Hem cami, hem müze!
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce restorasyonunun çoğu tamamlanan ‘Enez Ayasofyası’ olarak da bilinen Enez Fatih Camii’nin bir köşesi müze olarak düzenlenecek
Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Osman Güneren, Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak 1,5 cephesi ayakta kalan Enez'deki Fatih Camii'nde yaptıkları restorasyon çalışmalarında sona geldiklerini ifade etti. Güneren, çalışmalar kapsamında orta ve kuzey duvarları yıkık caminin etrafının temizlenip, duvarların yeniden onarıldığını, cami temelinin enjeksiyon sistemiyle güçlendirildiğini, yok olan minaresinin aslına uygun yapıldığını anlattı.
Büyük oranda caminin yıkılmasına da neden olan 1965 yılındaki deprem esnasında başlayan eğikliğin, enjeksiyon yöntemiyle durdurulduğunu ifade eden Güneren, şöyle konuştu: "Restorasyona başladığımız an itibariyle yapı harabe durumdaydı. Kale duvarına doğru olan bölümlerde yapının 25-27 santimetre kadar eğikliği söz konusuydu. Restorasyon sırasında eğiklikle ilgili, söküp yapmak yerine temelden başlayıp buranın statiğini ve taşıyıcı duvarlarını güçlendirdik.Yapılan statik hesaplamalar sonucu çatı örtüsünün bu eğiklik üzerine kurulabileceği hesaplandı çatıyı da bu aşamada beden duvarlarının üzerine oturttuk. Çatı tamamlandı içeride sıva aşamasına geldik. Çalışmaların çoğu tamamlandı, temmuz ayında hem ibadet hem de ziyarete açmayı planlıyoruz."
Eserler sergilenecek
Enez Kalesi içerisinde birinci derece arkeolojik sit alanında yer alan caminin restorasyonu sırasında çıkan buluntuların da cami dışında oluşturulacak yerde sergileneceğini anlatan Güneren, "Eksonarteks bölümü yapının kilise olarak kullanıldığı dönemlerde ana girişi oluyor, bölgeden çıkan buluntuları eksonarteks bölümünde sergilemeyi düşünüyoruz burası caminin bir parçası ve müze olarak da kullanılacak. "
Doğu Roma İmparatorluğu tarafından 12. yüzyılda inşa edilen yapı, Fatih Sultan Mehmet'in 1456'da Taşoz, Limni, Semadirek adalarının yanı sıra Cenevizliler'e ait Enez'i fethetmesi sonrası camiye çevrildi.
Sonrasında yapının güneydoğusunda mihrap, batısında minber yapıldı, dış tarafına da kesme taştan minare inşa edildi. Osmanlı döneminde 1700'lü yıllarda birkaç kez onarımdan geçirilen caminin bir kısmı, 1965'teki depremde yıkıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğünce neredeyse tamamına yakını yıkılan caminin restorasyonuna 2016 yılında başlanıldı.