Bugün 29 Mayıs 2005.İstanbul'un fethinin tam 552. yıldönümü.İstanbul, kurulduğu tarihten bu yana 17 kez Yunan, Roma ve Latinler, 7 kez Araplar ve 4 kez de Osmanlılar tarafından kuşatılmış, fakat teslim almak mümkün olmamış. 29. kuşatma olan Fatih Sultan Mehmet tarafından yapılan ve zaferle sonuçlanan kuşatma tarihin en önemli olaylarından biridir, bir dönüm noktasıdır.Gerek Sahabe döneminde gerekse sonraki dönemlerde Arapların ve Türk milletinin İstanbul'un fethi noktasındaki ısrarının arkasında yatan gerçek Hz. Peygamber (SAV)'in övgüsüne mazhar olabilmektir.Peygamberimiz (SAV), "İstanbul mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onun askerleri ne güzel askerdir" buyurmaktadır.Seneler sonra bu övgü aziz Türk milletine ve onun padişahına nasip olmuştur.Bu müjdeye ulaşabilmek için 668 yılında başta Peygamber Efendimizi (SAV) Hicret sonrası, yedi ay misafir etme şerefine nail olan Ebâ Eyyûb el-Ensarî Hazretleri olmak üzere pek çok sahabe kuşatmalara katıldı ve bugün Eyüp semtinde ve civar semtlerde bulunan o gün kuşatmalara katılan Sahabelerin kabirlerini görmekteyiz. Hepsi İstanbul'un manevi sahipleridir, Allah onların şefaatlerinden bizleri mahrum etmesin.Bir övgüye mazhar olabilmek için kalk, ta Medine'den İstanbul'a gel. Ne büyük iman, ne büyük teslimiyet.Fatih Sultan Mehmet'in daha küçük yaşlarda fetih duygusu içine işlemişti.Hocası Molla Güranî, sık sık Fetih Suresi ve Fetih Hadisi'ni okuturdu ona. Hatta günlük oyunları bile İstanbul üzerine kuruluydu. İstanbul'un Fethi'ne kilitlenmiş, bu işi kafasına koymuştu bir kere.Bir gün hocası derse girdiğinde şehzâde Mehmet'i dalgın ve tefekkür halinde buldu. Tatlı bir tebessümle sordu:"Ne oldu Mehmet! Bu ne dalgınlık!.."İşte cevabı:"Bir sevgilimiz var Hocam! İstanbul... Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Fetih ile ilgili hadisi aklıma geldi de!.."İşte niyet. İşte ufuk...Sultan Mehmet padişah olur olmaz fethi ilk gündem maddesi haline getirdi ve yoğun çalışmalara başladı.Bu sırada, Çandarlı Ahmet Paşa; "İstanbul'un defalarca kuşatıldığını, bu işin zorluğunu" dile getirerek tereddütlerini ortaya koymuştu. 2. Mehmet, Çandarlı'ya şu cevabı verdi:"İstanbul'un şimdiye kadar alınamamış olması, bundan sonra da fethedilemeyeceğini ortaya koymaz. Bu işin sahibi Allah'tır. Allah sonsuz kudret ve kuvvet sahibidir. Biz çalışmamızı yapalım. Sonucu Allah takdir edecektir."Sultan Mehmet öylesine hedefe kilitlenmişti ki, "Ya o İstanbul'u alacaktı, ya da İstanbul onu".Azmin ve de inancın ne kadar önemli olduğunu Fatih'in gemileri karadan yürütmesinden anlayabiliriz. Tarihi bir karar ve nokta vuruş...Dolmabahçe sırtlarının gerisindeki mekanlarda gizlice, yüz gemiden oluşan bir donanma yaptırdı.Bu gemilerin sabaha kadar Haliç'e indirilmesini emretti. Askerler tereddüt gösterdiler. Hatta "Padişahımız şaşırmış. Allah gemiler denizde yüzsün diye yarattı. Hiç gemiler karadan yürür mü?" diyenler bile oldu.Talebesinin sıkıntıda olduğunu gören fethin ve de Fatih'in manevi mimarı Akşemsettin Hazretleri, atını öne sürdü ve askerlere şöyle hitap etti:"Evlatlarım! Size