İncir ağaçları kendi aralarında konuşuyorlar...
-Sen kaç yaşındasın?
-15
-Ya sen kaç yaşındasın?
-20
-Ekim ayı geldi.
-Evet. Mevyelerimiz olgunlaşıyor...
-Nasıl tadın iyim mi?
-Çok şükür. Tam bir yıldır yağmur yedim. Kar yedim. Her yönden fırtına ensemde esip durdu ama yine de Rabbim beni sakladı. Korudu.
Hele aşağıdaki kurtlar, solucanlar, böceklerin köklerime olan düşmanlıklarını, kinlerini de savuşturduk Elhamdülillah! Meyvelerim olgunlaştı... Bak kabuklarımın arası yarıldı da ballar akıyor. Görüyor musun? Yoldan geçen çocuklar, yaşlılar, gençler, kadın-erkek bize bakıp geçiyorlar. Hiç meyvemiz olmasaydı bakmazlardı değil mi? Şu afacanlara bak yine taş atacaklar.
-Kızmıyor musun onlara?
-Kızarım tabii. Belimi incitmeden dalımı kırmadan çıkıp olgunlaşanları almıyorlar. Hem olmamışları almaya çalışıyorlar, hem de taş atıp kafamı kırıyorlar. Gövdemi incitiyorlar.
-Onlar çocuk. Çocuk sadece tadına bakmaz. Ona o olmamaşları koparmak bebekle oynamak gibi eğlenceli geliyor.
-Biliyor musun? Aşağı mahalledeki beyaz incir ağacı varya
-Eeeee!...
-Onu bugün kesmişler..
-Vay be!.. Tam 20 senedir, hem de benimkinden daha iri ve tatlıydı inciri...
-Ha testere, ha balta nasıl olsa öleceğiz... Yaşatan da O, öldüren de... Hem bu insanoğlu, Peygamberi bile öldürmüş.
-Sahi sen hastaydın nasıl oldun?
- Yapraklarımdan başka birşeyim kalmadı. Bu yıl şu rüzgar beni fena etti. dur onu biraz şikayet edeyim. Bak şu meyveler daha yeni tomurcukta. Şunlar biraz oldu derken onlarda döküldü gitti.
-Allah ne dilemişse o olur. Aman sakın şikayet etme. Nasip ne ise o olur. Şükredersen o halin sevab olur. Zikir olur. Şikayet edersen sebeplere takılır Allah'ı unutursun.
-Ev sahiplerin ne oldu.
Ne olacak içki, kumar derken hanımı da ölünce sahipsiz kaldı. Hastalıktan kalkıp bir bardak suyu bile içemez oldu. Kızı gelip çamaşırını yıkıyor. Yemeğini veriyor.
-Ya senin ev sahibin?
O mu? O Allah adamı. Nafile ibadetlerine düşkün. Her an Allah'ın ismini düşünerek iş yapar. Kızması Allah içindir. Nefsini sürekli pusuda bekler. İyiliksever biri ama, en çok sevdiğim hali vakitlerini dolu dolu yaşıyor. Allah korkusuyla sevgi dolu, çalışkan ve cesur adımlar atıyor. Hem kendine hem etrafına faydalı...
-Ya abisi?
-Ona da helal olsun. Abi ama hakiki abi...
-Yahu istersen bu konuşmayı burada bitirelim.
-Doğru ne kadar insanları taklit etmeğe çalışsak da, doğruluk, ahiret, Allah korkusu desek de onlar gibi hissedemeyiz.
-Evet onlar da bizi bilmezler...
-Sus...
-Niye yanlış mı dedim?.
-Tabii, Allah'ın öğle has kulları var ki, eşyanın da, tabiatın da, göklerin de, sırlarına ererler. Sen Yunus'u unuttun mu?
-Aaaa!.. Doğru. Hiç aklıma gelmedi. Yanlış söyledim.
-Biz toprak olacağız ama işte bütün varlığın en şereflisi olan insan Rabbinin huzuruna çıkıp hesap verecek ve ebedî hayatı tadacak.
