Güney Afrika İsrail'e soykırım davası açtı
Başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin desteğini arkasına alan ve İslam ülkelerinin tepkisizliğinden de cesaret bulan İsrail, Gazze'yi vurmaya devam ediyor. 7 Ekim'den bu yana katliam devam ederken, İsrail'e ilk "soykırım davası" Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından açıldı. Yapılan dava başvurusunda, "İsrail'in eylemleri ve ihmalleri soykırım niteliğindedir, çünkü hususi soykırım niyetiyle işlenmiştir" ifadelerine yer verildi
30.12.2023 17:11:00 / Güncelleme: 30.12.2023 17:16:05
Ahmet Haydar Tarhanlı
Ahmet Haydar Tarhanlı





İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği sivil katliamı tüm dünyada "nefretle" seyredilirken, Batılı ülkelerin desteği ve İslam ülkelerinin derin sessizliği devam ediyor. Sadece birkaç ülke İsrail'in bu katliamına karşı pratik bir duruş ortaya koydu. Yemen'deki Husiler, İsrail'e giden gemilere Kızıldeniz'i kapatırken, Malezya, limanlarını İsrail'den gelen ya da İsrail'e giden gemilere tamamen kapattı. İsrail'e karşı filli bir adım atan üçüncü ülke ise Güney Afrika Cumhuriyeti oldu. Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) dava açtı. Böylece İsrail'e karşı ilk "soykırım davası" açılmış oldu. Diğer yandan, esir takası ile ilgili görüşmeler sürüyor. İsrail basını, Katar'ın Tel Aviv yönetimine Gazze'deki esirlerin takasıyla ilgili 2 aşamalı bir teklif sunduğunu öne sürdü. Ayrıca ABD yönetimi, İsrail'e silah desteği konusunda artık ABD Kongresi'nin onayını alma gereği duymuyor.
İlk davayı Güney Afrika açtı
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) dava açtı. Filistin yönetimi bu dava başvurusunu, İsrail'den hesap sormak adına atılmış ilk fiili adım olarak nitelendirdi. ICJ'den yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere yönelik "Soykırım Sözleşmesi" kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle Güney Afrika'nın başvuru yaptığı bildirildi. Başvuruda "İsrail'in eylemleri ve ihmalleri soykırım niteliğindedir, çünkü hususi soykırım niyetiyle işlenmiştir" ifadelerine yer verilirken, yapılan eylemlerin "Gazze'deki Filistinlileri yok etmek" amacı taşıdığına yer verildiği kaydedildi. Soykırım Sözleşmesinin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmiş olması durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlal eden devlet aleyhine ICJ'de dava açabiliyor. ICJ, aciliyet gerektiren durumlarda ihtiyati tedbir kararına hükmederek, söz konusu ihlallerin dava süreci sonlanana kadar durdurulmasına hükmedebiliyor.
Filistin yönetimi memnuniyetle karşıladı
Filistin Dışişleri Bakanının Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Kuruluşlardan Sorumlu Yardımcısı Ömer Avadallah, Güney Afrika'nın attığı adımı memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Güney Afrika ve Filistin'in, "1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne" taraf olduğunu hatırlatan Avadallah şunları söyledi: "Bu adımın önemi, İsrail'in işlediği soykırım suçunun, uluslararası sistemdeki en önemli mahkeme hükmünde olan ICJ önüne getirilmesi bakımından atılmış fiili bir adım olmasında yatıyor. Bu sadece bir açıklama değil fiili bir adımdır. Pek çok Arap ve yabancı ülke İsrail'in savaş suçu işlediğini açıkladı ancak şu ana kadar, İsrail'in bu suçtan ötürü hesap vermesi ve cezalandırılması adına uluslararası sistem içinde adım atan ülke Güney Afrika oldu."
İsrail Gazzelilerin düşmanı değilmiş!
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat, Güney Afrika'nın iddialarının "gerçeklikten ve yasal zeminden" uzak olduğunu savundu. Haiat, Güney Afrika'nın dava yoluyla mahkemeyi "rezil ve aşağılayıcı biçimde istismar ettiğini" öne sürdü. Haiat, "İsrail, Gazze'de yaşayanların düşmanı olmadığını açıkça belirtti. Gazze Şeridi'nde masumların zarar görmesini sınırlandırmak ve insani yardıma izin verilmesi için her türlü çabayı göstermektedir" iddiasında bulundu.
