Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Dünya Kadınlar Günü etkinliği kapsamında Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda açıklamalarda bulundu ve şöyle dedi:
"İslam'ın hükümlerinin güncellenmesi vardır. Siz İslam'ı 14-15 asır önceki hükümleriyle kalkıp da bugün uygulayamazsınız. Onun için de bugün İslam'ın uygulanması yer ve zaman ölçüsüyle değişiyor."
Cumhurbaşkanımızın bu açıklamasına baktığımızda, "? Allah'ın kelimelerini (hükümlerini) değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur?" ayeti varken biz hangi konuda değişikliğe gideceğiz? Bazı kendini bilmez kişilerin yaptığı açıklamaları sanki İslam'ın kabul ettiği düşüncelermiş gibi kabul ederek, İslam'ı ve dolayısıyla Müslümanları suçlamaya gerek yok. Zamana ve mekana göre İslam'ın ve Kur'an'ın hükümleri değişecekse, "Şüphesiz o Zikr'i (Kur'an'ı) Biz indirdik Biz! Onun koruyucusu da elbette Biziz" (Hicr: 9) ayetini ne yapacağız?
Ayrıca bu çeşit ifadeler Fetullah Gülen'in yaptığı dinler arası diyalog çalışmalarını destekler mahiyetteki ifadelerdir. Fetullah Gülen, Kur'an'daki, Yahudi ve Hıristiyanlarla ilgili ayetleri çok farklı bir şekilde ele alıyor. Ayetlerde geçen hükümlerin o günün Yahudi ve Hıristiyanlarını içine aldığını fakat bugünkü Yahudi ve Hıristiyanları içine aldığının kesin olmadığını ifade ediyor. İşte bu düşüncenin kabulü nasıl mümkün değilse, İslam'ın hükümlerinin güncellenmesi de mümkün değildir.
Kur'an ve hadisi bilen bir kişi Kur'an'da olmayan bir konu hakkında Kur'an ve sünnete ters düşmeyecek şekilde, adil ve toplumun menfaatini gözeterek hüküm verebilir. Aksi bir hüküm vermek mümkün değildir.
Cumhurbaşkanımıza bu bilgileri veren danışmanları hem Cumhurbaşkanımızı yanıltıyor hem de bilerek ya da bilmeyerek Allah'ın ayetlerini inkar ettiriyor. Bunun sonuçları da İslam'a göre çok ağırdır.
İslam'ın nesi günümüze uymuyor? Şayet kadınlar günü dolayısıyla yapılan konuşmadan mülhem eğer konu kadınlar ise; İslam'ın cennetin kadınların ayaklarının altında olduğunu ifade etmesinden daha güzel bir şekilde nasıl izah edebilirdi? Geçmişteki peygamberlerin soyları erkek çocukları ile devam ederken bizim Peygamberimizin soyu kızı Hz. Fâtıma ile devam etmektedir. Bu bile çok büyük hikmet içermektedir. Anlayana!
Hiçbir yetkimiz ve hakkımız olmadığı halde İslam'ın bazı hükümlerini değiştirmeye kalkacak olursak neyi değiştireceğiz? Dinler arası diyalog faaliyetlerinde yapıldığı gibi; iftarlarda papazlara dua mı ettireceğiz? Müslüman kadınlarla papazları mı evlendireceğiz? Yoksa dinleri eşitleyerek her din mensubunun cennete gideceğini mi söyleyeceğiz? Bunları çoğaltmak mümkündür. Ama bunların hiçbiri İslami değildir ve İslam'la da alakası yoktur.
Zamana ve mekana göre değişimler bazı icraatlarda milletin menfaatleri ön planda tutularak ve İslam'ın hükümlerine de ters düşmeyecek şekilde yapılabilir.
İslam'ın hükümlerinde ve ibadetlerinde hiçbir ayarlama ve değişiklik yapılamaz. Allah buna hem müsaade etmez ayrıca buna gerek de yoktur. İslam kıyamete kadar insanların maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılayacak donanıma sahiptir. Yeter ki İslam'ı doğru anlayalım.
"İslam'ın hükümlerinin güncellenmesi vardır. Siz İslam'ı 14-15 asır önceki hükümleriyle kalkıp da bugün uygulayamazsınız. Onun için de bugün İslam'ın uygulanması yer ve zaman ölçüsüyle değişiyor."
