Haydar Baş ile birlikte Rusya'ya gittik. Babam, Rusya Parlamentosu'nda bu modeli 4.5 saat boyunca anlattı. Orada LDP Genel Başkanı Vladimir Jirinovski salondaydı. Putin başdanışmanı vesilesiyle bunu dinledi ve o günden bugüne bu modeli uyguluyorlar. Dolayısıyla bu dünyada uygulanan ve kendini tamamlamış bir model. Biz de ekonomik koşullar açısından bunu uygulayacağımızı söylüyoruz. "

"Bu problemleri AKP dahil hiçbir partinin çözme ihtimali yoktur. Çünkü partiler ekonomiye kapitalist sistem üzerinden bakıyorlar. Mevcut ekonomik düzende her zaman belli bir sermayedar grubu var. 

Mesela serbest piyasa diyorlar. Böyle bir yalan olabilir mi, serbest piyasa diye bir şeyin olduğuna kim inanır? Serbest piyasa tekelleşmiş 3-5 tane şirketin fiyatlandırmayı belirlediği piyasadır. Serbest diye adını koydukları şey aslında tekelleşmiş bir piyasa türüdür."

"Bu işler düzelir. 

Bu Atatürk vizyonu taşımak ve Atatürk'ün ışık tuttuğu yolda yürümekle olur. Bize lazım olan bu. Biz Atatürk'ün ışık tuttuğu yolda yürürsek başkaca hiçbir sorunla karşılaşmayız."