'Katar, takas için teklif sundu' iddiası
İsrail basını, Katar'ın Tel Aviv yönetimine Gazze'deki esirlerin takasıyla ilgili 2 aşamalı bir teklif sunduğunu öne sürdü. Kanal 12 Televizyonunun haberinde, Katar tarafından sunulan teklifin ilk aşamasının, Gazze'de çatışmalara bir ay ara verilmesi karşılığında Hamas'ın elindeki 40 ila 50 esirin serbest bırakılmasını öngördüğü belirtildi. Ayrıntıları henüz netleşmeyen ve daha karmaşık olması beklenen ikinci aşamanın ise İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesini içereceğinin düşünüldüğü kaydedildi. Yediot Ahronot Gazetesi ise ismini vermediği bir yetkiliden naklettiği haberde, Kanal 12 televizyonunun Katar'ın teklifiyle ilgili verdiği bilgileri doğruladı. Söz konusu yetkili, Katar'ın, İsrail'e "Hamas'ın, çatışmalara 20 ila 30 gün arasında ara verilmesi ve Filistinli esirlerin serbest bırakılması karşılığında aralarında kadın, erişkin ve hastaların da olduğu 40 ila 50 İsrailli esiri serbest bırakmaya hazır olduğu" yönünde bir mesaj ilettiğini iddia etti. Katar'dan, İsrail basınındaki iddialara ilişkin henüz açıklama gelmedi.
ABD İsrail'e acil silah satışı kararı aldı
ABD'de, Başkan Joe Biden yönetimindeki hükümet, "acil durum" gerekçesiyle, Kongre üyelerinin onayını almadan ikinci kez, Gazze'ye yönelik saldırılarına devam eden İsrail'e silah satma kararı aldı. Dışişleri Bakanlığına bağlı Siyasi-Askeri İşler dairesinin yazılı açıklamasında, "Dışişleri Bakanı (Antony Blinken), M107 155 mm mermiler ve ilgili ekipmanların İsrail hükümetine tahmini 147,5 milyon dolar tutarında olası bir yabancı askeri satışını onayladı. Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı, Kongre'ye bu olası satışı bildiren gerekli sertifikayı bugün verdi" ifadeleri yer aldı. Açıklamada, Silah İhracatı Kontrol Kanunu'nun 36(b) maddesi gereğince "Kongre'nin inceleme gerekliliklerinden feragat edildiği" belirtildi. Açıklamanın devamında, "ABD, İsrail'in güvenliğine kendini adamıştır. İsrail'in güçlü ve hazır bir öz savunma yeteneğini geliştirmesine ve sürdürmesine yardımcı olmak, ABD'nin ulusal çıkarları açısından hayati önem taşımaktadır" sözlerine yer verildi.
İlk davayı Güney Afrika açtı
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) dava açtı. Filistin yönetimi bu dava başvurusunu, İsrail'den hesap sormak adına atılmış ilk fiili adım olarak nitelendirdi. ICJ'den yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere yönelik "Soykırım Sözleşmesi" kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle Güney Afrika'nın başvuru yaptığı bildirildi. Başvuruda "İsrail'in eylemleri ve ihmalleri soykırım niteliğindedir, çünkü hususi soykırım niyetiyle işlenmiştir" ifadelerine yer verilirken, yapılan eylemlerin "Gazze'deki Filistinlileri yok etmek" amacı taşıdığına yer verildiği kaydedildi. Soykırım Sözleşmesinin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmiş olması durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlal eden devlet aleyhine ICJ'de dava açabiliyor. ICJ, aciliyet gerektiren durumlarda ihtiyati tedbir kararına hükmederek, söz konusu ihlallerin dava süreci sonlanana kadar durdurulmasına hükmedebiliyor.
