İktidara göre sorun yok. Muhalefet göre sorun çok. Peki, çözümü olan var mı? Yok. Olamazda. Çözümümüz var, diyenler emin olun günü kurtarma veya sorunu zamana yayarak hafifletme gayretindedirler.
İktidarında, muhalefetinde yolu aynı, rotası aynı. Nasıl çözüme ulaşılabilir ki?
Piyasadaki para, senin paran olmadığı gibi birde maliyetli. Yani kendi ülkende paraya hükmedemiyorsun. Para ihtiyacını yine faizli para alarak karşılıyorsun.
Paran en çok değer kaybeden paralardan biri. Senin ihracatında, ithalatında yabancı paraya (dolar, Euro) endeksli. Hatta yurt içindeki yatırımlar bile yabancı para birimleri üzerinden gerçekleştiriliyor. Vatandaş bile borç alıp-verirken yabancı para kullanıyor.
Petrolün, doğalgazın, elektriğin, teknoloji üretimin bile yabancı para üzerinden yapılıyor.
Özelleştirme adı altında devlet hem üretim kabiliyetini kaybettiği gibi paraya, ekonomiye hükmetme kabiliyetini de kaybetti.
Baksanıza! Özel sermayenin bankalardaki mevduatı, devletin GSMH'lası kadar. Doları, faizi, Merkez Bankasının bile kontrol edemiyorlar.
'Efendim! Ben yaparım, ben çözerim. 3600'ü de veririm, asgari ücreti de yükseltirim, emeklilik yaşını da düzenlerim, ÖTV'yi de kaldırırım, sattıklarını da, özel şirketlere yaptırdıklarını da devletleştiririm'.
İyi de nasıl? Paran yok paran. Hala anlamadın mı? 'Benim dediğin, yaptığım, ürettiğim, aldığın, sattığın' hiçbir şey asılda sana ait değil.
Baksanıza devletin borcuna! Baksanıza özel sektörün borcuna! Baksanıza vatandaşın borcuna!
Rus siyasetçi ve akademisyenlerin, 'komünizm bizi, kapitalizm ise dünyayı bitirdi' sözünü hiç mi duymadınız?
O Rus siyasetçiler, Sovyetlerin dağılacağını bizde görüyorduk. Onun için bir sitem arayışına girdik. Bütün İslam ülkelerini gezdik, ekonomilerini inceledik. Türkiye'ye de geldik. Aradığımızı ise 2005 yılında Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde bulduk' itiraflarını neden görmezden, duymadan geldiniz.
Bu model ekseninde BRİCS ülkeleri, batı ve ABD'nin karşısına çıktı. Şimdi ekonomi de batı ve ABD'yi geçmiş vaziyetteler.
Bu gerçeği Sayın Erdoğan'da görmüştü. Hatta 2018 yılında, Putin'e, 'bizi BRİCS'e alın. BRİCS-T neden olmasın' cümlesini bile kurmuştu.
Yine 1996 yılında kurulan Çin ve Rusya'nın başını çektiği 'Şangay Beşlisi' son katılımlarla üye sayısı 9 ve yeni adı Şangay İşbirliği Örgütü olan siyasi, askeri ve ekonomik bir örgütlenme var.
Bu yapının dört üyesi Türk Cumhuriyeti: Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan. Son üyesi komşumuz İran. Bir diğer üyesi kadim dostumuz Pakistan. Rusya, çin ve Hindistan diğer üye ülkeler.
Sayın Erdoğan bu güçlü yapının da farkındaydı ve yine Rusya Devlet Başkanı Putin'e :"Bizi de Şangay 5'lisine alın, AB'yi unutalım" demişti.
Bir daha soralım: Neden emperyalistlerin peşinden ayrılamıyoruz? Neden kapitalizme hayır, diyemiyoruz?
Eylül ayının sonunda İran'ın İstanbul Başkonsolosluğu Siyasi Ataşesi, Bağımsız Türkiye Partisi'nin İstanbul İl Başkanlığı'nı ziyaret ediyor, Prof. Dr Haydar Baş için taziyelerini iletiyor ve İran'da bir Milli Ekonomi Modeli Kongresi yapmak için işbirliği teklif ediyor.
Bu ziyaretin muhatabı BTP Genel Başkan Yardımcısı Fuat Şengül Bey şöyle diyordu; "Merhum genel başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın kaleme aldığı Milli Ekonomi Modeli dünya tarafından uygulandı. Kapı komşumuz İran gelip bize 'bunu nasıl yaparız, gelin bunu beraber yapmak için bize yardımcı olun' dedi. Ama bizim iktidarlarımız ABD'den gelecek sese bakıyor".
Japonya'da başbakan değişikliği yaşandı ve başbakanlık koltuğuna Kişida Fumio oturdu.
Peki, Japonlar Kişida Fumio'yu neden tercih ettiler?
Kişida Fumio'nun başbakan seçilmeden öce yaptığı açıklama ve açıkladığı yol haritasını gazetemiz yazarlarından Murat Cabas Bey köşesinde yayınladı.
Kişida şöyle diyordu:
"Gelir eşitsizliğinin azaltılması, sürekli büyüme ve servet dağılımının sağlanması için çalışacağız."
"Gelirler birçok sahada artarsa bu durum gelir uçurumunu ortadan kaldıracak ve tüketimi teşvik edecek."
"Büyüme olmadan servet dağılımı sağlanamaz. Servet dağılımı olmadan da büyüme oluşmaz. Büyüme ve dağılımın verimli döngüsünü sağlayacağız."
"Salgın etkisindeki ekonomimize yıl sonuna kadar trilyonlarca yenlik ekonomik paket uygulayacağız. Covid-19'un sarstığı ülkeyi yeniden ayağa kaldıracağız."
"Demokrasi, barış ve istikrarı koruma kararlılığı göstereceğiz. Küresel sorunların çözümüne katkıda bulunulması dahil birçok alanda Japonya'nın 'uluslararası görünürlüğünü' artıracağız."
Bu başlıkları ve daha fazlasını Türkiye'de Prof. Dr. Haydar Baş, BTP lideri Hüseyin Baş ve kurmayları ve de bizler Yeni Mesaj gazetesi olarak 20 yıldır bin bir örneklerle anlattık mı? Anlattık.
Çözüm Milli Ekonomi Modelidir, milli paradır, sosyal devlet projeleridir. Artık tedaviden kaçmamak lazım.
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025