İki hafta önce Sayın Gülgûn Feyman'ın Meltem TV ekranlarında yayınlanan "GÜLGÛN FEYMAN'LA HABERİN İÇİNDEN" programında önemli bir hususa dikkat çekmiştim.
Bu husus, Millet İttifakı ortaklarının seçime birkaç ay kala değil şimdiden belirlenerek ittifakın plan, program ve projelerini de ittifak ortağı partilerin toplanarak belirlemesi gerektiği, hususuydu.
Televizyonda kısaca değindiğim hususu açacak olursam, bahsettiğim konunun ne kadar önemli ve hayati olduğunu anlayacaksınız. Şöyle ki:
1- Seçime iki yıl kala ittifak ortaklarının ve ittifak programı ve projelerinin açıklanması, millet nezdinde, Millet İttifakı'nın seçimi ve ülkenin geleceğini ne kadar fazla ciddiye aldığını gösterir.
2- Doğal olarak her partinin kendine göre belirlediği program ve projeleri vardır ancak ittifak söz konusu olunca mutlaka ittifakın tamamı tarafından süzgeçten geçirilerek belirlenmiş, benimsenmiş bir program ve bu programa uygun projeler olmalı ve bunlar seçime kadar millete her platformda anlatılarak millet bu şekilde ikna edilmelidir.
3- Millet İttifakı'na dâhil olan partilerin tamamı böylece seçime kadar tek bir ağızdan konuşmuş olur ve olası ihtilaflar en baştan bertaraf edilir.
4- Eğer ki ittifakı benimsememiş veya farklı amaçlar güden bir parti varsa bu da erkenden ortaya çıkar, bu ortaklar ya ikna edilir veya yollar ayrılır.
5- İttifakın sadece projeleri değil, olmazsa olmaz "Birliktelik Şartları ve Kırmızı Çizgileri" de şimdiden belirlenmeli ve buna uygun partiler ittifaka dâhil edilmelidir. Aksi takdirde, sırf bir miktar oyu var diye (İttifakın dokusuyla uyuşmadığı halde) ittifaka dâhil edilen bir parti bırakın o oyu getirmesini, ittifaka çok ciddi oy kaybettirir.
İttifakın etiği de gereği de bu olmalıdır.
Hal böyle iken, biri katıldığım programda diğeri ise birkaç gün önce ortaya çıkan iki hususa dikkat çekeyim.
İlki, benimle aynı programa katılan İyi Parti Genel Başkan Danışmanı Sayın Vedat Yenener, ittifakın tek bir projesi olması gerektiğini onun da "Parlamenter Sisteme tekrar geçiş" olduğunu söyledi.
Diğeri ise, son günlerde Sayın Akşener ve Kılıçdaroğlu arasında yaşanan "Milet İttifakı adına konuştu-konuşmadı polemiği".
Bu gerginliğin ardından Sayın Kılıçdaroğlu "Ben Millet İttifakı olarak ortaklaştığımız konularda çoğul konuşuyorum. Ama henüz ortaklaşmadığımız konularda, ittifak adına konuşmayı etik bulmadığım için tekil şahıs olarak konuşuyorum. Bu benim Millet İttifakı'na gösterdiğim hassasiyetten kaynaklanıyor" diyerek durumu toparladı ancak alarm zili de erkenden çalmış oldu ve iyi ki de erken çaldı.
Programda bahsettiğim hususun ne kadar önemli olduğunu bu iki olay son derece net bir şekilde doğrulamış oldu.
Sayın Yenener'in fikrini (Yani Millet İttifakı'nın tek projesinin parlamenter sisteme geçiş olması gerektiği fikrini) şahsen kabul etmesem de tabii ki saygı duyarım.
Kabul etmememin sebebi, milletin şu andaki en acil ihtiyacının parlamenter sisteme dönmekten ziyade işsizlik ve hayat pahalılığı gibi hayatını birinci derecede ve doğrudan etkileyen ekonomik sıkıntılar olmasıdır.
Bunlara ilişkin çözüm yollarını ortaya koymadan sadece yeniden sistem değişikliği vaadiyle koskoca seçime girmek milleti hiçbir şekilde ikna etmez ve bir nevi seçim intiharı olur.
Özellikle son yaşanan Sayın Akşener-Kılıçdaroğlu gerilimi, Millet İttifakı çatısının, ortaklarının ve program ve projelerinin acilen oluşturulup buna göre seçim hazırlığı yapılmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuş oldu.
Umarım en kısa zamanda gereken yapılır ve başka yol kazası yaşanmadan seçime girilir.
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022
































































































