Türkler asırlarca İslam dünyasının bayraktarlığını yapmış asil bir millettir.
Tarihi kaynaklar Türklerin 751 Talas savaşıyla müslüman olduğunu, kendisine din olarak İslam'ı seçtiğini söylüyor.
Elbetteki bunun evveliyatı da vardır ama biz 751 tarihini baz alalım.
Aradan tam 1261 yıl geçmiş.
Türkler bunun yaklaşık bin yılında yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi İslam dünyasının lideri oldu, bayraktarı oldu, hizmetkarı oldu.
Alparslanından Selahaddin Eyyubisine, Fatihinden Kanunisine onlarca, yüzlerce devlet adamı İ'lâ-yı Kelimetullah için cihat etti, İslam bayrağını en ileri noktalara taşıdı.
Bu büyük sultanların yanısıra mana sultanları da ( Mevlanası,Yunus Emresi, Hacı Bektaş-ı Velisi,Hacı Bayram-ı Velisi, Şeyh Edebalisi ve daha niceleri.) İslam'ın, Hz. Muhammed efendimizin aşkının gönüllere birer nakış gibi işlenmesine vesile oldu.
Netice olarak bu büyük dava, bu büyük hareket hem madden hem de manen gelişti, gönüller ve ülkeler fethetti.
Allah (c.c) bu şerefi Türk milletine nasip etti.
Selçuklu Devleti, Osmanlı İmparatorluğu ve elbette Türkiye Haçlıya karşı İslam dünyasının sancağını taşıyan Türk devletleri oldu.
Hepsi haçlı dünyasına karşı tüm İslam alemini korudu, kolladı.
Bu noktada derin bir ah çekip "ama" demenin vakti!
Bu büyük millet ne zamanki batılılaşma sevdasına düştü işte o zaman işler tersine döndü.
Asılarca İslam dünyasına karşı sefer üstüne sefer yapan haçlının karşısında bir dağ gibi duran Türk milleti Kuran'ı, sünneti, Ehl-i Beyt'i, bir kenara bırakıp Avrupalı gibi olma yarışına girdi.
Biz onlara benzemeye çalıştıkça battık, birliğimiz bozuldu, aramıza fitne girdi.
Önce Osmanlı'yı yok ettiler, İslam dünyasını küçük parçalar haline getirdiler sonra da o küçük parçaları teker teker yuttular.
Ortadoğu'nun yeraltı kaynaklarına çöreklendiler.
Son baharda rüzgar yemiş yaprak misali müslümanların her biri bir yana savruldu.
Bu projenin adı dün Şark projesiydi.
Mimarı İngilizlerdi.
Bugün ise Büyük Ortadoğu Projesi adıyla devam ediyor.
Bu seferki uygulayıcıları ise ABD ve İsrail.
Hedef ise hep aynı; müslümanları yok etmek, vatanlarını kendilerine vatan yapmak.
Bildiğiniz gibi coğrafyamızda son 3-4 yıldır Arap Baharı denilen bir isyan dalgası yaşanıyor. İşte Türkiye bu noktada ne yazıkki tarihi bir kırılma noktasında.
Asılarca haçlı dünyasının karşısında bir kale gibi duran Türk milletini yönetenler adeta saf değiştirdi.
Afganistan'da, Irak'ta, Libya'da ve şimdilerde Suriye'de haçlıyla birlikte hareket ediyoruz.
İslam'ın bayraktarı olan Türkler bu süreçte adeta haçlı ordusunda müslümana karşı mücadeleye etmeye başladı.
Gelin bir kaç örnek verelim.
-ABD istedi Afganistan'a asker gönderdik.
-ABD istedi hava sahamızı açtık, İncirlik'ten kalkan uçaklar müslüman Irak halkına bomba yağdırdı.
-İsrail Lübnan savaşında Hizbullah'a yenildi, askerimizi İsrail'e kalkan yapmak üzere Lübnan'a gönderdik.
-ABD istedi Libya operasyonunda aktif görev aldık, tezkere çıkmadan savaş gemilerimizi gönderdik. İzmir'i operasyonun karar merkezi yaptık.
- ABD istedi, Kürecik'e İsrail'i koruma amaçlı füze kalkanı kurulmasına izin verdik.
-ABD istedi, Peygamber efendimize hakarete çanak tutan Rasmussen'i NATO genel sekreteri yaptık.
-ABD istedi Suriye'yi düşman ilan ettik. Toprağımızı silahlı isyancılara açtık, tam destek verdik.
Örnekler saymakla bitmez.
Hele bir de AB işine girersek bu listenin sonu gelmez. Bu kadarı yeterli!
Son 10 yılın özeti böyle; ABD, AB istedi biz verdik!
Yüce Allah bizi yönetenleri ve elbetteki milletimizi ayıktırsın. Haçlı ordusunda asker konumuna düşmek Türk milletine yakışmıyor.
