‘İki mü’minin arasını bulun’
Peygamberimiz (s.a.a.) buyurdu ki: “Ayık olunuz. Size namazdan, oruçtan, sadakadan daha değerli bir şeyi bildireyim mi? Onlardan biri, iki mü’minin arasını bulmak, diğeri de Müslümanların ayıbını örtmektir”
24.06.2023 21:00:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





İmam Gazali Hazretleri, Müslüman kardeş, akraba ve komşu hakları hakkında buyurdu ki:
Müslüman kardeşin haklarını şöyle sıralayabiliriz: Her karşılaşılan yerde selâm vermek. Çağrısına icabet. Aksırınca rahmet okumak. Hasta olunca ziyaretine gitmek. Vefat edince cenazesine iştirak. Yaptığı taksime razı olmak. Nasihat ederse kabul etmek. Bir kabahat işliyorsa, saklamak. Kendine arzuladığı şeyi ona da arzulamak. Kendine kötü saydığını ona da saymak.
Müslüman kardeşin hakkına dair önemli bir hadis-i şerif anlatalım:
"Müslümanların senin üzerinde dört hakkı vardır: İyilerine yardım etmek, günahkârlarına bağış talebinde bulunmak, kaçanları yola getirmek, tövbe edenlere sevgi kucağı açmak."
Müslümanlara eziyet etmemek gerekir. Bu eziyet, ne dille ne de elle olmalı... Peygamber Efendimizden birkaç hadis-i şerif zikredelim:
"Müslüman odur ki, bütün Müslümanlar, onun elinden dilinden salim olur."
"Mü'min odur ki, mal ve can tesliminde itimat edilir."
"Muhacir odur ki, kötülükten kaçar ve yapmaktan kaçınır."
Müslüman kardeşlere karşı tevazu sahibi olmak da bir lâzimedir... Hiçbir Müslümana karşı büyüklük satmak doğru olmaz. Allah Teâlâ, büyüklük satanı, kendini beğenmişi sevmez. Şayet bir kişi de sana büyüklük satarsa tahammül et. Bir ayet-i kerimede şöyle buyurulur: "Affa yapış. İyiliği buyur. Cahillerden geri dur." (Araf, 199).
Halkın dedikodusunu yapmak da yakışmaz. Başkaları böyle bir yol tutmuşsa, kendisi için bile olsa aldırmaya. Hele kendisi hiç yapmaya. Çünkü Peygamberimiz, "Dedikodu yapan Cennete giremez" buyurur.
İslâmlık haklarından biri de, küs tutmamaktır. Tanış-biliş olduğu kimse ile üç günden fazla dargın, küs durmak caiz değildir.
İzinsiz kimsenin evine girmemeli.
İnsanların hepsi ile iyi geçinmeli.
Büyüklere saygılı, küçüklere de merhametli olmalı.
Karşılaştığı herkese güler yüz göstermeli.
Her yapılan vaadi yerine getirmeli.
Küs ve dargın olanları barıştırmak da İslâmî haklardan biridir. Bu hususu; Peygamberimizin (s.a.v.) bir hadis-i şerifi ile teyit edelim: "Ayık olunuz. Size namazdan, oruçtan, sadakadan daha değerli bir şeyi bildireyim mi?" Ashab, "Buyurun ya Resûlallah" dedi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: "Onlardan biri, iki mü'minin arasını bulmak, diğeri de Müslümanların ayıbını örtmektir."
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Müslüman kardeşin haklarını şöyle sıralayabiliriz: Her karşılaşılan yerde selâm vermek. Çağrısına icabet. Aksırınca rahmet okumak. Hasta olunca ziyaretine gitmek. Vefat edince cenazesine iştirak. Yaptığı taksime razı olmak. Nasihat ederse kabul etmek. Bir kabahat işliyorsa, saklamak. Kendine arzuladığı şeyi ona da arzulamak. Kendine kötü saydığını ona da saymak.
Müslüman kardeşin hakkına dair önemli bir hadis-i şerif anlatalım:
"Müslümanların senin üzerinde dört hakkı vardır: İyilerine yardım etmek, günahkârlarına bağış talebinde bulunmak, kaçanları yola getirmek, tövbe edenlere sevgi kucağı açmak."
Müslümanlara eziyet etmemek gerekir. Bu eziyet, ne dille ne de elle olmalı... Peygamber Efendimizden birkaç hadis-i şerif zikredelim:
"Müslüman odur ki, bütün Müslümanlar, onun elinden dilinden salim olur."
"Mü'min odur ki, mal ve can tesliminde itimat edilir."
"Muhacir odur ki, kötülükten kaçar ve yapmaktan kaçınır."
Müslüman kardeşlere karşı tevazu sahibi olmak da bir lâzimedir... Hiçbir Müslümana karşı büyüklük satmak doğru olmaz. Allah Teâlâ, büyüklük satanı, kendini beğenmişi sevmez. Şayet bir kişi de sana büyüklük satarsa tahammül et. Bir ayet-i kerimede şöyle buyurulur: "Affa yapış. İyiliği buyur. Cahillerden geri dur." (Araf, 199).
Halkın dedikodusunu yapmak da yakışmaz. Başkaları böyle bir yol tutmuşsa, kendisi için bile olsa aldırmaya. Hele kendisi hiç yapmaya. Çünkü Peygamberimiz, "Dedikodu yapan Cennete giremez" buyurur.
İslâmlık haklarından biri de, küs tutmamaktır. Tanış-biliş olduğu kimse ile üç günden fazla dargın, küs durmak caiz değildir.
İzinsiz kimsenin evine girmemeli.
İnsanların hepsi ile iyi geçinmeli.
Büyüklere saygılı, küçüklere de merhametli olmalı.
Karşılaştığı herkese güler yüz göstermeli.
Her yapılan vaadi yerine getirmeli.
Küs ve dargın olanları barıştırmak da İslâmî haklardan biridir. Bu hususu; Peygamberimizin (s.a.v.) bir hadis-i şerifi ile teyit edelim: "Ayık olunuz. Size namazdan, oruçtan, sadakadan daha değerli bir şeyi bildireyim mi?" Ashab, "Buyurun ya Resûlallah" dedi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: "Onlardan biri, iki mü'minin arasını bulmak, diğeri de Müslümanların ayıbını örtmektir."
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.