İnsan nasıl dayansın? Onu yakan bin beter yansın

Tam bir seneden beri, aralıksız, gece-gündüz insanların tepesinden aşağı ateş yağıyor.

Katil İsrail'in yaktığı ateş yüzünden, dört bir yana gönderdiği ateş topları yüzünden neredeyse dağlar yer değiştirdi, şehirler yerle bir oldu, dağların ve taşların dayanamadığı bu şiddete bu dehşete ve bu vahşete insan nasıl dayansın?

İnsan… Etten kemikten ibaret olan insan, nazik ve nazenin yapılı anneler ve yavrular bu ateşe, bu dehşete ve vahşete nasıl dayansın?

Onları böyle vahşice yakanlar, hiç hayal edemeyecekleri şiddette ateşlere yansınlar.

Tam bir yıldan beridir, hiç ara vermeden durmadan insan öğüten katillerin bu değirmenine su taşıyanlar, ateş taşıyanlar, enerji gönderenler, top-tüfek gönderenler, kitleler halinde masum insanları yakan bu insan görünümlü haydutlara aş-ekmek gönderenler, çeşitli, gıda maddeleri gönderenler, bundan sonra hangi yüzle insanlar arasında insan sıfatıyla dolaşacaksınız?

Gazze'yi, Batı Şeria'yı, Lübnan'ı ve Beyrut'u ve coğrafyadaki diğer şehirleri gece-gündüz bombalayan katiller sürüsüne, devlet görünümlü haydutlar topluluğuna destek verenler, mühimmat gönderenler, asker görünümündeki ölüm makinalarına gıda maddeleri gönderenler ey!

Etnik kimliğiniz ne olursa olsun, hangi milletten ve hangi inanç gurubundan olursanız olun, sizler dahi katillerin işledikleri cümle suçların ortağısınız, soykırımcıların döktükleri masum kanlar sizin dahi suratınıza sıçramıştır, renginiz, ten renginiz ne olursa olsun bundan sonra artık renginiz kan kırmızısıdır.

Üç gün değil, beş gün değil, üç ay değil, beş ay değil tam bir seneden beri oluk oluk masum kanı akıtan bu katiller sürüsü ile, ticareti savunanlar, direkt ya da dolaylı desteği savunanlar, fili ya da kavli desteklemeyi savunanlar, tez zamanda diliniz kurusun, sesiniz-soluğunuz kesilsin ve ticaretiniz yerin dibine batsın inşaallah.

Bir yıldan beridir sergilenen eşi görülmemiş vahşet ve dehşet gösterdi ki, gösteriyor ki, Avrupalısı, Amerikalısı, Fransızı, İngilizi, Almanı ve dahi mazlumların kapı komşusu olan Arabı, hâlâ asgari insanlık seviyesine çıkamamışlar, insan olup insanların acılarını hissedecek olguluğa erişememişler.

İnsan, anne-çoluk, pirifani ihtiyarlar bu dehşete, bu vahşete ve haydut muamelesine nasıl dayansın?

İnsanlara, hassaten kadınlara, çocuklara ve yaşlılara bu insanlık dışı muameleyi reva görenler, bu vahşete seyirci kalanlar, hatta bu ateşe odun taşıyanlar, petrol taşıyanlar, dileriz ki daha beter, bin beter ateşlere yansınlar.