Afganistan'a uygulanmakta olan, ağır bombardımanın yapılacak olan kara harekâtına bir ön hazırlık olacağı düşünülmüştü. Ancak kara harekâtının ne zaman nasıl yapılacağı konusunda, "yerim dar" diyen gelinin, yılışık gülümsemeleriyle karşılaşıldı. Savaşmaktan çok propagandayla uğraşan ABD'nin ataleti, bu savaşın bir savaş değil de, bir kırım olacağı intibaını, kucaklarımıza bırakıverdi.
Bombardıman, abluka ve ambargonun neden olduğu Afganistan'daki değişim, sadece bin beş yüz insanın ölmesiyle sınırlı kalmayacağı anlaşılıyor. Eğer sivil halkla ilgili tedbirler alınmazsa, Talibanla mücadele yerine sivil halk katledilmeye devam edilirse, bombardıman şu gün dursa dahi, en az yüz binden fazla insan, yaklaşan kara kışla beraber ölecek.
Sakalla bıyık arasına sıkışmış Amerkan siyaseti de, inciler yumurtlamaktan başka bir şey yapmıyor. Ve aynı Amerikalılar'ın savaşma heveslerinin de, kursaklarında kaldığı anlaşılıyor. Çünkü, herkes tarafından malum ki, savaş taraflar arasında yapılıyor. Bakıyorsunuz ki bu savaşta savaşan taraf... daha doğrusu savaşan taraflar bir türlü bulunamıyor. Bir taraf nükleer taaruzlarla dayanıklı mağaraları iskana aşarken, diğer taraf gökteki yıldız olmuş, düğmelere basarak savaşmanın rehavetini yaşıyor.
Amerika kara harekâtının risklerini göze alıp, "maça" çıkmazken, Taliban Afganistan coğrafyasının ve uygulamayı planladığı mücadele şeklinin bir gereği olarak beklemeyi tercih ediyor.
Bu arada hiç ilgisi, alakası yokken Türkiye'nin askerleri gündeme geliyor.
O kadar güçlü olduğu (ya da güçlü olduğunu iddia ettiği) halde, ABD Afganistan'da kara herakâtı yapamazken, neden Türk Özel Kuvvetleri'nin elini taşın altına koyması isteniyor?
Amerika bir gerçeği, bizden çok daha iyi biliyor.
Başına musallat edilmesinde, günah pastasından büyük bir pay kaptığı PKK teröriyle mücadelesinde, Türk askerinin kullanmaktan keskinleşen bir kılıç olduğunu görmüşlerdir.
Şu an, düzenli ordular ve onların gayri nizamı harp yapabilen unsurları içinde, bir tek Türk ordusunun, bu konuda yeterlilik gösterebileceğinin de çok iyi farkındalar...
Bu yeterliliğin boyutu olayın teknik, taktik ve planlamasıyla da ilgili değil. Yeterlilik bu kadarıyla olsa, bunu ABD ve İngiltere tek başlarına yapacaklar ya...
Konuşturmayın...
Yemiyor işte...
Bu savaşta neticenin alınmasında etkili olacak şeyler, Amerikan ve İngiliz askerlerinde olmayan şeylerdir. "Tecrübe" ve "olayların üstüne gidişteki kararlılık" "riskleri kabul etmede gösterilecek dirayet" ve "sonucun nasıl alınacağına dair yürek birikimi", günümüz dünyasında, bir tek Türk askerinde "var" gözükmektedir.
Ve bu anlatılan her şey; ancak kan dökerek elde edilen tecrübelerle, bu milletin yüreğinde sakladığı sırrın eseridir.
Ve artık bugün Amerika, Türk askerinni beş bin şehit ve yaklaşık kırk bin gazi vererek elde ettiği tecrübelerden, kendi menfaatleri doğrultusunda yararlanmak istemektedir.
Afganistan'da yapılacak harekâtın zor olacağını herkes bilmektedir.
Ancak bu harekâtın çok zor olduğunu en iyi bilenler, Güneydoğudaki savaşta görev alan askerlerimiz.Abdullah A?ARO?LU
Bombardıman, abluka ve ambargonun neden olduğu Afganistan'daki değişim, sadece bin beş yüz insanın ölmesiyle sınırlı kalmayacağı anlaşılıyor. Eğer sivil halkla ilgili tedbirler alınmazsa, Talibanla mücadele yerine sivil halk katledilmeye devam edilirse, bombardıman şu gün dursa dahi, en az yüz binden fazla insan, yaklaşan kara kışla beraber ölecek.
Sakalla bıyık arasına sıkışmış Amerkan siyaseti de, inciler yumurtlamaktan başka bir şey yapmıyor. Ve aynı Amerikalılar'ın savaşma heveslerinin de, kursaklarında kaldığı anlaşılıyor. Çünkü, herkes tarafından malum ki, savaş taraflar arasında yapılıyor. Bakıyorsunuz ki bu savaşta savaşan taraf... daha doğrusu savaşan taraflar bir türlü bulunamıyor. Bir taraf nükleer taaruzlarla dayanıklı mağaraları iskana aşarken, diğer taraf gökteki yıldız olmuş, düğmelere basarak savaşmanın rehavetini yaşıyor.
Amerika kara harekâtının risklerini göze alıp, "maça" çıkmazken, Taliban Afganistan coğrafyasının ve uygulamayı planladığı mücadele şeklinin bir gereği olarak beklemeyi tercih ediyor.
Bu arada hiç ilgisi, alakası yokken Türkiye'nin askerleri gündeme geliyor.
O kadar güçlü olduğu (ya da güçlü olduğunu iddia ettiği) halde, ABD Afganistan'da kara herakâtı yapamazken, neden Türk Özel Kuvvetleri'nin elini taşın altına koyması isteniyor?
Amerika bir gerçeği, bizden çok daha iyi biliyor.
Başına musallat edilmesinde, günah pastasından büyük bir pay kaptığı PKK teröriyle mücadelesinde, Türk askerinin kullanmaktan keskinleşen bir kılıç olduğunu görmüşlerdir.
Şu an, düzenli ordular ve onların gayri nizamı harp yapabilen unsurları içinde, bir tek Türk ordusunun, bu konuda yeterlilik gösterebileceğinin de çok iyi farkındalar...
Bu yeterliliğin boyutu olayın teknik, taktik ve planlamasıyla da ilgili değil. Yeterlilik bu kadarıyla olsa, bunu ABD ve İngiltere tek başlarına yapacaklar ya...
Konuşturmayın...
Yemiyor işte...
Bu savaşta neticenin alınmasında etkili olacak şeyler, Amerikan ve İngiliz askerlerinde olmayan şeylerdir. "Tecrübe" ve "olayların üstüne gidişteki kararlılık" "riskleri kabul etmede gösterilecek dirayet" ve "sonucun nasıl alınacağına dair yürek birikimi", günümüz dünyasında, bir tek Türk askerinde "var" gözükmektedir.
Ve bu anlatılan her şey; ancak kan dökerek elde edilen tecrübelerle, bu milletin yüreğinde sakladığı sırrın eseridir.
Ve artık bugün Amerika, Türk askerinni beş bin şehit ve yaklaşık kırk bin gazi vererek elde ettiği tecrübelerden, kendi menfaatleri doğrultusunda yararlanmak istemektedir.
Afganistan'da yapılacak harekâtın zor olacağını herkes bilmektedir.
Ancak bu harekâtın çok zor olduğunu en iyi bilenler, Güneydoğudaki savaşta görev alan askerlerimiz.Abdullah A?ARO?LU
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.