Cumhurbaşkanımızın bu açıklamasına baktığımızda, "? Allah'ın kelimelerini (hükümlerini) değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur?" ayeti varken biz hangi konuda değişikliğe gideceğiz? Bazı kendini bilmez kişilerin yaptığı açıklamaları sanki İslam'ın kabul ettiği düşüncelermiş gibi kabul ederek, İslam'ı ve dolayısıyla Müslümanları suçlamaya gerek yok. Zamana ve mekana göre İslam'ın ve Kur'an'ın hükümleri değişecekse, "Şüphesiz o Zikr'i (Kur'an'ı) Biz indirdik Biz! Onun koruyucusu da elbette Biziz" (Hicr: 9) ayetini ne yapacağız?
Ayrıca bu çeşit ifadeler Fetullah Gülen'in yaptığı dinler arası diyalog çalışmalarını destekler mahiyetteki ifadelerdir. Fetullah Gülen, Kur'an'daki, Yahudi ve Hıristiyanlarla ilgili ayetleri çok farklı bir şekilde ele alıyor. Ayetlerde geçen hükümlerin o günün Yahudi ve Hıristiyanlarını içine aldığını fakat bugünkü Yahudi ve Hıristiyanları içine aldığının kesin olmadığını ifade ediyor. İşte bu düşüncenin kabulü nasıl mümkün değilse, İslam'ın hükümlerinin güncellenmesi de mümkün değildir.
Kur'an ve hadisi bilen bir kişi Kur'an'da olmayan bir konu hakkında Kur'an ve sünnete ters düşmeyecek şekilde, adil ve toplumun menfaatini gözeterek hüküm verebilir. Aksi bir hüküm vermek mümkün değildir.
Cumhurbaşkanımıza bu bilgileri veren danışmanları hem Cumhurbaşkanımızı yanıltıyor hem de bilerek ya da bilmeyerek Allah'ın ayetlerini inkar ettiriyor. Bunun sonuçları da İslam'a göre çok ağırdır.
İslam'ın nesi günümüze uymuyor? Şayet kadınlar günü dolayısıyla yapılan konuşmadan mülhem eğer konu kadınlar ise; İslam'ın cennetin kadınların ayaklarının altında olduğunu ifade etmesinden daha güzel bir şekilde nasıl izah edebilirdi? Geçmişteki peygamberlerin soyları erkek çocukları ile devam ederken bizim Peygamberimizin soyu kızı Hz. Fâtıma ile devam etmektedir. Bu bile çok büyük hikmet içermektedir. Anlayana!
Hiçbir yetkimiz ve hakkımız olmadığı halde İslam'ın bazı hükümlerini değiştirmeye kalkacak olursak neyi değiştireceğiz? Dinler arası diyalog faaliyetlerinde yapıldığı gibi; iftarlarda papazlara dua mı ettireceğiz? Müslüman kadınlarla papazları mı evlendireceğiz? Yoksa dinleri eşitleyerek her din mensubunun cennete gideceğini mi söyleyeceğiz? Bunları çoğaltmak mümkündür. Ama bunların hiçbiri İslami değildir ve İslam'la da alakası yoktur.
Zamana ve mekana göre değişimler bazı icraatlarda milletin menfaatleri ön planda tutularak ve İslam'ın hükümlerine de ters düşmeyecek şekilde yapılabilir.
İslam'ın hükümlerinde ve ibadetlerinde hiçbir ayarlama ve değişiklik yapılamaz. Allah buna hem müsaade etmez ayrıca buna gerek de yoktur. İslam kıyamete kadar insanların maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılayacak donanıma sahiptir. Yeter ki İslam'ı doğru anlayalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasan Aydın / diğer yazıları
- Gazi Mustafa Kemal farkı / 10.10.2023
- Sadece namaz Cennet’e götürür mü? / 06.10.2023
- Ücreti alınanın ecri olur mu? / 30.09.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ ırkçılık mı? / 28.09.2023
- Peygamberimiz kavmini Allah'a şikâyet etti mi? / 22.09.2023
- Cami yaptırmak israf olur mu? / 18.09.2023
- Şikâyet yerine şükretmek / 15.09.2023
- Çoğunluk hak değildir / 11.09.2023
- İslâm'ın ilk emri oku! / 07.09.2023
- Cahillerden olma! / 04.09.2023
- Sadece namaz Cennet’e götürür mü? / 06.10.2023
- Ücreti alınanın ecri olur mu? / 30.09.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ ırkçılık mı? / 28.09.2023
- Peygamberimiz kavmini Allah'a şikâyet etti mi? / 22.09.2023
- Cami yaptırmak israf olur mu? / 18.09.2023
- Şikâyet yerine şükretmek / 15.09.2023
- Çoğunluk hak değildir / 11.09.2023
- İslâm'ın ilk emri oku! / 07.09.2023
- Cahillerden olma! / 04.09.2023