Hüseyin Baş: Topluma 'İstediğime istediğim yaptırımı uygularım' mesajı veriliyor
Hüseyin Baş, "Toplumumuza 'Ben istediğimi tutuklarım, yurt dışına çıkmasını yasaklarım, istediğime istediğim yaptırımı uygularım, istediğimi sınır dışı da ederim, istediğimi vatan haini de ilan ederim, siz de hiçbir şey diyemezsiniz mesajı veriliyor" dedi.
16.03.2025 14:43:00 / Güncelleme: 16.03.2025 16:33:19
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş partisinin 9. Olağan İzmir İl Kongresi'ne ve ardından düzenlenen iftar programına katıldı.
Ömer Kalem'in BTP İzmir İl Başkanı seçildiği programda konuşan BTP lideri gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Hüseyin Baş şunları söyledi;
"İstediğime istediğimi yaparım, siz de hiçbir şey diyemezsiniz"
"Trabzon'da bir konuşma yapıyorum, gecesine bir linç kampanyası başlıyor. Hüseyin Baş hakkında soruşturma açılmış… Hakkımızda yurt dışına çıkış yasağı ve her hafta imza atacaksınız şartı getirilmiş. Gittik ilk imzayı attık, ikinci imzayı attık. Cumhurbaşkanı'na hakaret soruşturmasında Adalet Bakanlığı'nın kovuşturma izni vermesi gerekiyor. Onu bekliyoruz. Bakanlık bir imza atacak, daha sonra savcılık da iddianame hazırlayıp imza atacak ve ben yargılanacağım. Bu iki imza atılana kadar ben adli kontrol şartı için dokuz imza attım, kim bilir kaç tane daha imza atacağım. Bu adalet mi? Bütün bunlarla toplumumuza 'Ben istediğimi tutuklarım, yurt dışına çıkmasını yasaklarım, istediğime istediğim yaptırımı uygularım, istediğimi sınır dışı da ederim, istediğimi vatan haini de ilan ederim, siz de hiçbir şey diyemezsiniz' diye bir mesaj veriliyor.

"Diplomasız cumhurbaşkanı olur diye referandum yapılsın"
Sayın Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı… Bu insanı seversiniz sevmezsiniz, oy verirsiniz vermezsiniz bu çok başka bir konu, ama adaletin bir temel ayağı vardır. Neymiş 'geçiş yapmış.' Gizli gizli mi geçti bu adam? Koltuğun arkasından mı geçti, nasıl geçti? Bir üniversiteye gelmiş ve 4 yıl eğitim almış bir öğrencinin neyini sorguluyorsunuz?
Başka bir perspektif koyalım… Cumhurbaşkanı olmanın şartlarından biri, üniversite diplomasıdır. Bu anayasada yazıyor. Sayın İmamoğlu meydan okuyor ya ben de meydan okuyorum; yarın bir referandum yapılsın. İmamoğlu'nun da diplomasını iptal edip yapın. Referandumda 'Cumhurbaşkanı olmak için Anayasa'da diploma şartı kalsın mı, kalmasın mı' diye sorsunlar. O millet size 'Sen misin o diplomayı iptal eden, biz de diplomasız cumhurbaşkanı istiyoruz' diyecek. Bunları söylerken ben Ekrem Bey'in cumhurbaşkanı olup olmaması ile ilgili bir şey konuşmuyorum. Belki de yarın seçim olur ve yüzde 10 oy alamazlar ama Sayın Cumhurbaşkanı tekrar seçilir… Ben buna bir şey söylemiyorum, sadece şunu söylüyorum; böyle bir adalet mekanizması işlemez, böyle bir hukuk mekanizması işlemez. Çünkü ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni tartar.

"Hepsi aynı döneme denk geldi!"
"Bütün bu yargılama, soruşturma süreçleri aralık, ocak ayında başladı. Ne oldu o dönemlerde? 5 Kasım'da ABD'de seçim oldu ve Trump ocakta ABD başkanlık koltuğuna oturdu. Suriye'de hızlı bir değişim oldu, Türkiye'de 'Terörsüz Türkiye Süreci' başladı. Hepsi aynı döneme denk geldi.

