Bir Cumhuriyet Bayramını daha geride bıraktık. Tablo net: Halkımız cumhuriyet ve Atatürk'e sahip çıkmaya devam ederken birileri de bu tablonun hazımsızlığını yaşamaya devam ediyor.
Örneğin Akit gazetesi. Örneğin gevşek tarihçi Murat Bardakçı, örneğin daha cumhuriyetin ilk yıllarında cumhuriyete isyan eden ve ihanetlerinin bedelini ödeyen kuyruk acılı İngiliz patentli tarikatlar.
İşe bak! Devlet bankalarının, 'Cumhuriyetin 101. Yılı kutlu olsun' reklamlarını, milyonlarca liraya yayınlayan Akit gazetesi cumhuriyet ve Atatürk'e düşmanlık ediyor.
Yani yarın ben, bu gibi gazetelere, tarihçilere, sözde tarikatlara daha fazla para versem emin olun Atatürk'ü de, Cumhuriyeti de yüceltirler, şu şu isimleri hedef yapın, desem, o isimlerin ne namusu kalır, ne şahsiyeti!
Siyasete bakıyorsun! Orada da durum pek farklı değil. Hemen hepsi cumhuriyetten, Atatürk'ten bahsediyor ama ne cumhuriyetin niteliklerinden ne de Atatürk'ün siyasi, ekonomik, askeri, milli ve manevi stratejilerinden bahseden, güncel sorunlara o çizgiden çözümler ortaya koyan yok. Hepsi, kendi ideolojilerini öne çıkarma gayretinde.
Ya iktidar partisi
Bir türlü geçmişi yerme, kendini övme, kibir, gurur hastalığından kurtulamadılar. Her milli ve dini bayramlarda geçmişi yererek, kendilerini överek bir şeyler ispata çalışıyorlar. Bu ispat gayreti bile hiç, olduklarının ifadesidir.
Sayın Erdoğan, cumhuriyet bayramının kutlandığı gün makamı gereği Anıtkabir'e gitti. Yine para ile tutulan holiganlara sloganlar attırıldı.
Sayın Erdoğan, kameraların karşısına geçti. Böylesi bir günde birlik ve beraberliğin önemine vurgu yapmak yerine 22 yıllık tek parti icraatlarını saymaya başladı.
Ve yine kendilerini yüceltmek için geçmişi yeren cümleleri kurdu;
"Toplu iğne yapamıyorduk toplu iğne. Nerelerden? Nereye? Terörle karşı yürüttüğümüz mücadelede sürekli engellerle karşılaşırdık. Hamdolsun artık kendi geliştirdiğimiz silahları kullanarak tüm bu sorunları aştık, aşıyoruz."
Demek ki (!) Bebek katilini, İmralı'dan TBMM'ye o geliştirdikleri silahlar ile getirecekler!
İktidar olmasa da olurdu
Bende iddialı cümle kuruyor ve diyorum ki, bu ülkede iktidar olmasa da bu yapılanlar hatta çok daha fazlası yine yapılırdı.
Futboldan örnek vereyim. Ben Trabzonsporluyum. Trabzon şehrinin futbola ilgisi malum. Takımın hali de ortada. 43 transfer yaptılar, iki teknik direktör değiştirdiler ve kurdukları takım 9 haftada 12 puan aldı.
Ne demek bu? O formayı Trabzon sokaklarından 11 gence giydirin, sahaya çıkarın daha fazla puan alırdı, demektir. Çünkü o formanın bir ağırlığı, asaleti vardır ve rakipler o formanın ağırlığının farkındadırlar. Ama giyenler farkında değil.
Türkiye Cumhuriyetine gelirsek! Bu devletin bir ağırlığı vardır. Bu milletin ağırlığını, asaletini ise tarih ikrar etmiştir.
Anadolu'nun stratejik konumu, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri, ovası, denizi, gölü, dağı, taşı kısaca her türlü zenginlikleri ile bir değil on tane Türkiye'ye bakacak mahiyettedir.
Birileri görevini yapamadığı için AKP iktidar olmuş. Olmuş da ne yapmış? Buzdağının görünen bölümü ile övünüyorlar. Ya görünmeyen bölümü?
22 yılda vatandaştan 2 trilyon 913 milyar dolar vergi toplamışlar.
İğne bile yapamayan devletin fabrikalarını, limanlarını, en stratejik kurumlarını 100 milyar dolara civarı bedele satıp, parayı ele almışlar.
Yetmemiş! 500 milyar dolar borç almışlar.
Yetmemiş! Yabancı sermayeyi ülkemize çağırmışlar. Bakan Şimşek'in açıklamalarına göre 21 yılda 268 milyar dolar yabancı sermaye yani para gelmiş ülkemize.
Yine yetmemiş. Özel sektör, dışarıdan 173 milyar dolar borçlanmış Yani onlarda 173 milyar dolar getirmişler.
Yuvarlak rakam 22 yılda 4 trilyon dolar para bu ülkeye gelmiş.
Nasıl ki, insan hayatının bir işleyişi, akışı varsa devletlerinde bir işleyişi vardır. Eğer bu işleyiş durursa insan öldüğü gibi devlette çöker, yıkılır.
Bugün devlet hala ayakta ise demek ki işleyiş devam ediyor ve emin olun bu stratejik ve zengin coğrafyada, bu kadar para ile iktidar olmasa da, 'biz yaptık' dediklerinden daha fazlası yapılırdı.
Bu iktidar ve küçük ortakları ve de başta CHP olmak üzere Meclisteki partiler devletin işleyişini bozdu, insanımızın kimyası ile oynadılar.
BTP Lideri Hüseyin Baş bu gerçeği geçen yıl şu sözlerle dile getirmişti; "Atatürk ne yaptıysa tersini yapıyorlar. Ne demek bu? Bu şu demek; ülkenin fabrika ayarları bozuluyor. Elinde bir ülke var ve bunun ne demek olduğunu bunu kaybedince anlayacaksın, şu anda kaybediyorsun. Bunu söyleyince din düşman oluyorsun, yok ya. Sensin din düşmanı."
Demek ki fabrika ayalarına dönemiz şart.
Son soru
Son 22 yılda Erdoğan ve Binali yıldırım ailesi olmak üzere malum kesim mi çok büyüdü yoksa devletimiz mi?
- Cumhuriyetin geleceğini tercihleriniz belirleyecek / 29.10.2024
- Dünden bugüne Cumhuriyet / 28.10.2024
- İnsanın şeytanlaşması / 27.10.2024
- Deliller iktidarın aleyhine / 26.10.2024
- AKP bu skandaldan da yırtar / 25.10.2024
- Kim derdi ki Devlet Bahçeli, İmralı’nın havarisi olacak! / 24.10.2024
- ‘Tehdit altındayız daha çok mülteciye ihtiyacımız var’ / 23.10.2024
- Hz. Ebu Talip’ten helallik istiyorum -3- / 21.10.2024
- Hz. Ebu Talip’ten helallik istiyorum – 2 / 20.10.2024