Siyaset yarışında İstanbul demek, Türkiye demektir. Başka bir ifadeyle iktidar koltuğu İstanbul'dan geçer. Bu iddia en azından son yirmi yıl için geçerli diyebilirsiniz. Ülkemizdeki her beş kişiden biri İstanbul'da yaşıyor. Meclise girmiş, şu an görevde ve girme hayalindeki herkesin bir ayağı illaki İstanbul'da. Bütün iş adamlarının, sanatçı, futbolcu vs. herkesin İstanbul'da illaki bir yerleşkesi var. Resmi olmasa da ülkemiz, İstanbul'dan yönetiliyor. Daha doğrusu Erdoğan, ülkeyi İstanbul'dan yönetmek istiyor. Yerel seçimler yaklaşıyor. AKP rahat. Çünkü CHP, kendisi (AKP) için çalışıyor. Gündem CHP haberleriyle dolu. Her gün bir iddia, bir açıklama, bir tehdit, bir rest? Özellikle iktidara sözde muhaliflik eden medya, CHP haberlerini şişirdikçe şişiriyor. Aynen 94'te olduğu gibi. 8, 9 aydır Sarıgül geldi, gelecek, gelmek üzere, açık kapı bıraktı, Sarılgül gelirse bu iş tamam, derken Sarıgül resti çekti ve patronun yanına (ABD'ye) gidiyorum, dedi.Sarıgül, ABD'de bir dizi temaslarda bulunacak ve bazı toplantılara katılacaktı. Bu toplantılarda açılım ve demokratikleşme paketleri konuşulacaktı. Bu toplantıların moderatörü kim, bilin bakayım? Hanri Barkey.Birkaç gün sonra açıklandı ki, Sarıgül, ABD'ye gitmekten vazgeçmiş. Hem zamanı yokmuş, hem de Sarıgül seçimler için onay almaya gitti, denilmesin, diye bu ziyaret iptal edilmiş. Ne kadar halkçı bir yaklaşım dimi!Sol anlayışta öne çıkan, kendini solcu, diye tanımlayan siyasetçi, sanatçı, yazar, çizer vs. kişilere sorsanız, hemen hepsi emperyalizme karşıdır. Size saatlerce emperyalizmi,n dünyayı nasıl sömürdüğünü anlatır, dururlar. Emperyalizmin kalesine (ABD'ye) gittiğinizde ise sizi ya solcular, ya diyalogcular, ya da dinciler karşılar. Geçen ayda CHP'den bir heyet ABD'deydi. Kılıçtaroğlu'nun yapmayı planladığı ziyaretin ön çalışmasını yapmak için gittiklerini açıklamışlardı. CHP heyetinin ABD'li muhataplarından gözlemleri ise ilginçti! "Türk halkının Erdoğan'dan daha iyi bir yöneticiye ve CHP'nin iktidar partisi potansiyeli olan bir parti olarak görüldüklerini, gözlemlediklerini açıkladılar? Sonra Kemal Beyin ziyareti iptal edildi. Neden? Planladığı düzeyde temas organizasyonu sağlanamaması? Eee bu kadar övgü, gözlem ve teslimiyetler niçindi?İstanbul'a dönelim?İstanbul'un 1. Sorunu trafik derler. Bence 1. Sorun insandır. İstanbul patlamak üzere. Her gün cinayet, hırsızlık, taciz, akıl almaz işkence ve de terör olaylarını duyuyor, görüyor, yaşıyoruz.Yani insanımızda ahlak sorunun var. Bu sorunun kanunlarla, cezalarla, yasaklarla çözemezsiniz. Kabadayılık hiç sökmez zaten. İnsanın gönlüne giremedikten, oradaki putları yıkamadıktan sonra insana hiçbir şey veremezsiniz. Gerçi ne İstanbul'u, ne de Türkiye'yi yöneten zihniyetin ve muhalefetin böyle bir derdi yok. Ama bu derdi dert edinen bir lider var. "insan gönüldür, gönül" diyen Prof. Dr. Haydar Baş var.Trafiğe gelince, 9 yıl önce, Sayın Baş'ın lideri olduğu BTP'nin, İstanbul Belediye başkan adayı Selim Mecit Başer Beyefendi "teleferik" projesi ortaya koymuştu. O zaman bu gerçeği halkımız görmedi. Şimdi İstanbul'un pastasını yemeye devam etmek isteyenler, bu projeyi kendileri bulmuş gibi millete anlatıyorlar?Bende kendimce bir iki proje yazayım? E-5'in üzerine Mecidiyeköy'de olduğu gibi bir E-5 daha yap. Metro yapmaktan çok daha ucuza mal olur. Üst geçit kavramını kaldır. Bütün geçitler, alt geçit olsun ve özürlü vatandaşların rahatlıkla kullanabileceği teknolojik donanımlı olsun.Her semte, birkaç bin araçlık kapalı otopark yap. Rant için değil hizmet için olsun. Böylece vatandaşın aracı hem güvende olsun, hem sokaklar boşansın, hem de trafik bitsin? Kentsel dönüşümü, rantsal bölgelerde değil İstanbul'un arka sokaklarında hızlandır. Vatandaşı mağdur etmeden sağlam konutla inşa et. Bu konutları yer sahiplerine, dairesi bulunanlara hakkı olduğu için ver. Kaçak, tapusuz gibi sebeplerle vatandaşı mağdur etme. Diğerlerini ise maliyetine vatandaşa sat.Küçük esnafı koruyacak projeler üret. Mesela 10, 15 metrekarelik dükkânı olan (berber, büfe vs gibi) yerlerden tabela parası, bilmem ne vergisi vs. almayacağını taahhüt et.Lüks semtlerde su, temizlik işleri, yol ve kaldırım vs. gibi hizmetlerde gösterdiğin titizliğin aynısını varoşlarda da göster. Kültürü, büyük binaların üzerine kültür merkezi yazmak olarak anlama. Hayatın tamamına yay?(Çok uzandı) Kısaca partin için değil, insan için, İstanbullu için, Türkiye için hizmet et?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025