Gecemize gündüzümüze, saatimize saniyemize ve hatta salisemize, heybesindeki tüm güzellikleri ile eşsiz özellikleri ile öyle dolsa ki, hayatımızda onun rengine aykırı bir renge, eylem ve söyleme asla yer kalmasa.
"Biz Allah'ın yaratılıştan boyadığı iman boyasıyla boyanmışızdır. O'nun boyasından daha güzel boya mı olur? Yani hayatımız Allah'ın rengi olan iman ve İslam ile renklenir. Kim tüm hayatımıza Allah'tan daha güzel renk verebilir? Gerçekten O'na kulluk ediyorsak..." (Bakara:138)
İşimize aşımıza, gözümüze kaşımıza, gönlümüze başımıza, ömrümüze yaşımıza, dimağımıza dişimize, Ramazan, beraberinde getirdiği eşsiz güzellikler ile ve durup dinleyene hayat sunan özellikleri ile öylesine dokunsa, öylesine dolsa ki, hayatımızda hiç bir kötülüğe ve çirkinliğe yer bırakmasa.
"Ey iman sahipleri! Sizi, size hayat verecek şeye çağırdığında, Allah'a da, Resule de "Buyur deyin!" Şunu da bilin ki, Allah kişi ile kalbinin arasına girer. Ve bilin ki, en son O'nun huzurunda haşredileceksiniz." (Enfal:24)
Yılda bir kez teşrif ederek köyümüzü kentimizi, caddemizi sokağımızı, hanelerimizi ve gönüllerimizi şâd eden, şenlendiren ağır misafirin heybesinde getirdiği ağır armağanlara layık olmak için, onları hak edebilmek, o armağanlara hak kazanmak için elbette bütün bir hayatımızda ciddi bir seferberlik ilan etmemiz gerekmektedir.
Merkezden muhite doğru, fertten cemiyete doğru, aileden sosyal hayata doğru, evlad-u iyalden yakın ve uzak komşulara doğru, yakın ve uzak akrabalara doğru bir güzellik, bir iyilik, bir yardımlaşma, bir tebessüm seferberliği kesinlikle başlamalı ve başlatılmalıdır.
"Allah'ın kitabını okuyanlar ve O'na uyanlar, namazlarında dikkatli ve devamlı olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli açık başkaları için harcayanlar; işte ancak bunlar, hiç kesintiye uğramayacak bir kazanç umabilirler.
Çünkü Allah, onların mükâfatını tamamıyla öder ve onu lütfuyla daha da artırır. Allah şüphesiz çok bağışlayıcıdır ve şükrün karşılığını da bol bol verendir." (Fatır:29-30)
"Bu cehenneme değil de cennete giren iyi kişiler, en güzel koku olan kâfur karıştırılmış meşrubatı, kadehlerden içerler.
Allah'ın has kullarının içtikleri bu has meşrubat öyle bir kaynaktan çıkar ki, o kullar onu istedikleri zaman ve zeminde emirleri altında bulundurup içebilirler.
Bu kullar adaklarını yerine getirirler ve şerri her yanı saran ve kaplayan kıyamet gününden korkarlardı.
Allah'a olan sevgileri için veya mala olan sevgilerine rağmen yemeklerini yoksula, yetime ve tutsağa verirler, onları doyururlardı.
Ve kendi kendilerine konuşurlardı: "Biz sizi yalnız Allah rızası için doyuruyoruz. Sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.
Doğrusu sıkıntı ve dehşet dolu bir günde Rabbimize vereceğimiz hesabın korkusunu duyuyoruz." (İnsan:5-10)
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025