Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş; yaşanan her olayın arkasından isabetli tespitlerle kamuoyunu bilgilendirmektedir. İktidar sahipleri küresel güçlerin taşeronluğu, ana ve yavru muhalefetler geyik muhabbetleriyle vakit oyalıya dursun gerçek gündemi Hüseyin Baş'tan takip ediyoruz.
Bir süredir iktidar Suriye vatandaşlarının memleketlerine gönderileceği havası estiriyordu. Ancak Sayın Hüseyin Baş bir anda olayın perde arkasını aralayarak bunun da bir tiyatro olduğunu dile getirdi:
"Ben hükümet tarafının Suriyelilerin evlerine dönmeleri gibi bir derdi olduğuna inanmıyorum. Bu tamamen uluslararası kamuoyuna söylenen bir söz, bize de söylenmiyor. Bu söz vatandaş için de söylenmiyor sadece ve sadece 'Suriyelilerin geri dönmesi lazım' diyerek, 'Bir 5 milyar dolar daha koparır mıyız' peşinde olan bir hükümetimiz var. Sonra 'Suriyeliler evine dönmeli, Suriye'de sulh olmalı' ama milyonlarca insan evinden oldu, yüz binlerce, milyonlarca insan öldü ve bizim hükümetimiz ne yazık ki bunda pay sahibi, bir şekilde bir taraf oldu. Bunun sorumluluğu hiç olmayacak mı? Bunun üzüntüsünü yaşamıyor musunuz, nasıl bir şey bu?"
Hüseyin Baş açıklamalarında Anadolu'yu bekleyen tehlikeye de dikkat çekti: "Bugün Suriye yarın Anadolu"
"Suriyeliler hususu da Türkiye'de bütün bunlara bağlı hikayeler. Türkiye'ye para lazımdı Suriyelileri aldık, şimdi yine para lazım Suriyelileri geri göndermekle tehdit ediyoruz. Bu para için yapılıyor ve nitekim şunu da anlamamız lazım; Suriyelilerin geri gitmesiyle biz para alıyorsak o zaman demek ki burada Suriye üzerinde bir şey var çünkü uluslararası güçler yani Avrupa, Amerika Suriyelilerin sadece sığınmacı olarak Türkiye'de kalmasını istemiyor aynı zamanda yurtlarına dönmemesini istiyor. Onlar yurtlarına dönerlerse bunların planları aksayacak.
Ben hep ne söylüyorum; Ortadoğu'nun insansızlaştırılması planı var. O zaman bizim topyekûn bu plana bir itiraz etmemiz lazım yani sadece Suriyelilerin burada olmasına itiraz etmek yetmez Suriyelilerin evine dönmesine itiraz edilmesine de itiraz ediyor olmamız lazım. Niye bunlar istenmiyor çünkü oranın insansızlaştırılması var. Orayı insansızlaştırmak isteyen bu güç zannetmeyin ki yarın Türkiye'yi insanlı bırakacak.
Buranın da insansız kalmasını isteyecek, Anadolu topraklarının da insansızlaştırılması projesi en fazla 10 yıl içinde önümüze bir gündem olarak gelecek. O zaman bunlardan muhafaza olmamızın yolu kendi geleceğimizi tayin edebilecek, kendi bağımsız ekonomimizi oluşturabilecek, bağımsız siyasetimizi güde bilecek bir siyasi iradedir. Bu irade emin olun şu anda ne iktidarın iradesi ne muhalefetin iradesidir. O irade Meclis'in henüz dışında ve Meclis'e girmeyi bekliyor, vatandaşından yetki almayı bekliyor. Bunu bilmemiz lazım."
Değerli dostlar, Türkiye Büyük Millet Meclisinde; milli düşünen, milli bir ekonomi modeli olan küresel güçlerin değil Türkiye Cumhuriyeti Devletinin çıkarını düşünen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan giden bağımız bir kadroya, Bağımsız Türkiye Partisi'ne (BTP) ihtiyaç vardır. Gerisi boşuna emek ve boş hayal peşinde koşmaktır.
- Ehl-i Beyt’in tebliğ anlayışı / 22.11.2024
- Güzel ahlak ve tebliğ ilişkisi / 21.11.2024
- Tebliğin en etkili yolu lisanıhâldir / 20.11.2024
- Tebliğ metodu hakkında bilinmesi gerekenler / 19.11.2024
- Abese suresinden alınacak dersler / 18.11.2024
- Atatürk sevgisinin önünde kimse duramayacaktır / 16.11.2024
- Atatürk’ün mersiye yazdığını duydunuz mu? / 15.11.2024
- Demokratik Krallık hakkında / 14.11.2024
- Atatürk, Allah’a dua ederek yardım isterdi / 13.11.2024