"Haydar Baş’tı" demek bu kadar mı zor?

Dünya değişti. Küresel güçler çoğaldı. Haliyle dengeler de değişti, değişiyor ama bizde bir türlü kafalar değişmiyor. 

Doların tahtı yıkıldı. Artık dünyada, boyalı bir kağıt ile emek sömürüsüne hayır, sesleri yükseliyor.

Bizzat sahipleri tarafından dolar sorgulanıyor. Ülkemizde bile yüksek sesle olmasa da bazı ekonomistler, dünyanın yeni bir ekonomik anlayış arayışında olduğundan bahsediyorlar.

İyi de ne oldu? Nasıl bir rüzgar esti ki, doların tahtını salladı ve yıktı, yıkılıyor? Cevabı hepsi bildiği halde kimse itiraf edemiyor. 

Neden?

Çünkü, ülkemizde kapitalizme biat eden, serbest piyasa ve liberal ekonomi sisteminden beslenenler 'dolar putunun' yıkılmasını kabullenemiyorlar.

Aynı şekilde emperyalizm karşıtlığı ile sosyalist pozlar verenler ise 'dolar putunu' neden biz kıramadık da, o kırdı kibri ile o putu, devirenin ismini ağızlarına alamıyorlar.

Siyasetçiler ve ekonomistler, ABD'nin ekonomik gücünü kaybetmeye başladığını, itiraf edip bu gücü yeniden kabullendirmek için Rusya'ya karşı Ukrayna, Çin'e karşı Tayvan ve Japonya'yı kullandığını, Akdeniz ve Ortadoğu'yu dizayn etmeye çalıştığını itiraf ediyor.

Başka bir itiraf ise ABD ve AB'nin tüm ekonomik, siyasal, sosyal hatta spor ve kültürel yaptırımlarına rağmen Rusya'nın ayakta kaldığı ve bu ayakta kalışını, elindeki doğalgaz ve petrol kaynakları ve bu kaynaklarını kendi parası ile satma restini gösteriyorlar. Yani Ruslar 'milli paralar' ile ticaret yapıyor. Bu yüzden yıkılmadı, diyorlar.  

En son ünlü muhalif gazetecilerden Mehmet Ali Güller bu noktaya dikkat çeken mesajlar yayımladı.

Sayın Güler mesajında: 'Emperyalist ABD, 'Dolar, bizim paramız ama sizin probleminizdir' diyordu. 50 yıl sonra dolar "problem" olmaktan çıkmaya başladı. Çin, Rusya, Hindistan, Türkiye, İran ve Suudi Arabistan ulusal paralarla ticarete yöneldi' dedikten sonra Rus Dışişleri Bakanı Lavrov'un açıklamasını örnek gösterdi: 

Ne diyordu Lavrov?

"Gündemdeki öncelik, Batı'nın egemenliğini için kullandığı araçların yerini alacak yeni işbirliği mekanizmalarının oluşturulmasıdır. Ulusal para birimlerinin kullanımının genişletilmesinden, uluslararası ticarette doların ve Euro'nun azaltılmasından bahsediyoruz".

Şimdi biz soralım: Rusların kafasına ne düştü ki bir anda 'milli para' kavramını buldular?

Rusya, milli paralarla ticaret için Ukrayna'yı işgal etmeyi planlamıştı? Sahi Rusya 'milli para' gerçeğini kimden öğrendi?

Bu sorunun cevabını Sayın Mehmet Ali Güller'de, Mahfi Eğilmez'de, İbrahim Kahveci'de, Özgür Demirtaş'ta çok iyi biliyor. 

Milli paranın gücünü Haydar Baş Hoca gösterdi

Yıllar önce Bakü Devlet Üniversitesinden Prof. Dr. Ruşen Guliyev, şöyle diyordu: "Tüm dünyaya ilk olarak milli paranın gücünü Haydar Baş hoca gösterdi. 

Milli para nedir, senyoraj geliri nedir, gerçek anlamda bunları tüm dünyaya ilk olarak Prof. Dr. Haydar baş gösterdi. 

Şubat 2013'te Rusya Parlamentosu Duma'da Haydar Baş'ın çıkışından sonra Ruslar Milli Ekonomi Modeli'nin formüllerini uyguladılar. BRICS ülkeleri de bu fikirleri uyguladı. Kapitalizm artık tarihin arşivine kalkmıştır."

Rusya size bakıyor

BRICS Ülkeleri İş Geliştirme Merkezi Başkan Vekili Prof. Dr. Vladimir Gorbanovsky, Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ı ziyaretinde şöyle demişti:

"Sizinle, Milli Ekonomi Modeli'nizin, BRICS ülkelerinde pratikte daha geniş şekilde nasıl hayata geçirileceğini görüşmek istiyorum. Çünkü Hindistanlı ve Çinli arkadaşlarımız yeni iktisadi uygulamalar için Rusya'ya bakıyorlar, Rusya ise size bakıyor."

Bu tezle dünya yeniden şekilleniyor

Rus siyasetçi Prof. Dr. Victor Minin: "Bugün dünyada Prof. Dr. Haydar Baş'ın modeli 4 milyarlık bir nüfusa sahip ülkeler (BRICS) tarafından uygulanıyor. Bu tezle dünya yeniden şekilleniyor. Haydar Hoca'ya, bizim de, sizin de, dünyanın da ihtiyacı var".

Putin: Biz bu modeli uygulayacağız

Rusya'nın daveti üzerine Merhum Haydar Baş Hocamız, Rusya'ya gitmiş, Rus meclisinde 6 saat Milli Ekonomi Model'ini anlatmıştı.

Putin'in Danışman Prof. Dr. Andrei Korotkoi, Sayın Baş'ın konuşmasından sonra Putin adına yaptığı konuşmada, Başkan'ın görüşlerini şu şekilde aktarmıştır: 

"Putin, bir devletin kalkınması için sosyal adaleti sağlayacak, adil paylaşımı verecek, sosyal hakları sunacak, harcama yapan kesime tüketim imkânı tanıyacak, halka huzur getirecek sistem arayışında. 

Sayın Putin, Milli Ekonomi Modeli bunların hepsini sağladığı için, biz de Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız, diyor".

İşte o Putin geçtiğimiz Ağustos'ta şöyle diyordu:

"Tek kutuplu dünya düzeni çağı geçmişte kaldı. Mevcut küreselci modelden yararlananlar olağan gidişata ne kadar bağlı kalırlarsa kalsınlar, kaderine terk edilmişlerdir. Tarihsel ölçekte jeopolitik değişimler tamamen farklı bir yöne gidiyor…

Miadı dolan tek kutuplu modelin yerini temel adalet ve eşitlik ilkelerine, her devletin ve halkın kendi egemen kalkınma yoluna sahip olma hakkının tanınması ilkesine dayanan yeni bir dünya düzeni alıyor".

Dünyanın gördüğü bu gerçeği görmeyen ülkemiz liderlerini, siyasetçilerini, medyasını, akademisyenlerini, ekonomistlerini utanmaya davet ediyorum.

Halkımızı da Milli Ekonomi Model'ini parti programı yapan BTP Lideri Hüseyin Baş'ı takip etmeye çağırıyorum. Bu takip sizi de, devletimizi de kurtaracaktır.