İmam Ali: ‘Güzel ahlak gibi arkadaş yoktur’
Huyların en üstünü cömertlik, iffet ve vakardır
09.05.2023 18:41:00
"Huyların en üstünü cömertlik, iffet ve vakardır.
Şüphesiz Allah yumuşak mizaçlı, bağışlayıcı yapıya sahip ve işinin eri olan kimseyi sever.
Huyu kötü olanın ölümü (insanları) sevindirir.
Güzel ahlak ile rızıklar çoğalıp akar.
Nefsin için ahlakların en güzelini seç; zira hayır, alışkanlıktır.
Güzel ahlak en iyi eş, kendini beğenme ise gizli bir hastalıktır.
İmam Ali (a.s.) büyük bir şahsiyetin vasıflarını zikrederken şöyle buyurdu:
"Vaktiyle kendini, Allah'a adayan bir kardeşim vardı. Onun gözünde dünyanın küçük olması, benim gözümde yüceltirdi onu, karnının hakimiyeti altında değildi, bulmadığını arzulamazdı; bulduğu zaman da çok yemezdi…
Çoğu zaman sessizdi, koşuştuğunda söz söyleyenlere galip gelir, soru soranların (ilme olan) susuzluğunu giderirdi, zayıf ve mustazaftı; (savaş ve cihat meydanında) canla başla savaşma zamanı gelip çattığında öfkesinden var gücüyle kükreyen aslan ve su yüzü görmeyen(öldürücü) bir yılan kesilirdi…
Delili hazırlayıp hakimin yanında hazır olmazdı; mazeretini dinlemeyinceye kadar özrü olanları azarlamadığı gibi (özrü olmayanları da) azarlamazdı.
İyileştiğinde ancak derdini şikayet ederdi; söylediğini yapar, yapmadığını söylemezdi, konuşurken mağlup düştüğünde susmakta mağlup olmazdı; dinlemeyi, konuşmaktan daha çok severdi.
İki işle karşılaştığında o işlerde hangisinin nefsine daha yakın olduğuna bakar, ona muhalefet ederdi.
Bu sıfatlar sizlere gereklidir; öyleyse ayrılmayın onlardan ve yarışın o sıfatlarda.
Onların hepsine sahip olmazsanız bilesiniz ki az olanı almak, çok olanı terk etmekten daha iyidir.
Allah-u Teâlâ kuluna dünya ve ahiret iyiliğini, ancak güzel ahlak ve iyi niyetinin vesilesiyle verir.
Kişilerin ahlakı altı şeyle denenir: Hoşnutluk, öfke, güven, korku, men ve rağbette.
Güzel ahlak gibi eş (arkadaş) yoktur.
Başkasında kınanmış bir ahlak gördüğün zaman onun benzerlerini kendinden uzaklaştır.
İki sıfat müminin kalbinde toplanmaz: Kötü ahlak ve cimrilik.
Yalan, cimrilik, zulüm ve cahillik kötülüğü doğuran huylardır.
En kötü ahlak, yalan ve iki yüzlülüktür.
Kaba huylu olanın etrafında kimse kalmaz.
Laubalilikten, boş şeyden, fazla şaka ve gülmekten, bâtıl ve faydasız sözlerden kaçın.
Bâtıni kötülüklerden, niyeti bozmaktan, alçak (işlere) bulaşmaktan ve arzulara aldanmaktan uzak dur.
Kibir, bencillik ve büyüklük taslama sıfatında hiçbir hayır yoktur.
Kötü ahlaktan daha korkunç bir dehşet yoktur.
Eskisini yenisiyle sağlamlaştırmayan, geçmişlerini (atalarını) lekelemiş ve geleceğine (nesline) hıyanet etmiştir.
Ahmaklık
Ahmaklıktan daha alçakça dostluk yoktur.
Gereksiz işler ile uğraşıp cahillere eşlik etmek ahmaklıktır.
En kötü fakirlik ahmaklıktır.
Akıbetsonuç
Her işin acı veya şirin bir akıbeti vardır.
Bir işi yapmaya karar verdiğinde onun kötü akıbetlerinden uzak dur.
