Beklenen oldu.Hükümetten kendisine yakışanı ve kendisinden bekleneni yaptı.Türkiye, binlerce şehit kanıyla yoğrulan KKTC'yi tarihe gömen, Kıbrıs'ta Rum'u tek söz sahibi yapan Gümrük Birliği Ek Protokolünü sonunda imzaladı.Bundan sonra çok şey yazılıp çizilecek, çok şey konuşulacak.Ancak daha ilk günden şu temel tespitleri yapabiliriz.Ek protokolün imzalanmasıyla Türkiye'nin bir numaralı milli davası olan Kıbrıs sorununda önemli bir mevzi kaybı oldu.Rumların eli güçlendi, daha da imtiyazlı hale geldiler.Türk tarafı ise biraz daha yalnızlığa ve çözümsüzlüğe itildi."Sakın imzalama" uyarılarını dikkate almayan iktidar partisi de, bundan sonra hem içte hem dışta artık daha da yalnız kalacaktır.Görün bundan sonra yaygarayı.Ek protokol imzalanana kadar ses tonunu azaltan AB'li yetkililer, artık avaz avaz bağırmaya başlayacaklar.Ortak parlemento, ortak bayrak, ortak para, ortak anayasası olan AB, tek devlet olma yolunda hızla ilerliyor.Rumlar da bu bünyenin asli üyelerinden birisidir.Bu iş çocuk oyuncağı değil.Attığınız imza birliğe üye tüm ülkeler için geçerlidir.Şimdi ayrımcılık yapmadan imzanın gereğini yerine getirin.Nitekim bundan sonra olacakların ilk işaretleri de gelmeye başladı.Şartlı imzadan sonra AB'den gelen ilk açıklamalarda, "Güney Kıbrıs Rum yönetimi birliğin tam üyesidir. AB bu ülkeyi Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanımaktadır. Konsey Türkiye'nin deklerasyonunu ayrıca inceleyecektir" denildi.Brüksel Ankara'ya net cevabını ise 18 Ağustos'ta verecek.Gelen bilgilere göre imza tanımadır görüşünü savunan birlik üyeleri Türkiye'nin yayınladığı deklerasyona karşılık "AB'nin 25 üye ülkeden oluştuğunu ve bu ülkelerden birinin de Kıbrıs Cumhuriyeti olduğunu" ayrı bir deklerasyonla duyurmaya hazırlanıyor.Bu arada atılan bu kritik adımı Türk halkına hazmettirme yönünde farklı bir manevraya da dikkat etmek gerek.Hükümet Türk halkından gelecek tepkiyi dağıtma ve paylaştırmanın telaşı içinde.Dışişleri Bakanı Abdullah Gül önceki gün, Kıbrıs'ta gelinen nokta için asıl suçlu geçmiş yöneticiler açıklamasında bulundu.Bakan Gül'e göre 6 Mart 1995'te imzalanan Gümrük Birliği anlaşmasında Rumların tanınmayacağı yönünde bir şerh bile konmamış olması sorunu bu noktalara taşıdı.Gülün bu açıklamasına cevap gecikmedi.Türkiye'ye 90 milyar dolardan fazla bir maddi kayba neden olduğu açıklanan Gümrük Birliğinin iki kahramanı Çiller ve Karayalçın'dan "bizim imzaladığımız anlaşma ile Kıbrıs arasında bağ kurulamaz, esas suçlu 1999 yılında yapılan Helsinki Zirvesi'nde AB ve Rumların istediği tavizi veren hükümettir" açıklaması geldi.Yani onlara göre de fatura Helsinki kararlarına imza atan Ecevit-Bahçeli-Yılmaz üçlüsüne kesilmeli.Eminim şimdi Ecevit-Bahçeli-Yılmaz üçlüsüne sorulsa, oların da anlatıp başkalarını suçlayacağı çok şeyi vardır.Görünen tablo şu.Yanlışı bir başka yanlış takip etmiş.1995'te imzalanan tek taraflı gümrük birliği anlaşması yanlışın en büyüğüydü.Bu yanlışa Helsinki'de Ecevit hükümetinin attığı imzalar eklendi.Ve Kıbrıs'ta son darbe AKP hükümetinden geldi.Çözümsüzlük çözüm değildir sloganıyla ve ham bir AB hayali uğruna ek protokol imzalanarak Kıbrıs'ta tüm kozlar Rumlara verildi.Atılan her imza Türkiye'yi daha da sarıp sarmalıyor.Artık göreceksiniz bundan sonra işin içinden çıkmak çok daha zor olacak.Geçmişte Musul-Kerkük başta olmak üzere bir çok bölgenin elimizden çıkmasına neden olan İngilizlerin Türkiye'ye karşı son tezgahı da Kıbrıs böylece Kıbrıs olmuş oldu.Bu arada Kerkük başta olmak üzere K. Irak'ta da çok kaygı verici gelişmeler olduğunu da unutmayalım.Gelişmeleri dikkatle izlemeye devam ediyoruz.
Ruhi SARI
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012