Tam bir kuşatılmışlık hali. Dönecek, nefes alacak, kıpırdayacak en ufak bir alan yok. Dört bir taraftan çepeçevre kuşatılmışlığımız yetmezmiş gibi, içeriden de tam böğrümüze bir hançer saplanmış.
Dışarıdan gelene alışığız, onu bir şekilde bertaraf edebiliriz ama içerden saplanan hançer ıstırap veriyor, tüketiyor, yok ediyor bizi.
Hem de tam böğrümüze saplanmış bu hançer. İhanet zehiriyle yıkanmış hain hançer, her geçen gün biraz daha derine iniyor, indikçe dermanımız kesiliyor, takatimiz azalıyor?
* * *
AB bir yandan, ABD öbür yandan bastırıyor, Türkiye'yi her geçen gün biraz daha avuçlarının içine alıyorlar. Kıbrıs'ı aldılar, Ege çantada keklik, Güneydoğu koparılmak üzere, Ermeniler gün sayıyor, Aleviler okşanıyor, Patrikhane bayram hazırlığında?
Hangi birini sayalım. Tarihin hiçbir döneminde bu kadar aciz kalmadık, bu kadar aşağılanmadık, bu kadar tahfif edilmedik. AB'nin maskarası, Rumların oyuncağı ABD'nin emir eri oluverdik bir anda. Ben bunları yazmaktan ar ederken, bu ülkenin idarecileri bunları böbürlenerek anlatıyor. İşte bu da kahrediyor, bitiriyor, acı veriyor.
* * *
Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanı papaza cami açtırıyor, Kur'an ve İslam'ı, günümüze cevap vermedikleri gerekçesiyle "güncelleştirmeliyiz" diyebiliyor. Yeni çıkarılan ve devrim olarak lanse edilen Türk Ceza Kanunu'yla "zina" serbest bırakılıyor, başörtüsüne ise şiddetli cezalar öngörülüyor. Her gün onlarca kilisenin açılmasına müsaade edilirken, açılan her cami diken gibi batıyor, açtırılmıyor. "Cami açacağınıza, okul yaptırın" diyen bir Başbakanın yönettiği ülkede bu tür olaylar normal sayılmalı.
Cami imamlarına konuşma yasağı getirilerken, kilise papazlarına geniş yetkiler tanınıyor. İmam nikahını bir kalemde silip atan zihniyet, kilisede papaz huzurunda kıyılan nikaha "rica" yollu mesaj yolluyor: "Bakın imam nikahı yasak, lütfen siz de kilisede nikah kıymayın".
Cami yaptırmanın, kilise açmaktan, imam olmanın papaz olmaktan daha zor olduğu bir Müslüman ülkede yaşıyoruz vesselam!
* * *
Nur talebelerinden Vatikan Dinlerarası Diyalog Merkezi temsilcisi Prof. Dr. Thomas Michel ile Vatikan Temsilcisi Georges Marovitch'in'in Said-i Kürdi'nin eserlerinden pasajlar okuyup, Cevşen şov yaptığı bir sempozyumda adamın biri çıkıp "Risale-i Nurlar, terör ve düşmanlık hisleri için bir panzehir hükmündedir" diyebiliyor. ABD destekli bu sempozyumda estirilen "diyalog ve hoşgörü" rüzgarını görünce insanın aklına Irak'ta, Afganistan'da, Filistin'de, Kafkasya'da, Balkanlar'da her gün yüzlerce Müslümanın hunharca katledilmesi geliyor. Ve insan sormadan edemiyor: Panzehir Risale-i Nurlar, oralardaki Haçlı düşmanlığını, katliamını çözmeye yetmiyor mu?
Dışarıdan gelene alışığız, onu bir şekilde bertaraf edebiliriz ama içerden saplanan hançer ıstırap veriyor, tüketiyor, yok ediyor bizi.
Hem de tam böğrümüze saplanmış bu hançer. İhanet zehiriyle yıkanmış hain hançer, her geçen gün biraz daha derine iniyor, indikçe dermanımız kesiliyor, takatimiz azalıyor?
* * *
AB bir yandan, ABD öbür yandan bastırıyor, Türkiye'yi her geçen gün biraz daha avuçlarının içine alıyorlar. Kıbrıs'ı aldılar, Ege çantada keklik, Güneydoğu koparılmak üzere, Ermeniler gün sayıyor, Aleviler okşanıyor, Patrikhane bayram hazırlığında?
Hangi birini sayalım. Tarihin hiçbir döneminde bu kadar aciz kalmadık, bu kadar aşağılanmadık, bu kadar tahfif edilmedik. AB'nin maskarası, Rumların oyuncağı ABD'nin emir eri oluverdik bir anda. Ben bunları yazmaktan ar ederken, bu ülkenin idarecileri bunları böbürlenerek anlatıyor. İşte bu da kahrediyor, bitiriyor, acı veriyor.
* * *
Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanı papaza cami açtırıyor, Kur'an ve İslam'ı, günümüze cevap vermedikleri gerekçesiyle "güncelleştirmeliyiz" diyebiliyor. Yeni çıkarılan ve devrim olarak lanse edilen Türk Ceza Kanunu'yla "zina" serbest bırakılıyor, başörtüsüne ise şiddetli cezalar öngörülüyor. Her gün onlarca kilisenin açılmasına müsaade edilirken, açılan her cami diken gibi batıyor, açtırılmıyor. "Cami açacağınıza, okul yaptırın" diyen bir Başbakanın yönettiği ülkede bu tür olaylar normal sayılmalı.
Cami imamlarına konuşma yasağı getirilerken, kilise papazlarına geniş yetkiler tanınıyor. İmam nikahını bir kalemde silip atan zihniyet, kilisede papaz huzurunda kıyılan nikaha "rica" yollu mesaj yolluyor: "Bakın imam nikahı yasak, lütfen siz de kilisede nikah kıymayın".
Cami yaptırmanın, kilise açmaktan, imam olmanın papaz olmaktan daha zor olduğu bir Müslüman ülkede yaşıyoruz vesselam!
* * *
Nur talebelerinden Vatikan Dinlerarası Diyalog Merkezi temsilcisi Prof. Dr. Thomas Michel ile Vatikan Temsilcisi Georges Marovitch'in'in Said-i Kürdi'nin eserlerinden pasajlar okuyup, Cevşen şov yaptığı bir sempozyumda adamın biri çıkıp "Risale-i Nurlar, terör ve düşmanlık hisleri için bir panzehir hükmündedir" diyebiliyor. ABD destekli bu sempozyumda estirilen "diyalog ve hoşgörü" rüzgarını görünce insanın aklına Irak'ta, Afganistan'da, Filistin'de, Kafkasya'da, Balkanlar'da her gün yüzlerce Müslümanın hunharca katledilmesi geliyor. Ve insan sormadan edemiyor: Panzehir Risale-i Nurlar, oralardaki Haçlı düşmanlığını, katliamını çözmeye yetmiyor mu?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012