Meclis'in kulisleri kadar asansörleri de hareketlidir. Dedikodusu bol, dar alanda kısa pasların yapıldığı yerlerdendir. Yine böyle günlerden birinde bindiğim asansör kapısına yığılan ancak binemeyen bir genç grubu gözüme çarptı.AKP'li vekilleri ziyarete gelen bir genç grubu? Asansör kapandıktan sonra arkamdan bir ses "Eskiden gençler partilere yönelirlerdi. Artık AKP'yi tercih ediyorlar" dedi büyük bir keyifle? Daha sonradan bir vekilden olduğunu anladığım bu söze aynı anda yanımda duran düzgün giyimli bir delikanlıdan "İş ve ekonomik kaygılardan gelen bir tercih" cevabı geldi. Asansör buz kesmişti.Hazır cevabı yapıştıran gençle kısa bir çay sohbetimiz oldu.Adı Deniz Demir?29 yaşında?Siyasete CHP Çankaya gençlik kollarında başlamış, uzun dönem gençlik kolları genel başkan yardımcılığı yapmış ve halen Ankara il yönetiminde görevli? Gençliğe ve gençlik çalışmalarına oldukça hâkim biri?Gençliğin bırakın normal iş bulmalarını, üyeliklerinden dolayı devletin en önemli kurumlarının sınavlarını kazanmalarına rağmen mülakatlarda elendiğini anlattı. Bunlar aslında elenenlerin yerine, iktidar yakınlarının sınavsız bir şekilde alındığının Sayın Haluk Koç tarafından listeler şeklinde belgeleriyle ortaya konulmalarından belli değil miydi? Demir'e göre AKP'ye giden gençlerin çoğu iş ve ekonomik kaygılarla gidiyor. Dava kaygısı ve ideoloji yok. AKP'ye gidip üye olan bir gencin kafasında bir belediyeye girme veya sınavsız bir iş bulma hayali yatıyor.Eğitim ve istihdam olmak üzere gençlerin temel sorunlarını çözme konusunda hiçbir ilerleme sağlayamayan AKP'nin, Türkiye nüfusunun yarısının yani 30 yaş altındaki bir gençliği yanlış politikalarla çok farklı kulvarlara ittiğini anlattı.Kutuplaşmanın, nefret söyleminin Sayın Arınç tarafından da itiraf edildiği bir dönemde önemli bir cümlenin altını çizdi; "Bizi başörtülü öğrenci karşıtı gösterdiler. Aslında bu da AKP'nin istismarıydı. Bir algı operasyonuydu. Hâlbuki bizim için hepsi kardeşimizdir" diyen Deniz, inançla giyim kuşamla hiçbir sorunları olmadığını söyledi. Sadece okuyan değil çalışan gençliğin de sorunlarını konuştuk. Onlarla ilgili düşüncelerinden bahsetti. Bütün bu konuşmalar aslında samimi bir yaklaşımının, gençliğin isteklerinin farkında olan bir aklın yorumlarıydı. AKP'li vekile yaptığı çıkışın altında bunlar yatıyordu. Teşekkürler Deniz?Yozgat Şefaatli'den Esnaf ÖmerÜniversite mezunu 3 çocuğu var Ömer Bey'in. Yozgat'ın sevimli bir ilçesinde ticaretle uğraşıyor. Bunca zaman çocuklarını büyütmeye çalışmış, onları en iyi yerlerde okutmuş. Her baba gibi beklentisi onların işlerinin, aşlarının başında olması? Yıllarca iktidarın peşinden gitmiş, kimi zaman resmi kimi zaman gayri resmi gönüllü neferliğini yapmış. Çocuklarını iktidarın o dönemki isteği üzerine malum cemaatin okullarında okutmuş, yurtlarında barındırmış. 17-25 Aralık haftası biten birliktelikten sonra ne yapacağını şaşırmış. Çalmadığı kapı kalmamış çocuklarına iş için. Eski çalışmalarına rağmen, geçmişte okudukları okullar problem olarak çıkmış karşılarına. Torpilsiz, sınavın bile yeterli olmadığını görmüş. "Ben onlar istedi diye çocuklarımı bu okullarda okuttum ama her yerde bunu engel olarak karşımıza çıkarıyorlar" diyen Ömer Bey, suskun, çaresiz ve şaşkın. Anadolu'da aslında yüz binlerin derdi aynı değil mi? Bu örnek bile AKP'nin politikalarının iflas ettiğinin göstergesi değil mi?Siyasetin hızlandığı şu dönemde grup toplantıları olsun, basın açıklamaları olsun ağızlardan en çok iş ve aş kelimesinin döküldüğü ve Milli Ekonomi Modeli (MEM)'den alıntılar yapan siyasetçilerimizin vaatlerini, aslında Prof. Dr. Haydar Baş Bey 2002 seçimleri öncesinde noter taahhütlü belgelerle proje olarak sunmamışlar mıydı?İş derken Aş derken aslında ağızlardan Haydar Baş isminin de dökülmesi gerekmiyor mu?
Harun Göksel / diğer yazıları
- Meclis asansörü ve iki kişi / 17.02.2015
- Sonuçlar 'afet' ötesidir! / 24.01.2015
- Bütçe görüşmeleri ve Bel'am / 02.01.2015
- Sonuçlar 'afet' ötesidir! / 24.01.2015
- Bütçe görüşmeleri ve Bel'am / 02.01.2015