İyi ki varsın Hocam

Sayın Başbakanım; siyasi hayatınızda iki döneminizin var olduğunu müşahede ediyoruz... Sizin deyiminizle birinci döneminizi milli gömlek giyerek yaşadınız. Bu sebeple bu kadirşinas millet size gönlünü açtı. Sizi bağrını bastı, zat-i âlinizi siyasi hayatınızda başbakanlığa kadar taşıdı ve götürdü.
Bu milli gömleği sırtınızdan çıkardığınızı ilan ederek, Refahyol'dan Avukat Mücri Beyin kaleme aldığı AKP'nin kuruluş tüzüğünü oluşturan bu manifesto ile maalesef ikinci döneminiz AB ve ABD'de haçlı sevdası aşkı açılım ve saçılımlarla başlamış olduğu tüm davranışlarınızla müşahede etmiş bulunuyoruz.
Tarihte isim yapmış bazı kişilerin hayat yaşamlarında da 2 dönemin varlığı görülmektedir. Örneğin Hz. Ömer, bu ikinci döneminde İslam'la müşerref olmuştur. Ya siz!? Bu ikinci döneminizde AB ve ABD'ye bağlandığınızı alenen sözünüzle saptamış oldunuz.
Gelelim bu elim manifestoya!
Madde 1: ABD en doğal müttefikimizdir
Madde 2: IMF ile öncelikli anlaşmalar yapılacaktır.
Madde 2: AB'ye girebilmek en büyük idealimizdir. Bur birliğe girebilmek içinde her türlü "TAVİZ" verilecektir. Parti tüzüğünüzde peşinen taviz vermek hangi bağımsız devlet yönetiminde görülmüş bir olaydır!
600 küsur yıllık yaşam tarzında 3 büyük kadim kıtaya sahip ve hâkim olan Osmanlı İmparatorluğunu bitiren haçlı AB sevdası ve haçlı hayranlığına sizde değişim rüzgârıyla tutulmuş oldunuz. Ve bun kanıtlayan deyiminizle de "Katolik Nikâhıyla AB'ye nikâhlandığınızı" varsayan ve kanıtlayacak kadar bu konuda ileri gittiniz! Emperyalist Haçlının istek ve arzularının sonu olmadığını bilmiyor musunuz? AB adı altında oluşturulan hukuki sürecin ve "ABD ile stratejik ortaklık adına yapılan icraatlarınız ile yine deyiminizle "Ben bu ülkeyi pazarlamakla mükellefim" diyebildiniz! "AB çerçeve uyum antlaşmasında" hep bu aşk sevda ve değişim rüzgarı ile büyük bir gizlilik ülke ve millet menfaati gözetmemek hep bu manifesto doğrultusunda olmadı mı?! Bu asil necip ve kadim milletin bu tutumunuzla "manevi hayatına nasıl kıydınız, kastettiniz?! Haçlı talimatları ile milletin efendisi olan Türk köylüsü ve çiftçisi borç sarmalındadır! Türk işçisi perişan, memur ve emekliyi açlık zilletine mahkûm ettiniz. Cumhuriyetimizin yadigârı olan iktisadi ‘devlet teşekküllerimiz’ bütçeye gelir sağlamasına rağmen "özelleştirme furyası ile yok pahasına sattınız! Bu satışlar sebebiyle borçlarımız azalmadı? Bilakis çoğalarak bu nasıl bir yönetim tarzıdır ki! iktidarı devir aldığınızda 200 milyar dolar olan borcumuz 10 senelik iktidar döneminizde 800 milyar dolara ulaşmış oldu?! Milleti bölme çabanız ekonomiyi de alt üstü!
Bin yıllık vatan toprağımıza "NATO toprağıdır" diyebiliyorsunuz! Devlet deneyiminizde eşine rastlanılmamış olaydır. NATO Patriotları ve füze rampalarıyla cennet vatanımızın 40 yerine üs kurdunuz? Biz kimi koruyup kiminle savaşacağız. Böylece vatan toprağımız sanki savaş alanı olmuş oluyor. Hesabını bilemediğimiz kaç Haçlı askeri bu üstlere yerleştirildi.
BOP, dinler arası diyalog medeniyetler ittifakı, ithal politikanız! Milli dini ve manevi hayatımızda kaybolmasına vesile ve neden olduğunuz?!
Dünya çapında 7 büyük uluslararası sempozyumda Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet - Milli Devlet tezini dünya ilim ehline deklere etmede muhterem hocamızı dünyaya açılma mecburiyetinde bıraktınız?! Değerli Hocamızın bu mükemmel ekonomik tezine dünyanın krize girdiği bir dönemde iş bu ekonomik çözümü dünya bağrına bastı. Ülkelerinde bir bir uygulamaya koyarken siz bu çözüme neden gönlünüzü ve kulağınızı tıkadınız?
Bu teze Rusya sahip çıktı. Muhterem Hocamız bu kurmayları Rusya Parlamentosu’na davet edildi. Bu konuda Rusya başı çekti. Dünyaya örnek oldu. Büyük bir haz ve zevkle izledik. Rusya'yı bu örnek davranışıyla tebrik ediyorum.
Gönül isterdi ki, bu tez TBMM'de müzakere edilmiş olsun. Bu tebriki de TBMM'de yapmış olmasını çok isterdim.
20. yüzyılda millete ve vatana sahip rahmetli Mustafa Kemal Atatürk vardı. Çok şükür 21. yüzyılda da aynı ruh ve heyecanla vatana millete sahip çıkan 2. Kuvay-ı Milliye kahramanı Prof. Dr. Haydar Baş beyefendi ve onun yetiştirdiği KURMAY EKİBİ mevcuttur. Ne Mutlu Türk’üm Diyene… İyi ki varsın muhterem Hocam. Milletçe takip ediyoruz, izliyoruz tüm benliğimizle yanınızdayız. Saygı, sevgi ve muhabbetlerimizi sunuyorum.