"Terörist başı en milliyetçiler tarafından 'kurucu önder' yapıldı"
APO çıktı bir çağrıda bulundu. Terör elebaşıydı, terörist başıydı, en son örgütün kurucu önderine döndürdüler. Bunu kimler yaptı? Türkiye'nin en milliyetçileri yaptı. Ne olacak sürecin sonunda? Kendileri söylüyordu zaten, PKK'da hiçbir şey kalmamıştı. PKK silahını bırakacak, Türkiye terörsüz olacak! Bu konunun bir Suriye ayağı da var. Suriye ayağında Alevi katliamı gördük. Bunu dillendirmenin de yasak olduğunu duyduk. Hükümet bunu söyleyeni de ülkenin bölücüsü ilan etti. Suriye'de bunlar yaşanırken HTŞ, 'Teröristle savaşıyoruz' dedi, bunu meşrulaştırdı. Sizin zalim dediğiniz Esad da sorduğunuzda 'teröristle savaşıyordu.' Ona neden 'zalim' diyorsunuz da buna 'mazlum' diyorsunuz? Bu işin dengesi ne?

"Ümit Özdağ bugün niye içeride?"
Bu adamlar kalkıp 'Biz stratejik dehayız, Orta Doğu okuması yapıyoruz' demesinler, bize bu hikayeyi okumayın. Sürece başlarken, 'sürecin karşısındaki herkesi cezalandıracağız' dediler. Biz karşı çıkınca PKK silah bırakmaktan vaz mı geçecek? Bizim cezalandırılmamızın sebebini söyleyin. Ümit Özdağ bugün niye içeride? Ümit Özdağ, serbest bırakılmasına karşı çıkıyor diye Apo'yu serbest bırakamayacaklar mı? Bu muydu yani? Biz neye karşı çıkıyoruz, kimi rahatsız ediyoruz? Bunu bize anlatsınlar. Adamlar silah bırakacak, Türkiye terörsüz olacak ama tek engel Hüseyin Baş, tek engel Ümit Özdağ! Komediye bakar mısınız!

Muhalefete tek bir noktada birleşelim çağrısı
Bunlar neden çekiniyor? Millet bunları desteklemiyor, toplum bunların arkasında değil. Ama toplumun birbirine bağlanma uçlarını kesiyorlar ki o toplum, yüzde 90 onun karşısında olduğunu fark edemesin. Yapmaya çalıştıkları bu. O zaman bize ne düşüyor? Bugün tek bir noktada birleşsek, Türkiye'nin yarınlarını yine kurtarırız. Bu ülkede hukuk ve adalet bütün iktidarların üzerindedir. Ben çağrı yapıyorum; Bütün muhalefet birleşelim ve tek bir şey söyleyelim iktidara; Sen istediğin kadar Cumhurbaşkanı ol, istediğin kadar seçim yap sadece yargıyı, kendi imkânlarından ayır ve bağımsız yap. Sonra ne halin varsa gör. Ne istiyorsan yap başka bir şey hiçbir şey istemiyoruz. Öyle bir şeye döndü ki; konuşamazsın, anlatamazsın…"
Ömer Kalem'in BTP İzmir İl Başkanı seçildiği programda konuşan BTP lideri gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Hüseyin Baş şunları söyledi;
"İstediğime istediğimi yaparım, siz de hiçbir şey diyemezsiniz"
"Trabzon'da bir konuşma yapıyorum, gecesine bir linç kampanyası başlıyor. Hüseyin Baş hakkında soruşturma açılmış… Hakkımızda yurt dışına çıkış yasağı ve her hafta imza atacaksınız şartı getirilmiş. Gittik ilk imzayı attık, ikinci imzayı attık. Cumhurbaşkanı'na hakaret soruşturmasında Adalet Bakanlığı'nın kovuşturma izni vermesi gerekiyor. Onu bekliyoruz. Bakanlık bir imza atacak, daha sonra savcılık da iddianame hazırlayıp imza atacak ve ben yargılanacağım. Bu iki imza atılana kadar ben adli kontrol şartı için dokuz imza attım, kim bilir kaç tane daha imza atacağım. Bu adalet mi? Bütün bunlarla toplumumuza 'Ben istediğimi tutuklarım, yurt dışına çıkmasını yasaklarım, istediğime istediğim yaptırımı uygularım, istediğimi sınır dışı da ederim, istediğimi vatan haini de ilan ederim, siz de hiçbir şey diyemezsiniz' diye bir mesaj veriliyor.

"Diplomasız cumhurbaşkanı olur diye referandum yapılsın"
Sayın Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı… Bu insanı seversiniz sevmezsiniz, oy verirsiniz vermezsiniz bu çok başka bir konu, ama adaletin bir temel ayağı vardır. Neymiş 'geçiş yapmış.' Gizli gizli mi geçti bu adam? Koltuğun arkasından mı geçti, nasıl geçti? Bir üniversiteye gelmiş ve 4 yıl eğitim almış bir öğrencinin neyini sorguluyorsunuz?
Başka bir perspektif koyalım… Cumhurbaşkanı olmanın şartlarından biri, üniversite diplomasıdır. Bu anayasada yazıyor. Sayın İmamoğlu meydan okuyor ya ben de meydan okuyorum; yarın bir referandum yapılsın. İmamoğlu'nun da diplomasını iptal edip yapın. Referandumda 'Cumhurbaşkanı olmak için Anayasa'da diploma şartı kalsın mı, kalmasın mı' diye sorsunlar. O millet size 'Sen misin o diplomayı iptal eden, biz de diplomasız cumhurbaşkanı istiyoruz' diyecek. Bunları söylerken ben Ekrem Bey'in cumhurbaşkanı olup olmaması ile ilgili bir şey konuşmuyorum. Belki de yarın seçim olur ve yüzde 10 oy alamazlar ama Sayın Cumhurbaşkanı tekrar seçilir… Ben buna bir şey söylemiyorum, sadece şunu söylüyorum; böyle bir adalet mekanizması işlemez, böyle bir hukuk mekanizması işlemez. Çünkü ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni tartar.

"Hepsi aynı döneme denk geldi!"
"Bütün bu yargılama, soruşturma süreçleri aralık, ocak ayında başladı. Ne oldu o dönemlerde? 5 Kasım'da ABD'de seçim oldu ve Trump ocakta ABD başkanlık koltuğuna oturdu. Suriye'de hızlı bir değişim oldu, Türkiye'de 'Terörsüz Türkiye Süreci' başladı. Hepsi aynı döneme denk geldi.

"Terörist başı en milliyetçiler tarafından 'kurucu önder' yapıldı"
APO çıktı bir çağrıda bulundu. Terör elebaşıydı, terörist başıydı, en son örgütün kurucu önderine döndürdüler. Bunu kimler yaptı? Türkiye'nin en milliyetçileri yaptı. Ne olacak sürecin sonunda? Kendileri söylüyordu zaten, PKK'da hiçbir şey kalmamıştı. PKK silahını bırakacak, Türkiye terörsüz olacak! Bu konunun bir Suriye ayağı da var. Suriye ayağında Alevi katliamı gördük. Bunu dillendirmenin de yasak olduğunu duyduk. Hükümet bunu söyleyeni de ülkenin bölücüsü ilan etti. Suriye'de bunlar yaşanırken HTŞ, 'Teröristle savaşıyoruz' dedi, bunu meşrulaştırdı. Sizin zalim dediğiniz Esad da sorduğunuzda 'teröristle savaşıyordu.' Ona neden 'zalim' diyorsunuz da buna 'mazlum' diyorsunuz? Bu işin dengesi ne?

"Ümit Özdağ bugün niye içeride?"
Bu adamlar kalkıp 'Biz stratejik dehayız, Orta Doğu okuması yapıyoruz' demesinler, bize bu hikayeyi okumayın. Sürece başlarken, 'sürecin karşısındaki herkesi cezalandıracağız' dediler. Biz karşı çıkınca PKK silah bırakmaktan vaz mı geçecek? Bizim cezalandırılmamızın sebebini söyleyin. Ümit Özdağ bugün niye içeride? Ümit Özdağ, serbest bırakılmasına karşı çıkıyor diye Apo'yu serbest bırakamayacaklar mı? Bu muydu yani? Biz neye karşı çıkıyoruz, kimi rahatsız ediyoruz? Bunu bize anlatsınlar. Adamlar silah bırakacak, Türkiye terörsüz olacak ama tek engel Hüseyin Baş, tek engel Ümit Özdağ! Komediye bakar mısınız!

Muhalefete tek bir noktada birleşelim çağrısı
Bunlar neden çekiniyor? Millet bunları desteklemiyor, toplum bunların arkasında değil. Ama toplumun birbirine bağlanma uçlarını kesiyorlar ki o toplum, yüzde 90 onun karşısında olduğunu fark edemesin. Yapmaya çalıştıkları bu. O zaman bize ne düşüyor? Bugün tek bir noktada birleşsek, Türkiye'nin yarınlarını yine kurtarırız. Bu ülkede hukuk ve adalet bütün iktidarların üzerindedir. Ben çağrı yapıyorum; Bütün muhalefet birleşelim ve tek bir şey söyleyelim iktidara; Sen istediğin kadar Cumhurbaşkanı ol, istediğin kadar seçim yap sadece yargıyı, kendi imkânlarından ayır ve bağımsız yap. Sonra ne halin varsa gör. Ne istiyorsan yap başka bir şey hiçbir şey istemiyoruz. Öyle bir şeye döndü ki; konuşamazsın, anlatamazsın…"

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.