düşen emre itaattir. Siz emredileni yapın. Kalyonları çekmeye bakın. Bu işin sahibi Allah'tır. Göreceksiniz, Allah yardımını sizden esirgemeyecektir."Bu sözleri duyan asker, halatları çekti, gerçekten de dünya tarihinde bir ilk gerçekleşti. Gemiler karadan yürütüldü. Bir gecede yüz gemiden oluşan donanma denize indirildi.Böylece kuşatmadan fethe doğru önemli bir adım atılmış oldu. Artık son hamleyi yapmak gerekiyordu.28 Mayısı 29 Mayısa bağlayan gecenin sabahına doğru, mehter "gülbanklar" vurmaya koyulmuş ve Bizans surlarının karşısındaki ordugâhta hummalı bir faaliyet başlamıştı. Ulu Hâkan, hücum emrini vermişti. O akşamki tarihî nutku bütün askerin kulaklarında çınlıyordu: "Ey benim paşalarım, ağalarım, beylerim! Bu şehr-i Konstantiniye cenginde silâh arkadaşlarım, yiğitlerim! Sizleri buraya, kararlaştırdığım umumî taarruzda şimdiye kadar gösterdiğinizden daha büyük fedakârlık ve cesaret istemek ÿ$#$ÿÿ$ÿ*#ÿ*ÿ$#$ÿÿ$ÿ$#*ÿ$$#*ÿ*#$ÿ$#$ÿ$ÿ#*ÿ*ÿ7e¦*,ªª,**«AA@*#*$*#ÿ$ÿ$ÿÿ*ÿÿ$#$ÿÿ$ÿ$#$ÿÿ*ÿÿ$#*ÿ$ÿ×$$ÿÿ$ÿ$$#ÿ*#ÿ>*ÿÿ$ÿ$ÿ*ÿÿ$ÿÿ$ÿ$#*ÿÿ$ÿ$ÿ*ÿ$#*ÿÿ*$ÿ$#$ÿÿ*ÿÿ$ÿÿ*ÿÿ$ÿ$ÿ$ÿÿ*ÿ=ÿ$$#*#*ÿ$$#*ÿÿ*$#ÿ*ÿÿ$#$ÿÿ*ÿÿ$#$ÿÿ*ÿ$#$ÿ$ÿ$#*ÿ$ÿ$#$ÿÿ*an, kılıcını çekmiş, davudî sesiyle âdeta gürlüyordu:"Evlâtlarım, yiğitlerim, şahbazlarım, yürüyün... Zafer sizindir ..."Bu talimat üzerine Peygamberin övgüsüne mazhar olmak, fetih coşkusunu yaşamak, ya da şehit olmak arzusuyla cengaverlerimiz ileri doğru atıldılar. Sağanak halde yağan ok, taş, kızgın yağ ve alev alev yanan katrana, bana mısın demediler.Hele içlerinde öyle bir kahraman vardı ki, bir er olmasına rağmen tarihe ismi altın harflerle yazıldı: Bursa'nın Ulubat köyünden bayraktar Hasan, yani Ulubatlı Hasan.Aslanlar gibi atladı, büyük mücadelelerle Eğrikapı tarafındaki burcun üzerine çıkmayı başardı ve sancağı burcun üzerine dikti. Fakat aynı anda mancınıkla atılan büyük bir taşın ağırlığı altında dizleri üstüne düşüverdi. Doğrulmaya çalıştı. Fakat aynı anda üstüne belki otuz, belki kırk ok birden yağdı. Oracıkta yere yığılıverdi. Peygamberimize komşu olmuştu, o yüce makama, şehitlik makamına ulaşmıştı.İstanbul'un fethinden alacağımız çok dersler var. O fetihteki azim ve kararlılık ruhuna, askeri tek bilek tek yürek yapan o inanca, daha sonraki dönemlerde yine tarihe damgasını vuran Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarındaki sahip olduğumuz milli ve manevi dirence yeniden sahip olmalı, bağımsızlığın devamı için bu değerli hazineyi nesilden nesle aktarmalıyız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Türk’ün düşmanı, Kürt’ün katili ile ‘barış süreci’ / 18.01.2025
- Gazze’de ateşkes muamması / 17.01.2025
- Bugün yaşanan süreci 10 yıl önceden öngördü / 15.01.2025
- Birliğimiz ve üniter yapımız tehlikede! / 14.01.2025
- ‘Kevser’, Hz. Fatıma’dır / 11.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Türk’ün düşmanı, Kürt’ün katili ile ‘barış süreci’ / 18.01.2025
- Gazze’de ateşkes muamması / 17.01.2025
- Bugün yaşanan süreci 10 yıl önceden öngördü / 15.01.2025
- Birliğimiz ve üniter yapımız tehlikede! / 14.01.2025
- ‘Kevser’, Hz. Fatıma’dır / 11.01.2025