Ülkemiz karanlık bir dönemin içine girdi. Öyle bir dönem ki, "görenedir görene, köre nedir köre" misali. Haydar Baş Bey'in Bağımsız Türkiye Partisi başkanlık divanındaki konuşması geçmişten günümüze bütün süreci özetler nitelikteydi.Haydar Hoca, 7. Haziran seçim sonuç değerlendirmesinde, Türkiye karanlık bir döneme girdi demişti, şimdi ise Türkiye'nin zifirî karanlık bir döneme girdiğinin altını çizdi. Kürt kardeşlerimize, İslam dünyasını Arap Baharı ile kan gölüne çevirenlere güvenmeyin dediğini hatırlattı. Geri dönüşü olmayan bir noktada olduğumuzu söyledikten sonra oynanan oyunun Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adı altında Büyük İsrail'i hayata geçirmek olduğunun tekraren altını çizdi. Arap Baharı döneminde NATO'nun üs merkezinin İzmir'e taşındığını ve buradan Libya'nın vurulduğunu hatırlattı. Şimdi ise ABD ve İsrail projesi olarak sokakta Türklerle Kürtlerin vuruşturulmak istendiğinin altını çizdi. Bir de ikazda bulundular: Burada görev alanların "dinle, devletle, milletle bir ilgilisi yoktur" dediler.Haydar Hoca, onlarca yıl önce de "Güneydoğu Anadolu bölgesini elimizden alacaklar; Birleşmiş milletleri çağıracaklar, milletin önüne sandık koyacaklar, kendi geleceğin hakkında karar ver diyecekler, ülkeyi bölecekler" demişti. İşte bütün yaşadıklarımız Sayın Haydar Baş Bey'i haklı çıkartıyor. Adeta işaret edilen o günler geldi çattı. Konuşmasının devamında, "Etnik bir çatışma hedeflenmektedir" diye vurguladılar. Çözüm olarak da "Görevimiz kanı durdurmak ve kardeşliği temin etmektir" dediler. Peki, kardeşliği kim temin edecek? Elbette ki bölünmenin hukuki alt yapısını hazırlayanlar değil. Okuyucuya ikiz yasaları yani halkların kendi geleceklerini kendileri belirler yasasını hatırlatmak istiyorum. 57. Hükümet'in self determinasyon ilkesini Türkiye'de uygulamaya koymayı taahhüt ettiği Ulusal Program 24 Mart 2001 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yayına girmişti. Devlet Bahçeli o hükümetin başbakan yardımcısıydı. Self determinasyon bir başka ismiyle ikiz sözleşmeler 4 Haziran 2003'te AKP ve CHP'nin oylarıyla kanun haline getirilmişti. Özet olarak bölünmenin hukuki altyapısı olan ikiz yasalar CHP, MHP, AKP ortak yapımıdır.Çözümün olmazsa olmaz kuralları vardır. Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli'nin ortaya koyduğu kardeşliğe ihtiyacımız var. Bu etnisiteye değil kültüre inanca bağlı bir kardeşliktir. Sosyal devlet yapılanmasıyla, ekonomik kalkınmayla, toplumsal barışla desteklenen kardeşliktir.Bunun tek adresi var o da Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi'dir. Gelin hep birlikte 1 Kasım genel seçimlerini bir fırsata çevirelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Bozduğun kantar seni de tartacak / 23.03.2025
- Adaletin zarfı ve mazrufu: İmamoğlu olayı üzerine bir toplumsal okuma / 22.03.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Bozduğun kantar seni de tartacak / 23.03.2025
- Adaletin zarfı ve mazrufu: İmamoğlu olayı üzerine bir toplumsal okuma / 22.03.2025