İmam Ali’nin dünyanın niteliği hakkında dedikleri
Ey insanlar! Zahitlik ümidin kısa olması, nimetler karşısında şükretmek ve haramlar karşısında sakınmaktır
03.05.2023 20:44:00 / Güncelleme: 03.05.2023 20:50:00
Zahitlik hakkında bir konuşması:
"Ey insanlar! Zahitlik ümidin kısa olması, nimetler karşısında şükretmek ve haramlar karşısında sakınmaktır.
Eğer ümidin kısalması sizden uzak olursa haram sabrınızı yenmesin. Nimetlere karşılık şükretmeyi unutmayın. Allah doğru sonuçlarını ortaya çıkaran açık delillerle ve özrü gösteren açık kitaplarla size karşı insaflı davrandı."
Dünyanın niteliği hakkında yaptığı bir konuşması:
"Başı cefa, sonu yokluk olan bir yurdu nitelemem! Helalinden dolayı hesap, haramından dolayı ceza vardır.
Orada zengin olan sınanır, fakir olan ise üzülür. Kim, onunla koşmuşsa, dünya onu geçmiştir.
Kim, ondan vazgeçerse ona rastlar. Kim, onunla görmek isterse görmesini sağlar. Kim, onu görmek isterse onu kör eder."
Dünyanın hâli hakkındaki bir konuşması:
"Ey insanlar! Dünyaya zahitlerin ve ondan kaçanların baktığı gibi bakın! Allah'a yemin olsun ki, yakın zamanda, orada ikamet edip yurt edinen kimseyi bitirecek, bolluk içinde yaşayan huzurlu kimseyi üzecek.
Uzaklaşan geri dönmeyecek ki ondan yüz çevirsin, ondan gelecek olan bilinmez ki beklensin.
Dünyanın mutluluğu hüzünle karışıktır. Onda erkeklerin dayanıklılığı, zayıflığa ve bitkinliğe dönüşecektir.
Dünyada beğendiniz şeylerin çokluğu, onda size arkadaşlık eden şeylerin azlığı hususunda sizi kandırmasın.
Allah düşünüp ibret alan, ibret alıp gören adama rahmet etsin! Sanki dünyadan var olan, kısa süre sonra yok olacak, ahiretten var olan kısa süre sonra devam edecek. Her sayılı olan geçer, her beklenilen gelir, her gelecek olan ise yakındır."
Dünyanın hâli:
"Dünya, körün görüşünün son noktasıdır. Onun ötesinde bir şey göremez. Gerçeği görenin görüşü ise onu delip geçer ve kalıcı yurdun onun ötesinde olduğunu bilir. Gören ondan gidicidir, kör olan ise ona gidici... Gören azığını ondan hazırlar. Kör ise azığı onun için hazırlar..."
İlim ve fitneler hakkında bir konuşması:
"Âlim mertebesini bilendir. Mertebesini bilmemek insana cehalet olarak yeter.
Allah'ın nefret ettiği kişilerden biri, Allah'ın nefsine vekil kıldığı ancak hedeflenen yoldan sapan ve delilsiz gidendir.
Dünyayı ekmeğe çağrılırsa çalışır, çabalar, ahireti sürmeye çağrılırsa tembellik eder. Sanki çalıştığı şey ona vacipmiş, tembellik ettiği şeyden ise muafmış gibi.
Bu zamanda ancak uyuyan (kötülüklerden sakınan mü'min insanları kastediliyor) bir mü'min kurtuluşa erer.
Hazır bulunduğunda tanınmaz, kaybolduğunda yokluğu hissedilmez. Onlar hidayet kandilleri, karanlık gecelerdeki işaretlerdir.
Fitne için dolaşan ve ağzında bakla ıslanmayan kovucular değillerdir. Allah onlara rahmetinin kapılarını açar, intikam sıkıntısını onlardan kaldırır.
Ey insanlar! Kabın içindekiyle birlikte ters çevrilmesi gibi, yakında İslam'ın ters çevrildiği bir zaman gelecek.
