Allah(cc) nasip etti bu sene Ramazanda kutsal topraklarda bulunduk. "öyle güzel mekân ki" yazımızla da "Umre" ziyaretimiz hakkında bazı duygularımızı paylaşmaya çalıştık.Bulunduğumuz mekânların güzelliklerinin, anlatmakla anlaşılması mümkün olmadığından, ancak yaşayanların anlayabileceğinden bahsettik. Çünkü insanın inancının, gönül âleminde kuvvetlenmesinde soyut olan bazı şeylerin somutlaşmasının ayrı bir önemi ve zevki vardır. Namaz için günde beş vakit yöneldiğimiz Kâbe'yi gözümüzle görmek, elimizle dokunmak, müşahede etmek, manevi hazların en yücesine en kutsalına ulaşmak çok ama çok farklıdır. Allah cümlenize bu hazzı duymayı nasip eylesin.Kâbe, görüntüsünün yanında temsil ettiği mana bakımından da büyük bir öneme haizdir. Kâbe'nin temsil ettiği "tevhit inancıdır." Kur'an-ı Kerim'de; "İnsanlar için yeryüzünde kurulan ilk ev, Mekke'de bulunan mübarek ve âlemler için hidayet kaynağı olan Kabe'dir" (Al-i İmran, 3/96) buyurulur.Tahrip edilmiş dinlerin şimdiki uygulamaları tevhit inancının zıddıdır. Kâbe'nin duruşu, etrafındaki 24 saat durmayan faaliyetler; namaz ve tavaf, insanlara adeta tevhit sırrını, birlik ruhunu, telkin etmektedir. Hıristiyan ve Yahudilik inancındaki teslis inancını ve sahte ilahları kökten silen, tevhit inancını sürekli haykıran bir görüntü arz etmektedir. Dünyanın her tarafından İslam inancına evet diyen; her ırk ve milletten, kadın erkek, yaşlı genç, imkân bulan hemen herkes, bu manevi lezzetten nasiptar olmak üzere buralara gelerek, "tevhidi" tasdik etmeye çalışmakta "tavaflarını" ve diğer ibadetlerini topluca yerine getirmektedirler.Kâbe deki "tavaf"; (Kâbe etrafında Hacerül Esvet tarafından başlayıp, yedi defa dönmek fiiline tavaf denir) günün 24 saatinde, sürekli bir dönüştür. Yörüngesi etrafında dönen cisimleri andıran bu görüntüyü görmek, en güzeli bu yörüngede dönenlerin içinde bulunmak; ayrı bir değer, ayrı bir zevki manevidir. Umre ziyaretindeki izlenimlerimle şimdi Dinlerarası diyalogun papalık misyonunun gerçek bir parçası olduğunu ve çok sinsice hazırlanan bir tuzak olduğunu daha iyi anlamaktayım. Hıristiyan batı, İslam âleminin başsız, birliksiz halinin devam etmesi için elinden gelen her türlü yola başvurmaktadır. Bunlardan bir de Dinlerarası diyalog faaliyetleridir. Müslümanlar, yeraltı ve yerüstü birçok zenginliğe sahip olmalarına rağmen hala batının, ekonomik ve kültürel sömürgesi konumunda görünmektedir. Sinsice hazırlanan son çağın en tehlikeli senaryosundan Hıristiyan batının muradı; "Müslümanlar kendi aralarında diyalog kurmasınlar, birbirlerinin dertlerini, mutluluklarını paylaşmasınlar. Aralarındaki ihtilafları gündem etsinler, tevhitten uzaklaşsınlar, bölük pörçük olsunlar." Mantığıdır.Çünkü Müslümanlar kendi aralarında bir güç birliğine gidecek olsalar inanın dünyada ve Ahirette sırtlarının yere gelmesi asla mümkün değildir. Kutsal topraklara ibadet kastıyla gelen dünya Müslümanlarının mutlaka birbirleriyle kültürel ve ekonomik bağları kuvvetlendirilmelidir. Bu birliktelik; yıllık istişare konumuna getirilmelidir.Birbirleri arasında diyalog yapmaları halinde; dilleri, örfleri, farklı olan, fakat inançları bir olan Müslümanların, birbirleriyle olan münasebetlerinin gelişmesine, gerek ticari gerek kültürel birlikteliklerin sağlanmasına sebebiyet verir. Bu vesileyle, oluşacak güç sayesinde İslam âlemi zulüm ve işgallerden, gizli ve açık sömürüden, tehditlerden kurtulmuş olurlar. Kâbe insanlara, özelliklede Müslümanlara bu birliği lisanı haliyle haykırmaktadır. "tevhide yönelin" "Topluca Allah'ın ipine sarılın, ayrılmayın. Ve Allah'ın üzerindeki nimetini hatırlayın. Hani, siz; düşman idiniz de O, kalplerinizin arasını uzlaştırdı da, O'nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz; bir ateş uçurumunun tam kenarında iken, sizi oradan doğru yola eresiniz diye kurtardı. Allah ayetlerini size işte böylece açıklar." (Al-i İmran: 103)Rabbim; cümlemize bu sesi duymayı, görmeyi nasip eylesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025