Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde yatan Dicle ve Van'dan milletvekili seçilen Kemal Aktaş ile görüşüyor. Cezaevi çıkışında açıklama yapan Önder, Dicle'nin durumuna dikkati çekerek, "Bir milletvekili eksik olsa bile Meclis'e gitmeyeceğiz. Onları da alarak hep birlikte Meclis'e gideceğiz. Türkiye halkları hep birlikte bu ruhsatı verdi. Bu ruhsatın erbapları tamamlanıp bir araya gelinceye kadar burada kalacağız" diyor.Aslında bu açıklamadaki tercihleri için "Taaa?." diye başlayan bir cümle kurmak gerekir?2938 sayılı "Milletvekili Seçim Kanunu" var ortada. O kanunun 11. Maddesinin başlığı "Aşağıda yazılı olanlar milletvekili seçilemezler" şeklinde ve (e) fıkrasında da "Taksirli suçlar hariç, toplam bir yıl veya daha fazla hapis veya süresi ne olursa olsun ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar" diyor?Hatip DİCLE 1 sene 8 ay hapis cezası almış mı?Almış?Hüküm kesinleşmiş mi?Kesinleşmiş?Savcılık "Hükmün infazı" aşamasına geçmiş mi?Geçmiş?Şimdi PKK güdümündeki BDP destekli milletvekilleri "Bir milletvekili eksik olsa bile Meclis'e gitmeyeceğiz?" dediler diye bu yasayı ve hükmünü yok mu sayacağız? Daha da acı olacak olanı, PKK güdümündeki, PKK'nın temsilcileri, BDP destekli ve meclis açılınca BDP milletvekili olacak olanların tehdit tavırlarına bakıp da "Tehdit ediyorlar abi, korktuk bunlardan" diye yasayı uygulamaktan vazgeçilecek mi?Aynı hal bugün de bundan sonraki günlerde de BDP milletvekillerinden başkasının başına gelse, o ve taraftarları da devleti tehdit etse, o da mı yasaya rağmen gelip milletvekili olacak?Bu nasıl bir anlayıştır?Bunun adı alenen devleti tehdit etmektir ki, hiç kimsenin haddi değildir?Meclise girmemek, onların kişisel tercihidir? Meclisin de kuralları bellidir. Eğer yüzde 49,9 ile iktidar olmuş bir "Yürütme" erki varsa ki var, bütün bu yasa dışı eylem ve ifadelerin de gereğini yapma gücüne sahip olabilmelidir.Gelecek günlerde bu davranışların sonucunu görebileceğimiz işaretler ufak ufak çıkmaya başladı işte?Her zaman söyledik, söylemeye de bıkmadan devam edeceğiz. Eğer "Hukukun üstünlüğü" ilkesini "Yargının kararı eleştirilmez değil" gerekçesi ile bir şekilde "Hukuk üstünlüğünü" delmeye başladınız mı, birileri de o delikten geçme gayretinde olacaktır elbette.Hükümetin kararları, kendisi ve partisi aleyhine olan yargı kararlarını eleştirinin de ötesinde tiftikleyen Başbakan, bakacağız bu konuda nasıl davranacak.Ben "Cumhuriyetçi"yim, dolayısıyla anayasanın 1. Maddesinden yana tarafım?Ben, anayasanın ikinci maddesi olan "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir." Hükmünden yanayım ve tarafım?Yine ben, anayasanın üçüncü maddesi "Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır." Hükmünden yanayım ve tarafım?Bunlara "Yanlı" ve "Taraf" olmam nedeniyle, PKK uzantısı, BDP destekli, meclise girince de BDP milletvekili olacak olan kişilerin "Bir milletvekili eksik olsa bile Meclis'e gitmeyeceğiz?" sözlerine de karşı tarafım?Bu taraflılığımı da "Vatandaşlık" görevi olarak görüyor ve biliyorum? O görev çerçevesinde kimse söyleyemiyorsa, ben söylüyorum.Haddinizi aşmayın?
İbrahim Pekbay / diğer yazıları
- Devlete kafa tutmak mı' Haddinize değil, haddinizi aşmayın? / 19.06.2011
- Antenleri açık tutun gari... / 16.06.2011
- Özür dileme borcumu yerine getirmeliyim? / 15.06.2011
- YSK elinizin eti mi? / 12.06.2011
- Delikanlı mısın, değil misin? / 08.06.2011
- Van minut Sayın Başbakan, van minut? / 25.05.2011
- "Erkeksen çık karşıma'" / 23.05.2011
- Dokunulmazlığın olmasaydı... / 19.05.2011
- Gerçeği öğrenmeye kimsenin niyeti yok ki? / 18.05.2011
- Beylik laflarla duygu sömürüsü... / 07.05.2011
- Antenleri açık tutun gari... / 16.06.2011
- Özür dileme borcumu yerine getirmeliyim? / 15.06.2011
- YSK elinizin eti mi? / 12.06.2011
- Delikanlı mısın, değil misin? / 08.06.2011
- Van minut Sayın Başbakan, van minut? / 25.05.2011
- "Erkeksen çık karşıma'" / 23.05.2011
- Dokunulmazlığın olmasaydı... / 19.05.2011
- Gerçeği öğrenmeye kimsenin niyeti yok ki? / 18.05.2011
- Beylik laflarla duygu sömürüsü... / 07.05.2011