İster taş olun ister demir, ölümden kurtulamazsınız.İster yüce dağlar olun ya da yüce dağlarda olun, ölüm sizi bulacaktır.İster yalçın kaya olun ya da yalçın kayalarda olun, yalçın kayalarda evleriniz, köşkleriniz, burçlarınız olsun ölümden kurtulamazsınız.Peki oturduğunuz koltuklar, kurulduğunuz makamlar, yaslandığınız yandaşlar taştan ve demirden daha mı metindir, daha mı çetindir, daha mı kuvvetlidir ki hiç ölmeyecekmiş gibi hareket ediyorsunuz.Bir emanet olarak aldığınız makamları, mevkileri babanızın tapulu malı gibi keyfinize göre kullanıyorsunuz, bir emanet olarak aldığınız millet ve devlet mallarını har vurup harman savuruyorsunuz.Bir emanet olarak aldığınız yetki mührünü milletin ve devletin altını oymak için, binlerce yıllık birikimlerini sel önüne atmak için kullanıp duruyorsunuz.İnsanlık alemi için her çeşit meselleri, her çeşit misalleri bütün detayları ile bir bir sayıp döken Yüce Rabbimiz, bir de bu açıdan dikkatimizi çekiyor İsra suresinde?İster taş olun ister demir yahut da gönlünüzde, gözünüzde büyüttüğüz her hangi bir mahluk? Ölümden kurtuluşunuz yoktur.Cumhurbaşkanısınız, başbakansınız, bakansınız, vekilsniz, müsteşarsınız, generalsiniz, başkomutansınız? devlet ve millet adına herhangi bir makamda oturuyorsunuz.Sizden evvel o makamlarda oturmuş olanların akibetlerini hiç merak etmiyor musunuz?Vaktini iyi kullananların, makamını millet ve devletin çıkarların istikametinde kullananların hayırla yad edildiklerini, aksi davranışlarda bulunanların sonraki nesiler tarafından lanetlendiklerini duymuyor, görmüyor musunuz?Bulunduğunuz makamda,oturduğunuz koltukta mühür basarken, imza atarken, sağa-sola emirler yağdırırken, bastığınız mühürlerin, attığınız imzaların size nelere mal olacağını düşünüyor musunuz?Makamdan indikten,dört kişinin omzunda ilerleyen cansız ata bindikten ve kabir denen bir çukura indirildikten sonra nasıl hatırlanacağınız hiç önemli değil mi?Ardınızdan:"Ne kendi etti rahat ne halka verdi huzurGöçtü gitti dünyadan dayansın ehli kubur" denilecek icraatlara imza atmaktan korkmuyor, utanmıyor, sıkılmıyor musunuz?Onun devri iktidarında falan topraklarımız satıldı, filan maden yataklarımız ecnebilere peşkeş çekildi, filanca devlet ve millet düşmanları devletin çeşitli kademelerini işgal ettiler, millet fakirleşti ve fakat kendi serveti Karun'u da geçti şeklinde beyanda bulunacak milyonlarca şahit bırakarak gitmekten korkmuyor musunuz?İster taş olun ister demir, erimeye mahkumsunuz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025