İmamet ve vasilik Allah'ın ahdidir
Yüce Allah'ın seçtiği imamlardan birini dahi kabul etmeyerek onun imametine karşı çıkan ve onun yerine başkasını koyan ve hakkın başkasına ait olduğunu iddia edenin durumu şiddetlidir. Çünkü imamet ve vasilik Allah'ın ahdidir ve Allah'ın emri ile olur, halkın seçimiyle değil.
03.01.2018 00:00:00
Yakub bin Şuayb der ki:
İmam Ca'fer Sâdık (a.s.)'ın şöyle buyurduğunu işittim: "Allah'a and olsun ki Allah bu (imameti) kıyamete kadar başıboş bırakmaz."
Ebu Abdurrahmân'dan;
İmam Ca'fer Sâdık (a.s.) şöyle buyurdu: "Doğrusu ismi yüce olan Allah her imama ahdini ve yapması gerekeni gökten indirmiştir. Onun bir mührü vardır. Onu açar ve içinde yazılanlara amel eder."
Şüphesiz bu hadisler ibadet eden bir kavim için ve mü'minler için bir tebliğ ve açıklamadır. Yüce Allah birine hayır düşünürse onu on iki imamı tasdikleyenlerden ve onlara teslim olanlardan karar kılar. Allah ona kerâmetler verir ve ona hayır ihsan eder. Çünkü Allah halifeliği başkalarına değil sadece Ehl-i Beyt'e vermiştir. Onlara itaatı da Allah'a itaat bilerek şöyle buyurmaktadır: "Allah'a itaat edin ve Resûlü'ne ve içinizden olan emir sahiplerine itaat edin."
Resûlullah (s.a.v.), Allah'ın itaatı farz kıldığı evlatlarından olan imamları halka tanıtmış ve şöyle buyurmuştur: "Doğrusu Ben içinizde iki ağır emânet bırakıyorum: Allah'ın Kitabı ve ıtretim. Ehl-i Beyt'im, Allah ile sizin aranızda uzatılmış bir iptir. Ona sarıldığınız sürece sapıtmazsınız."
Ve Allah, halkın onlara itaat etmesini isteyerek onlara karşı isyan etmemeleri hakkında uyarmış ve şöyle buyurmuştur: "Onun emrine karşı çıkanlar, kendilerine bir fitnenin bulaşmasından veya acı bir azabın ulaşmasından korksunlar." (Nûr, 63).
Resûlullah'a (s.a.v.) muhalefet edilerek onun Ehl-i Beyt hakkındaki emirlerine uyulmayıp onların hakkı gasp edilince ve mirasları engellenerek kıskançlık, zulüm ve düşmanlıkları yüzünden işbirliği yapılınca; Allah onlara ve onların yaptıklarına razı olanlara fitneyi ve acı azabı gönderdi.
Yüce Allah buyuruyor ki: "Müminlerde öyleleri vardır ki Allah'a verdikleri ahide sadakat gösterdiler. Onlardan bazıları adağını ödedi, bazıları da beklemekte. Ve onlar ahitlerini asla bozmazlar." (Ahzâb, 23).
Böylece Allah'a verdiği sözü tutan, ahdine uyan, nefsini Allah yoluna adayan ve onun yolunda cihâd eden, dinini yücelten ve O'nun Resûlü'ne yardım eden ile Resûlullah'a (s.a.v.) muhalefet ve isyan eden, O'nun evlâtlarına zulmedenler birbirinden ayrılmıştır.
Ey Ehl-i Beyt dostları! İşte yüce Allah'ın seçtiği imamlardan birini dahi kabul etmeyerek onun imametine karşı çıkan ve onun yerine başkasını koyan ve hakkın başkasına ait olduğunu iddia edenin durumu budur. Çünkü imamet ve vasilik Allah'ın ahdidir ve Allah'ın emri ile olur, halkın seçimiyle değil. İşte her kim Allah'ın seçtiğini seçmezse ve Allah'ın emrine karşı gelirse, Allah'ın vasfettiği zalim ve münafıkların cehennemdeki yerine gider. (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL
İmam Ca'fer Sâdık (a.s.)'ın şöyle buyurduğunu işittim: "Allah'a and olsun ki Allah bu (imameti) kıyamete kadar başıboş bırakmaz."
Ebu Abdurrahmân'dan;
İmam Ca'fer Sâdık (a.s.) şöyle buyurdu: "Doğrusu ismi yüce olan Allah her imama ahdini ve yapması gerekeni gökten indirmiştir. Onun bir mührü vardır. Onu açar ve içinde yazılanlara amel eder."
Şüphesiz bu hadisler ibadet eden bir kavim için ve mü'minler için bir tebliğ ve açıklamadır. Yüce Allah birine hayır düşünürse onu on iki imamı tasdikleyenlerden ve onlara teslim olanlardan karar kılar. Allah ona kerâmetler verir ve ona hayır ihsan eder. Çünkü Allah halifeliği başkalarına değil sadece Ehl-i Beyt'e vermiştir. Onlara itaatı da Allah'a itaat bilerek şöyle buyurmaktadır: "Allah'a itaat edin ve Resûlü'ne ve içinizden olan emir sahiplerine itaat edin."
Resûlullah (s.a.v.), Allah'ın itaatı farz kıldığı evlatlarından olan imamları halka tanıtmış ve şöyle buyurmuştur: "Doğrusu Ben içinizde iki ağır emânet bırakıyorum: Allah'ın Kitabı ve ıtretim. Ehl-i Beyt'im, Allah ile sizin aranızda uzatılmış bir iptir. Ona sarıldığınız sürece sapıtmazsınız."
Ve Allah, halkın onlara itaat etmesini isteyerek onlara karşı isyan etmemeleri hakkında uyarmış ve şöyle buyurmuştur: "Onun emrine karşı çıkanlar, kendilerine bir fitnenin bulaşmasından veya acı bir azabın ulaşmasından korksunlar." (Nûr, 63).
Resûlullah'a (s.a.v.) muhalefet edilerek onun Ehl-i Beyt hakkındaki emirlerine uyulmayıp onların hakkı gasp edilince ve mirasları engellenerek kıskançlık, zulüm ve düşmanlıkları yüzünden işbirliği yapılınca; Allah onlara ve onların yaptıklarına razı olanlara fitneyi ve acı azabı gönderdi.
Yüce Allah buyuruyor ki: "Müminlerde öyleleri vardır ki Allah'a verdikleri ahide sadakat gösterdiler. Onlardan bazıları adağını ödedi, bazıları da beklemekte. Ve onlar ahitlerini asla bozmazlar." (Ahzâb, 23).
Böylece Allah'a verdiği sözü tutan, ahdine uyan, nefsini Allah yoluna adayan ve onun yolunda cihâd eden, dinini yücelten ve O'nun Resûlü'ne yardım eden ile Resûlullah'a (s.a.v.) muhalefet ve isyan eden, O'nun evlâtlarına zulmedenler birbirinden ayrılmıştır.
Ey Ehl-i Beyt dostları! İşte yüce Allah'ın seçtiği imamlardan birini dahi kabul etmeyerek onun imametine karşı çıkan ve onun yerine başkasını koyan ve hakkın başkasına ait olduğunu iddia edenin durumu budur. Çünkü imamet ve vasilik Allah'ın ahdidir ve Allah'ın emri ile olur, halkın seçimiyle değil. İşte her kim Allah'ın seçtiğini seçmezse ve Allah'ın emrine karşı gelirse, Allah'ın vasfettiği zalim ve münafıkların cehennemdeki yerine gider. (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.