Haçlı seferlerine Türkiye maskesi

Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, "22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştireceğiz" demişti.Bush ise adını açıkça koymuştu bu savaşın: "Haçlı Savaşı."Bir tek 'haçlı savaşı' diyenler sözlerine izah getirme gereği duymadı bu süreçte.Ama hedefte olan ülkelerde Bush'un dilinin sürçtüğünü söyleyebilecek kadar yaltakçı politikacı ve medya mensupları ortaya çıktı. Haçlı seferine çıkanlar 'haçlı, haçlı' dedikçe içeridekiler haçlı savaşının olmadığını iddia edip durdular. Ama ölenler hep müslümandı?Öldürenler ise haçlı...Hala aynı süreç daha da şiddetli devam ediyor. Bu süreçte Türkiye'nin rolü giderek daha fazla belirginleşiyor. Libya saldırısı Türkiye'ye verilen rolün deşifre olmasına sebep oldu. Libya'ya bombalar yağarken Fransa İçişleri Bakanı bu savaşın bir Haçlı savaşı olduğunu itiraf etti. Rus Başbakan Putin bile Haçlı savaşı vurgusu yaptı.Türkiye ise bu gerçekleri reddedip bu haçlı savaşının, haçlı olmadığına dünyayı inandırmaya çalışıyor.Türkiye'nin bu gayretinin sebebi ne acaba?Haçlı savaşı itirafında bulunanlar suskunken bu savaşı savunmak bize mi düştü?Bu acı gerçek karşımızda duruyor.İslam coğrafyası her geçen gün kanla boğulurken Türkiye gözünü kan bürümüş olanların avukatlığına soyunmuş durumda maalesef.Yıllarca batılılardan icazet alarak, Yahudi örgütlerin cesaret madalyalarını göğüslerine takarak iktidar koltuğuna oturmuş olanlar şimdi diyetlerini ödüyorlar.Hem de katliama ortak olarak ödüyorlar diyetlerini.Haçlıların safında olarak konumlarını korumaya çalışıyorlar.Türkiye'ye haçlı seferlerinin maskesi olmak rolünü biçtiler. Bugüne kadar kendilerine batılı ülkelerce verilen rolleri hiç reddetmeyen politikacılar bunu da reddetmediler. Ama hem haçlıların hem de onlara uşak olanların maskelerinin düşmesi uzak değildir.