Doğuştan getirilen temiz fıtrat, daha sonra dış ortamın tesiriyle bozulmaktadır. O halde dış ortam, öyle tanzip edilip düzeltilmeli ki, insan fıtratı üzerinde menfi tesir bırakmasın İnsanın iç alemi asıl olmakla beraber, iç alem üzerinde etkili olan dış tabiat asla küçümsenemez. Bu gerçeğin zaruretinden dolayıdır ki, Cenabı Hak insanın dış tabiatının kulluk istikametinde tanzimi ve düzenlenmesi için pek çok emir ve müeyyide indirilmiştir. Emirler, yasaklar ve müeeyyideler, bizzat Allah elçileri, peygamberler tarafından tatbik edilmek suretiyle insanlara sunulmuştur. Sevgili Peygamberimizin (sav) aşağıdaki hadisi şerifi dış şartların insan üzerindeki etkisini izah etmeye kafidir: "Her çocuk İslam fıtratı üzerine doğar, daha sonra ana baba (ve çevrenin) tesiriyle yahudi, mecusi veya nasrani olur".Hadisten anlaşıldığına göre doğuştan getirilen temiz fıtrat, daha sonra dış ortamın tesiriyle bozulmaktadır. O halde dış ortam, öyle tanzip edilip düzeltilmeli ki, insan fıtratı üzerinde menfi tesir bırakmasın. Beşeriyetin hali tetkik edildiğinde görülecektir ki, insanlar çevre duvarını kolay kolay aşamıyor. İçinde bulundukları cemiyet hangi inancı ve hayat biçimini paylaşıyorsa, büyük ekseriyetle insanlar o vadiye itilmiş oluyorlar. Bulunduğu cemiyetin inanç ve fikir duvarını aşıp gerçeği yakalayabilen insanlar pek azdır.O halde mecburi olarak şu sonuca varıyoruz: Dış şartlar insan maneviyatında etkin olduğuna göre, bu şartların hak ve hakikat vadisine itidal üzere kanalize edilmesi hayati önem taşımaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.