Söylendiğine göre her şeyin bir zamanı varmış. Doğru olabilir ancak oldukça iddialı bir önerme gibi duruyor. Bir insanı çok özlüyorsunuz, diyorlar ki: Her şeyin bir zamanı var. Ermek erenlere karışmak istiyorsunuz yine diyorlar ki: her şeyin bir zamanı var, içinde bulunduğumuz hal- makam çok sabretmenizi gerektiriyor, bütün bir hayatınız neredeyse sabırdan ibaret oluyor sanki artık son nefesinizi bekliyorsunuz, ve lakin her şeyin bir zamanı var!
Hayatımız öyle hızlı akıyor ki, bugün bunu yapsam, sonra şunu yapsam, sonra ötekini başarsam, sonra, sonra… Bir bakacağız son nefesin en yakın arefesindeyiz, verilen sürenin sermayenin sonuna gelmişiz, her şey bitivermiş. Geriye dönüş mümkün değil ne yaptıysak yaptık. Belki güzelce imar ettik gönülleri mamur ettik. Belki benliğimizle dilimizle, elimizle yıktık, yaktık, harap ettik. Mamur edip mamur olanlardan mıyız? Yakan yıkan harap edenlerden miyiz? Ölmeden önce hangi sınıfta olduğumuzu iyice sorgulamak zorundayız.
İnsan kendini zamanla daha iyi tanıyor, başkalarını tanıdıkça. Tanımak için sevmek ve değer vermek gerekiyor. Kalp gözünün açılması yalnız Rabbimizi değil diğer insanları, müminleri görebilmek için de gerekli olan bir gelişme ve ilerlemedir. Kendimizi tanımak dinamik bir çalışma yani sanki öğrendikçe aslımız da değişiyor, kendimizi tanıdıkça değişiyoruz, bilmem anlatabiliyor muyuz? Bir de bakıyorsunuz ki; siz "o" olmuşsunuz yaşamayanın bilmesi neredeyse imkansız… Ne mutlu benliğini terk edebilmiş olanlara. Mevlana Hz.'nin Şems-i Tebrizi'de kendini bulması ve benliğini terk etmesi gibi. "O ben, ben O" deyişini anlamak bir zamanlar bizim için de ne kadar zordu.
"Her şeyin bir zamanı var" lakin bu cümle sabretmek için yeterli olmayabilir. Bazı şeylere sabretmek için bazı ayetlere ve hadis-i şeriflere vakıf olmak gerekebilir. İnsan ancak Allah'ı anarak sabredebilir. Allah'ı anmayı unutursa sabretmesi çok zor olur, kanun böyle… Allah'a emanet ediyoruz sizleri.
Hayatımız öyle hızlı akıyor ki, bugün bunu yapsam, sonra şunu yapsam, sonra ötekini başarsam, sonra, sonra… Bir bakacağız son nefesin en yakın arefesindeyiz, verilen sürenin sermayenin sonuna gelmişiz, her şey bitivermiş. Geriye dönüş mümkün değil ne yaptıysak yaptık. Belki güzelce imar ettik gönülleri mamur ettik. Belki benliğimizle dilimizle, elimizle yıktık, yaktık, harap ettik. Mamur edip mamur olanlardan mıyız? Yakan yıkan harap edenlerden miyiz? Ölmeden önce hangi sınıfta olduğumuzu iyice sorgulamak zorundayız.
İnsan kendini zamanla daha iyi tanıyor, başkalarını tanıdıkça. Tanımak için sevmek ve değer vermek gerekiyor. Kalp gözünün açılması yalnız Rabbimizi değil diğer insanları, müminleri görebilmek için de gerekli olan bir gelişme ve ilerlemedir. Kendimizi tanımak dinamik bir çalışma yani sanki öğrendikçe aslımız da değişiyor, kendimizi tanıdıkça değişiyoruz, bilmem anlatabiliyor muyuz? Bir de bakıyorsunuz ki; siz "o" olmuşsunuz yaşamayanın bilmesi neredeyse imkansız… Ne mutlu benliğini terk edebilmiş olanlara. Mevlana Hz.'nin Şems-i Tebrizi'de kendini bulması ve benliğini terk etmesi gibi. "O ben, ben O" deyişini anlamak bir zamanlar bizim için de ne kadar zordu.
"Her şeyin bir zamanı var" lakin bu cümle sabretmek için yeterli olmayabilir. Bazı şeylere sabretmek için bazı ayetlere ve hadis-i şeriflere vakıf olmak gerekebilir. İnsan ancak Allah'ı anarak sabredebilir. Allah'ı anmayı unutursa sabretmesi çok zor olur, kanun böyle… Allah'a emanet ediyoruz sizleri.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022