Sınırların kalkması durumunda 80 milyonluk nüfusumuz Avrupa için tehlikedir.
Türklerin özgüveni, cesareti, olaylar karşısında gösterdikleri ani tepkiler Avrupa için tehlikedir.
Türklerin, kendi kimliklerini kaybetseler dahi bir başka topluma entegrasyonları çok zordur. AB içindeki kimliksiz bir grup Avrupa için tehlikedir.
Bugün Avrupa, dünyaya hak ve özgürlük dersleri veriyor. Sınırların kalkması durumunda Avrupa halklarının, Türk-İslam medeniyetinden etkilenme ihtimali Avrupa için bir tehlikedir.
Türkiye'deki işsiz sayısı Avrupa için tehlikedir.
Avrupa'nın sınırları Atlas Okyanusundan Edirne'ye kadardır. Bu sınırların İran, Irak, Suriye'ye kadar genişlemesi Avrupa için çok büyük ekonomik ve siyasi tehlikeler ortaya çıkarır. Bundan dolayıdır ki Türkiye, Avrupa için çok iyi bir kapı koludur.
AB, Türkiye'yi tam üye yapmakla yukarıdaki tehlikelere kendi eliyle evet, demiş olacaktır. Ama AB'nin, Türkiye'yi 60 yıldır AB kapısında tutması ve bir türlü içeri almamasının asıl sebebi bunlar değildir.
Avrupa'nın, Türkiye'ye hayır, demesinin sebebi İslam'dır. Çünkü Hıristiyanlık inancında; ahir zamanda rab olan İsa yeryüzüne inecek, Müslümanlarla savaşacak, galip gelecek, yeryüzünü Yahudilere bırakıp, Hıristiyanlar ile gökyüzüne yükselecek. Herkesin inancı kendine.. Onlar da böyle inanıyor.
İnançlarından gelen bu fikri Avrupa'nın siyasi liderleri de her daim ifade etmiştir. 2006 yılıydı yanılmıyorsam (!) Merkel, Papa ile beraber yaptığı açıklamada, 'AB'ye tam üyeliğin Kilise kapısından geçtiğini' açıklamıştı.
Bu mealde AB liderlerinin binlerce açıklaması var. Var ama bu açıklamaları anlamayan ülkemiz iktidar ve muhalefet partileri var.
Bizim siyasilerin, akademisyenlerin, Diyanetin, Hacı ve Hocaların, Atatürkçü geçinenlerin, hele İslam'ı getireceğiz, diyenlerin söyleyemediği gerçeği bir Hıristiyan olan Samuel Huntington, 'Medeniyetler Çatışması' adlı kitabında şöyle dile getiriyordu;
"Batı medeniyetinin önündeki en büyük engel, en büyük tehdit; İslâm fundamentalizmi değildir, bizatihi İslâm'dır. İslâm'ı doğrudan düşman ilân etmek Müslümanları asırlık uykusundan uyandırır. İslâm fundamentalizmi ve İslâmî terör maskesi altında saf dışı ve imha edilmek istenen İslâmiyet'tir..."
Demek ki, AB kapısında uyumaya devam edecekler. Ne zamana kadar? Bu kafayla kıyamete kadar.. Nereden mi biliyorum? Yine Avrupalı bir bilim adamı söylüyor;
Prof. Dr. Lester Thorow;
"Bir Avrupalı gibi konuşsanız da, Avrupa'nın istediği bütün yapısal değişiklikleri gerçekleştirseniz bile Avrupalılar Türkiye'yi hiçbir zaman aralarına almayacaklar. Türkiye strateji değiştirmek zorunda..."
Benim yazdıklarımı, tarih boyu yazılanları, söylenenleri vs. hepsini unutun. Yüce Allah (c.c) bu konuda ne diyor, merak eden var mı?
"Siz, onların dinlerine tabi olmadıkça ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla sizden razı olmazlar" (Bakara 120)
Şimdi! Avrupalıları razı etmek için onların dinine mi girelim? (?) O zaman nedir bu AB sevdanız?
Prof. Dr. Haydar Baş 1986'dan beri şu görüşlerini her ortamda dile getirdi; "AB, büyük bir medeniyet projesidir. Hıristiyan kültürü etrafında Avrupa ülkelerinin birleşmesi ve tek bir Avrupa devleti haline getirilmesidir. AB bir medeniyet birliğidir, ekonomik birliktir, dini bir birliktir.
Atılan adımlarla ortak bir para birimi, ortak milli marşı, ortak bayrak, ortak parlamento ve yakın zamanda devreye girecek olan ordusu ile Büyük Avrupa Devleti var edilmektedir."
Sonra, artık dağılma sürecine girmiş bir birliğe yaranmak hangi aklın ürünüdür? Kim açıklayabilir?