Filistin yönetimi memnuniyetle karşıladı
Filistin Dışişleri Bakanının Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Kuruluşlardan Sorumlu Yardımcısı Ömer Avadallah, Güney Afrika'nın attığı adımı memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Güney Afrika ve Filistin'in, "1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne" taraf olduğunu hatırlatan Avadallah şunları söyledi: "Bu adımın önemi, İsrail'in işlediği soykırım suçunun, uluslararası sistemdeki en önemli mahkeme hükmünde olan ICJ önüne getirilmesi bakımından atılmış fiili bir adım olmasında yatıyor. Bu sadece bir açıklama değil fiili bir adımdır. Pek çok Arap ve yabancı ülke İsrail'in savaş suçu işlediğini açıkladı ancak şu ana kadar, İsrail'in bu suçtan ötürü hesap vermesi ve cezalandırılması adına uluslararası sistem içinde adım atan ülke Güney Afrika oldu."
İsrail Gazzelilerin düşmanı değilmiş!
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat, Güney Afrika'nın iddialarının "gerçeklikten ve yasal zeminden" uzak olduğunu savundu. Haiat, Güney Afrika'nın dava yoluyla mahkemeyi "rezil ve aşağılayıcı biçimde istismar ettiğini" öne sürdü. Haiat, "İsrail, Gazze'de yaşayanların düşmanı olmadığını açıkça belirtti. Gazze Şeridi'nde masumların zarar görmesini sınırlandırmak ve insani yardıma izin verilmesi için her türlü çabayı göstermektedir" iddiasında bulundu.
'Katar, takas için teklif sundu' iddiası
İsrail basını, Katar'ın Tel Aviv yönetimine Gazze'deki esirlerin takasıyla ilgili 2 aşamalı bir teklif sunduğunu öne sürdü. Kanal 12 Televizyonunun haberinde, Katar tarafından sunulan teklifin ilk aşamasının, Gazze'de çatışmalara bir ay ara verilmesi karşılığında Hamas'ın elindeki 40 ila 50 esirin serbest bırakılmasını öngördüğü belirtildi. Ayrıntıları henüz netleşmeyen ve daha karmaşık olması beklenen ikinci aşamanın ise İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesini içereceğinin düşünüldüğü kaydedildi. Yediot Ahronot Gazetesi ise ismini vermediği bir yetkiliden naklettiği haberde, Kanal 12 televizyonunun Katar'ın teklifiyle ilgili verdiği bilgileri doğruladı. Söz konusu yetkili, Katar'ın, İsrail'e "Hamas'ın, çatışmalara 20 ila 30 gün arasında ara verilmesi ve Filistinli esirlerin serbest bırakılması karşılığında aralarında kadın, erişkin ve hastaların da olduğu 40 ila 50 İsrailli esiri serbest bırakmaya hazır olduğu" yönünde bir mesaj ilettiğini iddia etti. Katar'dan, İsrail basınındaki iddialara ilişkin henüz açıklama gelmedi.
ABD İsrail'e acil silah satışı kararı aldı
ABD'de, Başkan Joe Biden yönetimindeki hükümet, "acil durum" gerekçesiyle, Kongre üyelerinin onayını almadan ikinci kez, Gazze'ye yönelik saldırılarına devam eden İsrail'e silah satma kararı aldı. Dışişleri Bakanlığına bağlı Siyasi-Askeri İşler dairesinin yazılı açıklamasında, "Dışişleri Bakanı (Antony Blinken), M107 155 mm mermiler ve ilgili ekipmanların İsrail hükümetine tahmini 147,5 milyon dolar tutarında olası bir yabancı askeri satışını onayladı. Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı, Kongre'ye bu olası satışı bildiren gerekli sertifikayı bugün verdi" ifadeleri yer aldı. Açıklamada, Silah İhracatı Kontrol Kanunu'nun 36(b) maddesi gereğince "Kongre'nin inceleme gerekliliklerinden feragat edildiği" belirtildi. Açıklamanın devamında, "ABD, İsrail'in güvenliğine kendini adamıştır. İsrail'in güçlü ve hazır bir öz savunma yeteneğini geliştirmesine ve sürdürmesine yardımcı olmak, ABD'nin ulusal çıkarları açısından hayati önem taşımaktadır" sözlerine yer verildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.