Aylardır hemen hemen her gün kamu kurumlarında bir rotasyon, görevden alma vs. gibi haberlerle karşılaşıyoruz. Emniyetten, yargıdan ve diğer kurumlardan 10 binden fazla kamu görevlisi, görevlerinden alınıp başka yerlere sürüldü. Neden? Resmi olarak bir sebep açıklanmadı, açıklanmıyor. Yargıya altı, yedi kişiden başka sevk edilende yok. Onlarda serbest bırakıldı? Ama meydanlarda ve ekranlarda devleti yönetenler tarafından (hükümet), görevlerinden alınan bu binlerce kişi için, "Bunlar cemaatçi, haşhaşi, vatan haini, ajan, devlet aleyhine çalışıyorlar, devletin bilgilerini birilerine servis ediyorlar" vs. diye fişlendi, zan altında bırakıldı, millet nazarında hain konumuna düşürüldü?Normalde haklarında bu kadar ağır iddia ve suçlamalar olan kamu görevlileri görevlerinden el çektirilir, açığa alınır, yargıya sevk edilir. Yargı sürecinden sonra eğer suçlularsa hapse girerler, suçları yoksa göreve iade edilirler. Ama bizde tam tersi oluyor. Bu (zanlı) insanlar şimdi (atıyorum) Ankara'da, İstanbul'da değil de, Malatya'da, Mardin'de görev yapıyorlar. Ne görevi? Devlet (kamu) görevi. Eğer bu insanlar, iktidarın isnat ettiği ihanete varan suçlara karışmış ise nasıl hala devlet kurumlarında çalışıyorlar? Kim bunların çalışmasına izin veriyor? Yok! Eğer iktidar, göz korkutma veya koltuğu sağlama almak için bu insanları yem etmişse, bunun sosyal, ahlaki ve manevi tanımı nedir? Artı bu saatten sonra bu insanlar (cemaatçi olsun veya olmasın) yaptıkları iş açısından, devlete ve millete bir hayırları dokunur mu? Artı böyle bir fişleme ile (az veya çok) devlet (hükümet) kendine düşman bir kitle oluşturmuş olmuyor mu? Artı ben (vatandaş olarak) bundan sonra polise, savcıya, hakime, öğretmene vs. nasıl güveneceğim? * * *Yüzleşme"İnsanların mahremine girmek, kaydedip şantaj amacı ile kullanmak güzel dinimizin hiçbir ilkesiyle bağdaşmaz." Bu cümleyi Erdoğan, Kutlu Doğum Haftası etkinliğinde sarf etti. Doğru bir cümle ama sorum var; Dinimizin hiçbir ilkesiyle bağdaşmayan herhangi bir şey (ne olursa olsun) siyasetin ilkeleriyle bağdaşabilir mi? Konu şantaj ve mahremiyetin deşifre edilmesi. Hatırlarsanız! Bu taktikle tamda seçim öncesi (2011) ana muhalefet partisi lideri koltuğundan olmuş, MHP vekilleri adaylıktan çekilmiş, bu iki parti millet nazarında değer kaybettikleri gibi iktidar partisi bu olayları meydanlara taşıyarak bayağı bir oy kazanmıştı. Mahremiyet, özel hayat tepkilerine, uyarılarına bizzat Erdoğan; "Bunların neresi özel. Genel bunlar genel" diyerek, dini ve siyasi olarak tanımlanamayan (!) bir duruş ortaya koymuştu. Tabi MHP bu konunun üzerine pek fazla gitmedi. Kim yaptı, kim yaptırdı, amaç neydi vs. gibi soruları ciddi bir biçimde sormadı, sorgulatmadı? Ama Baykal kaseti gündem de ve bu kasetin montaj olduğunu resmi kurumlar, o günlerde onaylamıştı. Şimdi ise yeni bilgiler ve daha vahim iddialar ortalıkta dolaşıyor. Erdoğan bu kasetle ilgili olarak; "MİT'e talimat verdim, konu aydınlanacak" diyor. Ama CHP genel başkanı Sayın Kılıçtaroğlu tam aksini iddia ediyor. Bir televizyon kanalında anlattıkları ise dehşet verici bilgi ve iddialar içeriyor?Kılıçdaroğlu şöyle diyor; "? Erdoğan, MİT'e böyle bir talimat vermedi. Çünkü böyle bir talimat verse kesinlikle MİT, gidip asıl fail olarak onu yakalayacaktı, bulacaktı onu? Ben gözlerimle gördüm. (Erdoğan'ın) Gözlüğünü takıp o kasetleri izlediğini gözlerimle gördüm. Bir değil birden fazla kaseti izlediğini? ? Video kaydı. Dizüstü bilgisayarda, Erdoğan'a izlettiriliyor ve konuşuluyor. İnternette yayınlanan ses kayıtları. İzletenler aynı zamanda Erdoğan'ı da görüntüye alıyorlar. Dizüstü bilgisayarın üstündeki kameradan. Erdoğan'ı da görüntüye alıyorlar. O konuşmalar internete düşen konuşmalardır?" O Zaman tarih 2011'di. Şimdi 2014 ve Erdoğan şöyle diyor; "İnsanların mahremine girmek, kaydedip şantaj amacı ile kullanmak güzel dinimizin hiçbir ilkesiyle bağdaşmaz." Hangi dinin?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025