Türklerin özgüveni, cesareti, olaylar karşısında gösterdikleri ani tepkiler Avrupa için tehlikedir.
Türklerin, kendi kimliklerini kaybetseler dahi bir başka topluma entegrasyonları çok zordur. AB içindeki kimliksiz bir grup Avrupa için tehlikedir.
Bugün Avrupa, dünyaya hak ve özgürlük dersleri veriyor. Sınırların kalkması durumunda Avrupa halklarının, Türk-İslam medeniyetinden etkilenme ihtimali Avrupa için bir tehlikedir.
Türkiye'deki işsiz sayısı Avrupa için tehlikedir.
Avrupa'nın sınırları Atlas Okyanusundan Edirne'ye kadardır. Bu sınırların İran, Irak, Suriye'ye kadar genişlemesi Avrupa için çok büyük ekonomik ve siyasi tehlikeler ortaya çıkarır. Bundan dolayıdır ki Türkiye, Avrupa için çok iyi bir kapı koludur.
AB, Türkiye'yi tam üye yapmakla yukarıdaki tehlikelere kendi eliyle evet, demiş olacaktır. Ama AB'nin, Türkiye'yi 60 yıldır AB kapısında tutması ve bir türlü içeri almamasının asıl sebebi bunlar değildir.
Avrupa'nın, Türkiye'ye hayır, demesinin sebebi İslam'dır. Çünkü Hıristiyanlık inancında; ahir zamanda rab olan İsa yeryüzüne inecek, Müslümanlarla savaşacak, galip gelecek, yeryüzünü Yahudilere bırakıp, Hıristiyanlar ile gökyüzüne yükselecek. Herkesin inancı kendine.. Onlar da böyle inanıyor.
İnançlarından gelen bu fikri Avrupa'nın siyasi liderleri de her daim ifade etmiştir. 2006 yılıydı yanılmıyorsam (!) Merkel, Papa ile beraber yaptığı açıklamada, 'AB'ye tam üyeliğin Kilise kapısından geçtiğini' açıklamıştı.
Bu mealde AB liderlerinin binlerce açıklaması var. Var ama bu açıklamaları anlamayan ülkemiz iktidar ve muhalefet partileri var.
Bizim siyasilerin, akademisyenlerin, Diyanetin, Hacı ve Hocaların, Atatürkçü geçinenlerin, hele İslam'ı getireceğiz, diyenlerin söyleyemediği gerçeği bir Hıristiyan olan Samuel Huntington, 'Medeniyetler Çatışması' adlı kitabında şöyle dile getiriyordu;
"Batı medeniyetinin önündeki en büyük engel, en büyük tehdit; İslâm fundamentalizmi değildir, bizatihi İslâm'dır. İslâm'ı doğrudan düşman ilân etmek Müslümanları asırlık uykusundan uyandırır. İslâm fundamentalizmi ve İslâmî terör maskesi altında saf dışı ve imha edilmek istenen İslâmiyet'tir..."
Demek ki, AB kapısında uyumaya devam edecekler. Ne zamana kadar? Bu kafayla kıyamete kadar.. Nereden mi biliyorum? Yine Avrupalı bir bilim adamı söylüyor;
Prof. Dr. Lester Thorow;
"Bir Avrupalı gibi konuşsanız da, Avrupa'nın istediği bütün yapısal değişiklikleri gerçekleştirseniz bile Avrupalılar Türkiye'yi hiçbir zaman aralarına almayacaklar. Türkiye strateji değiştirmek zorunda..."
Benim yazdıklarımı, tarih boyu yazılanları, söylenenleri vs. hepsini unutun. Yüce Allah (c.c) bu konuda ne diyor, merak eden var mı?
"Siz, onların dinlerine tabi olmadıkça ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla sizden razı olmazlar" (Bakara 120)
Şimdi! Avrupalıları razı etmek için onların dinine mi girelim? (?) O zaman nedir bu AB sevdanız?
Prof. Dr. Haydar Baş 1986'dan beri şu görüşlerini her ortamda dile getirdi; "AB, büyük bir medeniyet projesidir. Hıristiyan kültürü etrafında Avrupa ülkelerinin birleşmesi ve tek bir Avrupa devleti haline getirilmesidir. AB bir medeniyet birliğidir, ekonomik birliktir, dini bir birliktir.
Atılan adımlarla ortak bir para birimi, ortak milli marşı, ortak bayrak, ortak parlamento ve yakın zamanda devreye girecek olan ordusu ile Büyük Avrupa Devleti var edilmektedir."
Sonra, artık dağılma sürecine girmiş bir birliğe yaranmak hangi aklın ürünüdür? Kim açıklayabilir?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025