Ey insanlar! Allah sizi zulmetmekten korumuş (Allah insanlara zulmetmez, onları imtihan eder) ancak imtihan etmekten korumamıştır.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur: Şüphesiz bunda birtakım ibretler vardır. Hakikaten biz deneriz." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden)
"Ey insanlar! Zahitlik ümidin kısa olması, nimetler karşısında şükretmek ve haramlar karşısında sakınmaktır.
Eğer ümidin kısalması sizden uzak olursa haram sabrınızı yenmesin. Nimetlere karşılık şükretmeyi unutmayın. Allah doğru sonuçlarını ortaya çıkaran açık delillerle ve özrü gösteren açık kitaplarla size karşı insaflı davrandı."
Dünyanın niteliği hakkında yaptığı bir konuşması:
"Başı cefa, sonu yokluk olan bir yurdu nitelemem! Helalinden dolayı hesap, haramından dolayı ceza vardır.
Orada zengin olan sınanır, fakir olan ise üzülür. Kim, onunla koşmuşsa, dünya onu geçmiştir.
Kim, ondan vazgeçerse ona rastlar. Kim, onunla görmek isterse görmesini sağlar. Kim, onu görmek isterse onu kör eder."
Dünyanın hâli hakkındaki bir konuşması:
"Ey insanlar! Dünyaya zahitlerin ve ondan kaçanların baktığı gibi bakın! Allah'a yemin olsun ki, yakın zamanda, orada ikamet edip yurt edinen kimseyi bitirecek, bolluk içinde yaşayan huzurlu kimseyi üzecek.
Uzaklaşan geri dönmeyecek ki ondan yüz çevirsin, ondan gelecek olan bilinmez ki beklensin.
Dünyanın mutluluğu hüzünle karışıktır. Onda erkeklerin dayanıklılığı, zayıflığa ve bitkinliğe dönüşecektir.
Dünyada beğendiniz şeylerin çokluğu, onda size arkadaşlık eden şeylerin azlığı hususunda sizi kandırmasın.
Allah düşünüp ibret alan, ibret alıp gören adama rahmet etsin! Sanki dünyadan var olan, kısa süre sonra yok olacak, ahiretten var olan kısa süre sonra devam edecek. Her sayılı olan geçer, her beklenilen gelir, her gelecek olan ise yakındır."
Dünyanın hâli:
"Dünya, körün görüşünün son noktasıdır. Onun ötesinde bir şey göremez. Gerçeği görenin görüşü ise onu delip geçer ve kalıcı yurdun onun ötesinde olduğunu bilir. Gören ondan gidicidir, kör olan ise ona gidici... Gören azığını ondan hazırlar. Kör ise azığı onun için hazırlar..."
İlim ve fitneler hakkında bir konuşması:
"Âlim mertebesini bilendir. Mertebesini bilmemek insana cehalet olarak yeter.
Allah'ın nefret ettiği kişilerden biri, Allah'ın nefsine vekil kıldığı ancak hedeflenen yoldan sapan ve delilsiz gidendir.
Dünyayı ekmeğe çağrılırsa çalışır, çabalar, ahireti sürmeye çağrılırsa tembellik eder. Sanki çalıştığı şey ona vacipmiş, tembellik ettiği şeyden ise muafmış gibi.
Bu zamanda ancak uyuyan (kötülüklerden sakınan mü'min insanları kastediliyor) bir mü'min kurtuluşa erer.
Hazır bulunduğunda tanınmaz, kaybolduğunda yokluğu hissedilmez. Onlar hidayet kandilleri, karanlık gecelerdeki işaretlerdir.
Fitne için dolaşan ve ağzında bakla ıslanmayan kovucular değillerdir. Allah onlara rahmetinin kapılarını açar, intikam sıkıntısını onlardan kaldırır.
Ey insanlar! Kabın içindekiyle birlikte ters çevrilmesi gibi, yakında İslam'ın ters çevrildiği bir zaman gelecek.
Ey insanlar! Allah sizi zulmetmekten korumuş (Allah insanlara zulmetmez, onları imtihan eder) ancak imtihan etmekten korumamıştır.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur: Şüphesiz bunda birtakım ibretler vardır. Hakikaten biz deneriz." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden)