İnsan davranışlarındaki olumlu ya da olumsuz yönlerin kaynağı sürekli tartışma konusu olmuş, "Davranış, doğuştan mı, yoksa sonradan mı kazanılmıştır?" sorusu net olarak anlaşılamamıştır. "Can çıkar huy çıkmaz" sözünü rehber edinenler, huyların doğuştan geldiğini savunsa da, insan huylarının belli bir eğitim neticesinde değişebileceğini dile getirenler de vardır. Şayet, kişinin davranışlarının doğuştan olduğu tezine inanırsak, eğitim diye bir kavramdan ve kurumlardan bahsedemeyiz ki...* * *Doğuştan gelen bazı genetik hastalıkların ve fıtrî özelliklerin kökten değişmesi belki mümkün değildir ama insanoğlunun gerek bilgisine, gerek huy ve davranışlarına doğru bir eğitimle yön verilebilir. Bu konuda sorunun çözümü için, insanın toplumsal geçmişine, müspet veya menfi davranışlarının temeline inmek ve de bunların nasıl kazandığına bakmak gerekmektedir.Rahmetli anneannem Saliha Hanım anlatırdı; "Evladım; hikâye edilir ki: Adamın biri eşkıyalıkta nam salmış, bir âlem onun elinden bizar olmuş, neticede suçları bayağı çoğalmış ve bir gün yakalanarak idamına karar verilmiş. Tabii, darağacı kurulur ve eşkıyaya son arzusu sorulur, adam da 'Bana annemi getirin ona bir çift sözüm olacak' demiş. Eşkıyanın annesi getirilmiş, adam annesine yaklaşmasını ve dilini uzatmasını söylemiş. Kadıncağız da, olacaklardan habersizce dilini uzatmış. Tam o esnada eşkıya, birden uzanarak annesinin dilini ısırarak kopartmış. Sonra da, 'Benim bu hâle gelmemin sebebi annemdir' demiş ve şöyle açıklamış, 'Ben küçücük bir çocukken komşumuzun kümesinden bir yumurta çalmıştım. Eve getirdiğimde annem bana yaptığım işin mahiyetini anlatmadı, aksine beni teşvik etti. İlk yumurtadan sonra diğer yumurtalar, sonra tavuklar sonra başka başka şeyler derken, ben; çalan çırpan, alan, vuran bir adam oldum çıktım. Neticede de darağacını boyladım. İşte onun için annemin dilini kopardım' demiş...".* * *Bu hadiseden sonra kendimizi bir değerlendirelim, nefis muhasebesi yapalım... Çocuklarımız mama yesin diye ilk yalanı, ilk cimriliği, ilk korkaklığı, ilk kendine güvensizliği onlara biz aşılamadık mı..? "Bak, yemeğini yemezsen seni öcülere veririm", "Yaramazlık yapma, yoksa seni hoş hoş ham yapar", "Yapma, kırarsın...", "Oynama, dökersin...", "Akıllı durmayanı cadılar götürecek" vs. diyerek, onu hayattaki yanlışlıkların ilkleriyle biz kendimiz tanıştırdık da haberimiz bile olmadı... Bakınız, doğuştan zannedilen davranışların, insana daha küçük yaşlarda en yakınları tarafından bilinçsizce nasıl aşılandığını görüyor musunuz!"Ağaç yaşken eğilir". Bilmezler, anlamazlar, diye çocuğun yanında umursamadan yapılan hatalar ileride onların hayatını şekillendiren kalıplaşmış birer huy ve davranış haline gelebilir. İnsan eğitimi zor iştir vesselam; gafleti, cehaleti, ihmali asla kabul etmez...
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Prof. Dr. Haydar Baş'ın dedikleri aynen çıkıyor / 15.01.2025
- Hüseyin Baş ezberleri bozuyor / 14.01.2025
- ‘Lan oğlum sen Hüseyin Baş’ı tanımıyor musun?’ / 13.01.2025
- Örnek insanla beraber olmanın faydaları / 11.01.2025
- Çekilin gençlerin önünden onlar halledecektir / 10.01.2025
- 30 yıl önceden haber verilen gerçekler / 09.01.2025
- Hakkımı helal etmiyorum / 08.01.2025
- Sakın ‘demokrasi’ istemeyin siz de yargılanırsınız / 07.01.2025
- Ehliyet, liyakat ve güzel ahlak ilişkisi / 06.01.2025
- Dayanmalısın, sen milletimizin umudusun Hüseyin! / 04.01.2025
- Hüseyin Baş ezberleri bozuyor / 14.01.2025
- ‘Lan oğlum sen Hüseyin Baş’ı tanımıyor musun?’ / 13.01.2025
- Örnek insanla beraber olmanın faydaları / 11.01.2025
- Çekilin gençlerin önünden onlar halledecektir / 10.01.2025
- 30 yıl önceden haber verilen gerçekler / 09.01.2025
- Hakkımı helal etmiyorum / 08.01.2025
- Sakın ‘demokrasi’ istemeyin siz de yargılanırsınız / 07.01.2025
- Ehliyet, liyakat ve güzel ahlak ilişkisi / 06.01.2025
- Dayanmalısın, sen milletimizin umudusun Hüseyin! / 04.01.2025