-Sen kaç yaşındasın?
-15
-Ya sen kaç yaşındasın?
-20
-Ekim ayı geldi.
-Evet. Mevyelerimiz olgunlaşıyor...
-Nasıl tadın iyim mi?
-Çok şükür. Tam bir yıldır yağmur yedim. Kar yedim. Her yönden fırtına ensemde esip durdu ama yine de Rabbim beni sakladı. Korudu.
Hele aşağıdaki kurtlar, solucanlar, böceklerin köklerime olan düşmanlıklarını, kinlerini de savuşturduk Elhamdülillah! Meyvelerim olgunlaştı... Bak kabuklarımın arası yarıldı da ballar akıyor. Görüyor musun? Yoldan geçen çocuklar, yaşlılar, gençler, kadın-erkek bize bakıp geçiyorlar. Hiç meyvemiz olmasaydı bakmazlardı değil mi? Şu afacanlara bak yine taş atacaklar.
-Kızmıyor musun onlara?
-Kızarım tabii. Belimi incitmeden dalımı kırmadan çıkıp olgunlaşanları almıyorlar. Hem olmamışları almaya çalışıyorlar, hem de taş atıp kafamı kırıyorlar. Gövdemi incitiyorlar.
-Onlar çocuk. Çocuk sadece tadına bakmaz. Ona o olmamaşları koparmak bebekle oynamak gibi eğlenceli geliyor.
-Biliyor musun? Aşağı mahalledeki beyaz incir ağacı varya
-Eeeee!...
-Onu bugün kesmişler..
-Vay be!.. Tam 20 senedir, hem de benimkinden daha iri ve tatlıydı inciri...
-Ha testere, ha balta nasıl olsa öleceğiz... Yaşatan da O, öldüren de... Hem bu insanoğlu, Peygamberi bile öldürmüş.
-Sahi sen hastaydın nasıl oldun?
- Yapraklarımdan başka birşeyim kalmadı. Bu yıl şu rüzgar beni fena etti. dur onu biraz şikayet edeyim. Bak şu meyveler daha yeni tomurcukta. Şunlar biraz oldu derken onlarda döküldü gitti.
-Allah ne dilemişse o olur. Aman sakın şikayet etme. Nasip ne ise o olur. Şükredersen o halin sevab olur. Zikir olur. Şikayet edersen sebeplere takılır Allah'ı unutursun.
-Ev sahiplerin ne oldu.
Ne olacak içki, kumar derken hanımı da ölünce sahipsiz kaldı. Hastalıktan kalkıp bir bardak suyu bile içemez oldu. Kızı gelip çamaşırını yıkıyor. Yemeğini veriyor.
-Ya senin ev sahibin?
O mu? O Allah adamı. Nafile ibadetlerine düşkün. Her an Allah'ın ismini düşünerek iş yapar. Kızması Allah içindir. Nefsini sürekli pusuda bekler. İyiliksever biri ama, en çok sevdiğim hali vakitlerini dolu dolu yaşıyor. Allah korkusuyla sevgi dolu, çalışkan ve cesur adımlar atıyor. Hem kendine hem etrafına faydalı...
-Ya abisi?
-Ona da helal olsun. Abi ama hakiki abi...
-Yahu istersen bu konuşmayı burada bitirelim.
-Doğru ne kadar insanları taklit etmeğe çalışsak da, doğruluk, ahiret, Allah korkusu desek de onlar gibi hissedemeyiz.
-Evet onlar da bizi bilmezler...
-Sus...
-Niye yanlış mı dedim?.
-Tabii, Allah'ın öğle has kulları var ki, eşyanın da, tabiatın da, göklerin de, sırlarına ererler. Sen Yunus'u unuttun mu?
-Aaaa!.. Doğru. Hiç aklıma gelmedi. Yanlış söyledim.
-Biz toprak olacağız ama işte bütün varlığın en şereflisi olan insan Rabbinin huzuruna çıkıp hesap verecek ve ebedî hayatı tadacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Feyyaz İnanç / diğer yazıları
- ‘Işıkları açın’ / 07.05.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021