Tarihi kaynaklar Türklerin 751 Talas savaşıyla müslüman olduğunu, kendisine din olarak İslam'ı seçtiğini söylüyor.
Elbetteki bunun evveliyatı da vardır ama biz 751 tarihini baz alalım.
Aradan tam 1261 yıl geçmiş.
Türkler bunun yaklaşık bin yılında yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi İslam dünyasının lideri oldu, bayraktarı oldu, hizmetkarı oldu.
Alparslanından Selahaddin Eyyubisine, Fatihinden Kanunisine onlarca, yüzlerce devlet adamı İ'lâ-yı Kelimetullah için cihat etti, İslam bayrağını en ileri noktalara taşıdı.
Bu büyük sultanların yanısıra mana sultanları da ( Mevlanası,Yunus Emresi, Hacı Bektaş-ı Velisi,Hacı Bayram-ı Velisi, Şeyh Edebalisi ve daha niceleri.) İslam'ın, Hz. Muhammed efendimizin aşkının gönüllere birer nakış gibi işlenmesine vesile oldu.
Netice olarak bu büyük dava, bu büyük hareket hem madden hem de manen gelişti, gönüller ve ülkeler fethetti.
Allah (c.c) bu şerefi Türk milletine nasip etti.
Selçuklu Devleti, Osmanlı İmparatorluğu ve elbette Türkiye Haçlıya karşı İslam dünyasının sancağını taşıyan Türk devletleri oldu.
Hepsi haçlı dünyasına karşı tüm İslam alemini korudu, kolladı.
Bu noktada derin bir ah çekip "ama" demenin vakti!
Bu büyük millet ne zamanki batılılaşma sevdasına düştü işte o zaman işler tersine döndü.
Asılarca İslam dünyasına karşı sefer üstüne sefer yapan haçlının karşısında bir dağ gibi duran Türk milleti Kuran'ı, sünneti, Ehl-i Beyt'i, bir kenara bırakıp Avrupalı gibi olma yarışına girdi.
Biz onlara benzemeye çalıştıkça battık, birliğimiz bozuldu, aramıza fitne girdi.
Önce Osmanlı'yı yok ettiler, İslam dünyasını küçük parçalar haline getirdiler sonra da o küçük parçaları teker teker yuttular.
Ortadoğu'nun yeraltı kaynaklarına çöreklendiler.
Son baharda rüzgar yemiş yaprak misali müslümanların her biri bir yana savruldu.
Bu projenin adı dün Şark projesiydi.
Mimarı İngilizlerdi.
Bugün ise Büyük Ortadoğu Projesi adıyla devam ediyor.
Bu seferki uygulayıcıları ise ABD ve İsrail.
Hedef ise hep aynı; müslümanları yok etmek, vatanlarını kendilerine vatan yapmak.
Bildiğiniz gibi coğrafyamızda son 3-4 yıldır Arap Baharı denilen bir isyan dalgası yaşanıyor. İşte Türkiye bu noktada ne yazıkki tarihi bir kırılma noktasında.
Asılarca haçlı dünyasının karşısında bir kale gibi duran Türk milletini yönetenler adeta saf değiştirdi.
Afganistan'da, Irak'ta, Libya'da ve şimdilerde Suriye'de haçlıyla birlikte hareket ediyoruz.
İslam'ın bayraktarı olan Türkler bu süreçte adeta haçlı ordusunda müslümana karşı mücadeleye etmeye başladı.
Gelin bir kaç örnek verelim.
-ABD istedi Afganistan'a asker gönderdik.
-ABD istedi hava sahamızı açtık, İncirlik'ten kalkan uçaklar müslüman Irak halkına bomba yağdırdı.
-İsrail Lübnan savaşında Hizbullah'a yenildi, askerimizi İsrail'e kalkan yapmak üzere Lübnan'a gönderdik.
-ABD istedi Libya operasyonunda aktif görev aldık, tezkere çıkmadan savaş gemilerimizi gönderdik. İzmir'i operasyonun karar merkezi yaptık.
- ABD istedi, Kürecik'e İsrail'i koruma amaçlı füze kalkanı kurulmasına izin verdik.
-ABD istedi, Peygamber efendimize hakarete çanak tutan Rasmussen'i NATO genel sekreteri yaptık.
-ABD istedi Suriye'yi düşman ilan ettik. Toprağımızı silahlı isyancılara açtık, tam destek verdik.
Örnekler saymakla bitmez.
Hele bir de AB işine girersek bu listenin sonu gelmez. Bu kadarı yeterli!
Son 10 yılın özeti böyle; ABD, AB istedi biz verdik!
Yüce Allah bizi yönetenleri ve elbetteki milletimizi ayıktırsın. Haçlı ordusunda asker konumuna düşmek Türk milletine yakışmıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024