Âkıbeti hayırlı olan az, akıbeti zararlı olan çoktan daha iyidir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden)
Şüphesiz Allah yumuşak mizaçlı, bağışlayıcı yapıya sahip ve işinin eri olan kimseyi sever.
Huyu kötü olanın ölümü (insanları) sevindirir.
Güzel ahlak ile rızıklar çoğalıp akar.
Nefsin için ahlakların en güzelini seç; zira hayır, alışkanlıktır.
Güzel ahlak en iyi eş, kendini beğenme ise gizli bir hastalıktır.
İmam Ali (a.s.) büyük bir şahsiyetin vasıflarını zikrederken şöyle buyurdu:
"Vaktiyle kendini, Allah'a adayan bir kardeşim vardı. Onun gözünde dünyanın küçük olması, benim gözümde yüceltirdi onu, karnının hakimiyeti altında değildi, bulmadığını arzulamazdı; bulduğu zaman da çok yemezdi…
Çoğu zaman sessizdi, koşuştuğunda söz söyleyenlere galip gelir, soru soranların (ilme olan) susuzluğunu giderirdi, zayıf ve mustazaftı; (savaş ve cihat meydanında) canla başla savaşma zamanı gelip çattığında öfkesinden var gücüyle kükreyen aslan ve su yüzü görmeyen(öldürücü) bir yılan kesilirdi…
Delili hazırlayıp hakimin yanında hazır olmazdı; mazeretini dinlemeyinceye kadar özrü olanları azarlamadığı gibi (özrü olmayanları da) azarlamazdı.
İyileştiğinde ancak derdini şikayet ederdi; söylediğini yapar, yapmadığını söylemezdi, konuşurken mağlup düştüğünde susmakta mağlup olmazdı; dinlemeyi, konuşmaktan daha çok severdi.
İki işle karşılaştığında o işlerde hangisinin nefsine daha yakın olduğuna bakar, ona muhalefet ederdi.
Bu sıfatlar sizlere gereklidir; öyleyse ayrılmayın onlardan ve yarışın o sıfatlarda.
Onların hepsine sahip olmazsanız bilesiniz ki az olanı almak, çok olanı terk etmekten daha iyidir.
Allah-u Teâlâ kuluna dünya ve ahiret iyiliğini, ancak güzel ahlak ve iyi niyetinin vesilesiyle verir.
Kişilerin ahlakı altı şeyle denenir: Hoşnutluk, öfke, güven, korku, men ve rağbette.
Güzel ahlak gibi eş (arkadaş) yoktur.
Başkasında kınanmış bir ahlak gördüğün zaman onun benzerlerini kendinden uzaklaştır.
İki sıfat müminin kalbinde toplanmaz: Kötü ahlak ve cimrilik.
Yalan, cimrilik, zulüm ve cahillik kötülüğü doğuran huylardır.
En kötü ahlak, yalan ve iki yüzlülüktür.
Kaba huylu olanın etrafında kimse kalmaz.
Laubalilikten, boş şeyden, fazla şaka ve gülmekten, bâtıl ve faydasız sözlerden kaçın.
Bâtıni kötülüklerden, niyeti bozmaktan, alçak (işlere) bulaşmaktan ve arzulara aldanmaktan uzak dur.
Kibir, bencillik ve büyüklük taslama sıfatında hiçbir hayır yoktur.
Kötü ahlaktan daha korkunç bir dehşet yoktur.
Eskisini yenisiyle sağlamlaştırmayan, geçmişlerini (atalarını) lekelemiş ve geleceğine (nesline) hıyanet etmiştir.
Ahmaklık
Ahmaklıktan daha alçakça dostluk yoktur.
Gereksiz işler ile uğraşıp cahillere eşlik etmek ahmaklıktır.
En kötü fakirlik ahmaklıktır.
Akıbetsonuç
Her işin acı veya şirin bir akıbeti vardır.
Bir işi yapmaya karar verdiğinde onun kötü akıbetlerinden uzak dur.
Âkıbeti hayırlı olan az, akıbeti zararlı olan çoktan daha iyidir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden)