Ben Başakşehir karşısındaki Fenerbahçe için hibrid Fenerbahçe diyorum.
Neden? Fenerbahçe muazzam bir oyun oynadı.
Futbolcular öyle bir performans gösterdi ki yeri geldi Szymanski savunmada bir stoper gibi kora kor mücadele etti.
Yeri geldi stoper Becao ileri uçta forvet oyuncusu gibi hücum organize etti.
Fenerbahçe'nin futbolu 90 dakika boyunca tek kelime ile mükemmel idi.
Maçın kahramanı hiç şüphesiz Szymanski oldu. Szymanski sahada basmadık yer bırakmadı. Bir sağda bir solda bir ortada bir savunmada bir hücumda.
Szymanski oyunun başında rakibine muazzam baskı yaparak kazandığı ikili mücadeleler ile arkadaşlarına örnek oldu.
Maçın başında İsmail Yüksek de sağlam duruşu ile topun Fenerbahçe kalesinden uzakta kalmasına katkı sundu.
Fenerbahçe koşarak oynuyor ve bunu takım halinde yapıyor. Bütün bunlara ilaveten rakip yarı alanda koşuyor.
Günümüz futbolunun gerçeği güç ve sürat. Başakşehir karşısındaki Fenerbahçe güç ve sürat adına yapılması gereken ne varsa yaptı.
Bu sürat Başakşehir'i darmadağın etti. Duarte sahadan silindi. Bunun sonucu 2. golü kendi kalesine attı.
Bu Fenerbahçe karşısında Başakşehir ne yapsa fayda etmez idi.
Üçüncü golde Cemali'nin pasını Berkay yakalayamayınca topu kazanan Szymanski topla enine ilerleyip kaleyi karşısına aldı ve şutu golle sonuçlandı.
Neden yazdım bunu? Çünkü Szymanski bütün bunları yaparken Başakşehirliler seyrediyordu.
Hakikaten bu maçta Fenerbahçeli oyuncular bir tiyatro sergilediler. Sadece tribünler değil Başakşehirliler de Fenerbahçe'yi seyretti.
Burada İsmail Kartal'a da değinmek lazım. Şundan dolayı.
Alanya maçında Fenerbahçe olmaması gerektiği kadar sakindi. Ben işin açıkçası rehavet görmüştüm.
Maç günü yazılı basında İsmail Kartal'ın rehavete yönelik olarak takımı uyardığı yazıldı.
Hoca olarak takımın ruh halini iyi analiz etmiş. Fenerbahçeli futbolcular da işin açıkçası bu uyarıya iyi reaksiyon verdiler.
Bu şunu gösteriyor takım ile İsmail Kartal arasında iyi bir iletişim var ve İsmail Kartal'ın takım üzerinde sağlam bir otorite kurduğu gözüküyor.
Şunu söylemek lazım maç 4-0 bitti. Ben diyorum ki Fenerbahçe az gol attı.
Mesela 66'da İrfan Can ile Ferdi'nin hazırladığı pozisyonda Szymanski golü atamadı.
Szymanski penaltı noktasında boş durumda bir şut attı fakat bu golle sonuçlanmadı.
Böyle rahat bir pozisyonda artık bunları kaçırmamalı.
İrfan Can Kahveci için de şöyle bir şey söylenebilir. İrfan Can bence Fenerbahçe'nin en pasör oyuncusu.
Paslarında isabet hatası yapabiliyor ama pas tercihleri daha doğru.
Djiku Alanyaspor maçında beğeni toplamıştı. Ben Djiku'ya biraz dikkat ettim. Biraz koşusu zayıf.
Bir iki pozisyonda koşarken Keny'nin arkasında kaldı. Fakat ayaklarına hakim ve rakiple yüzü rakibe dönük mücadele ederken oldukça başarılı.
Bu arada oyuna sonradan giren Batshuayi atılan son golde bencil davranmayıp kafa vuruşu ile topu Szymanski'ye indirdi.
Gol öncesi Batshuayi'ye topu ileten Tadic'in ortasına pas gözüyle yaklaşmak lazım.
Bu maçtan sonra Fenerbahçe rakiplerine ciddi bir gözdağı verdi.
Şu artık net Fenerbahçe sonuna kadar bu yarışın içinde kalacak.
Fenerbahçe'ye rakip olabilmek gerek Avrupa'da gerek Süper Lig'de çok zor olacak.
Neden? Fenerbahçe muazzam bir oyun oynadı.
Futbolcular öyle bir performans gösterdi ki yeri geldi Szymanski savunmada bir stoper gibi kora kor mücadele etti.
Yeri geldi stoper Becao ileri uçta forvet oyuncusu gibi hücum organize etti.
Fenerbahçe'nin futbolu 90 dakika boyunca tek kelime ile mükemmel idi.
Maçın kahramanı hiç şüphesiz Szymanski oldu. Szymanski sahada basmadık yer bırakmadı. Bir sağda bir solda bir ortada bir savunmada bir hücumda.
Szymanski oyunun başında rakibine muazzam baskı yaparak kazandığı ikili mücadeleler ile arkadaşlarına örnek oldu.
Maçın başında İsmail Yüksek de sağlam duruşu ile topun Fenerbahçe kalesinden uzakta kalmasına katkı sundu.
Fenerbahçe koşarak oynuyor ve bunu takım halinde yapıyor. Bütün bunlara ilaveten rakip yarı alanda koşuyor.
Günümüz futbolunun gerçeği güç ve sürat. Başakşehir karşısındaki Fenerbahçe güç ve sürat adına yapılması gereken ne varsa yaptı.
Bu sürat Başakşehir'i darmadağın etti. Duarte sahadan silindi. Bunun sonucu 2. golü kendi kalesine attı.
Bu Fenerbahçe karşısında Başakşehir ne yapsa fayda etmez idi.
Üçüncü golde Cemali'nin pasını Berkay yakalayamayınca topu kazanan Szymanski topla enine ilerleyip kaleyi karşısına aldı ve şutu golle sonuçlandı.
Neden yazdım bunu? Çünkü Szymanski bütün bunları yaparken Başakşehirliler seyrediyordu.
Hakikaten bu maçta Fenerbahçeli oyuncular bir tiyatro sergilediler. Sadece tribünler değil Başakşehirliler de Fenerbahçe'yi seyretti.
Burada İsmail Kartal'a da değinmek lazım. Şundan dolayı.
Alanya maçında Fenerbahçe olmaması gerektiği kadar sakindi. Ben işin açıkçası rehavet görmüştüm.
Maç günü yazılı basında İsmail Kartal'ın rehavete yönelik olarak takımı uyardığı yazıldı.
Hoca olarak takımın ruh halini iyi analiz etmiş. Fenerbahçeli futbolcular da işin açıkçası bu uyarıya iyi reaksiyon verdiler.
Bu şunu gösteriyor takım ile İsmail Kartal arasında iyi bir iletişim var ve İsmail Kartal'ın takım üzerinde sağlam bir otorite kurduğu gözüküyor.
Şunu söylemek lazım maç 4-0 bitti. Ben diyorum ki Fenerbahçe az gol attı.
Mesela 66'da İrfan Can ile Ferdi'nin hazırladığı pozisyonda Szymanski golü atamadı.
Szymanski penaltı noktasında boş durumda bir şut attı fakat bu golle sonuçlanmadı.
Böyle rahat bir pozisyonda artık bunları kaçırmamalı.
İrfan Can Kahveci için de şöyle bir şey söylenebilir. İrfan Can bence Fenerbahçe'nin en pasör oyuncusu.
Paslarında isabet hatası yapabiliyor ama pas tercihleri daha doğru.
Djiku Alanyaspor maçında beğeni toplamıştı. Ben Djiku'ya biraz dikkat ettim. Biraz koşusu zayıf.
Bir iki pozisyonda koşarken Keny'nin arkasında kaldı. Fakat ayaklarına hakim ve rakiple yüzü rakibe dönük mücadele ederken oldukça başarılı.
Bu arada oyuna sonradan giren Batshuayi atılan son golde bencil davranmayıp kafa vuruşu ile topu Szymanski'ye indirdi.
Gol öncesi Batshuayi'ye topu ileten Tadic'in ortasına pas gözüyle yaklaşmak lazım.
Bu maçtan sonra Fenerbahçe rakiplerine ciddi bir gözdağı verdi.
Şu artık net Fenerbahçe sonuna kadar bu yarışın içinde kalacak.
Fenerbahçe'ye rakip olabilmek gerek Avrupa'da gerek Süper Lig'de çok zor olacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025