Gıdaya savaş darbesi
Rusya-Ukrayna savaşı, her iki ülkenin de dünyada başta buğday olmak üzere önemli tarım ürünü tedarikçilerinden olması sebebiyle, küresel gıda fiyatlarında ve arzında ciddi sorunlara yol açtı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), küresel gıda ve yem fiyatlarının Ukrayna'daki savaş nedeniyle yüzde 8 ile 22 arasında artış gösterebileceğini açıkladı
12.03.2022 14:43:00





MURAT ÇABAS / HABER ANALİZ
24 Şubat'ta başlayan Rusya-Ukrayna savaşı, üç heyetler arası müzakere ve ardından dışişleri bakanlığı düzeyindeki görüşmeye rağmen sıcaklığını korumaya devam ediyor. Her iki ülkenin de başta buğday, arpa, ayçiçeği yağı gibi temel gıda maddelerinde önemli tedarikçilerden olması, ayrıca Rusya'nın önemli bir doğalgaz ve petrol ihracatçısı olması savaş uzadıkça küresel anlamda gıda arzı endişesi doğurdu ve fiyatların artmasına neden oldu. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), savaşın gıda üzerindeki etkisiyle ilgili dikkat çekici açıklamalar yaptı.
Gıda güvenliği tehlikede
FAO'nun açıklamasında, son iki yılda Covid-19 pandemisinin, küresel gıda güvenliği bakımından dikkate alınması gereken birçok zorluğu ortaya çıkardığı belirtilerek, "Bugün, Rusya ve Ukrayna'da yaşananlar, başka bir önemli zorluğu da beraberinde getiriyor. Rusya ve Ukrayna, küresel gıda üretimi ve tedariğinde önemli bir rol oynuyorlar. Rusya dünyanın en büyük buğday ihracatçısıyken Ukrayna ise beşinci büyük ihracatçısıdır" denildi. Açıklamada şu bilgiler paylaşıldı: "Birlikte, dünya arpa arzının yüzde 19'unu, buğdayın yüzde 14'ünü ve mısırın yüzde 4'ünü sağlayarak küresel tahıl ihracatının üçte birinden fazlasını oluşturuyorlar. Aynı zamanda kolza tohumu tedarikçisi konumundalar ve dünya ayçiçek yağı ihracat pazarının yüzde 52'sini oluşturuyorlar. Rusya'nın lider üretici olduğu küresel gübre arzı da oldukça yoğunlaşmıştır. Tahıl ve yağlı tohum üretiminde tedarik zinciri ve lojistikte Ukrayna ve Rusya kaynaklı aksamalar ve Rusya'nın ihracatına getirilen kısıtlamalar gıda güvenliği açısından önemli etkilere yol açacaktır. Bu, özellikle buğday arzının yüzde 30'u veya daha fazlası için Rusya ve Ukrayna'ya bağımlı elli ülke için geçerlidir. Birçoğu en az gelişmiş ülkeler veya Kuzey Afrika, Asya ve Yakın Doğu'daki düşük gelirli, gıda açığı olan ülkelerdir. Birçok Avrupa ve Orta Asya ülkesi, gübre arzının yüzde 50'sinden fazlası için Rusya pazarına bağlılar ve oradaki kıtlık gelecek yıla kadar uzayabilir."
Küresel gıda fiyatları artıyor
FAO uluslararası gıda ve yem fiyatlarının Ukrayna'daki savaş nedeniyle yüzde 8 ila 22 arasında artabileceğini ve bu nedenle dünya genelinde yetersiz beslenme sorunu yaşayanların sayısının yükselebileceğini açıkladı. Açıklamada şunlar ifade edildi: "Çatışmanın yoğunluğu ve süresi belirsizliğini koruyor. Bu iki büyük temel emtia ihracatçısının tarımsal faaliyetlerindeki muhtemel aksamalar, uluslararası gıda ve girdi fiyatlarının yüksek ve değişken olduğu bir zamanda, küresel olarak gıda güvensizliğini ciddi şekilde artırabilir."
Buğday ihracatında keskin düşüş olabilir
FAO'nun açıklamasında, "Buğday, dünya nüfusunun yüzde 35'inden fazlası için temel bir gıda kaynağıdır ve bu mevcut çatışma hem Rusya hem de Ukrayna'dan buğday ihracatında ani ve keskin bir düşüşe neden olabilir. Diğer ihracatçıların bu boşluğu doldurup dolduramayacağı hala belli değil" denildi ve ülkelerin buğday ithalatına bağımlılığı ile ilgili şu örnekler verildi: "Mısır, Türkiye, Bangladeş ve İran, buğdaylarının yüzde 60'ından fazlasını Rusya ve Ukrayna'dan satın alan dünyanın önde gelen buğday ithalatçılarıdır ve hepsinin gözle görülür ithalatı vardır. Lübnan, Tunus, Yemen, Libya ve Pakistan da buğday tedariki için büyük ölçüde bu iki ülkeye bağımlıdır."
Savaş uzarsa fiyatlar daha da artar
Küresel gıda fiyatları konusunda bir açıklama da Dünya Bankası'ndan geldi. Dünya Bankası Başkanı David Malpass, "Savaş uzarsa gıda fiyatları büyük bir sorun olacak" dedi. Malpass açılmasında şunların belirtti: "Ukrayna'daki savaş dünya için kötü bir zamanda, enflasyonun halihazırda yükselmekte olduğu bir anda geldi. Artan gıda fiyatları özellikle de yoksul ülkelerdeki insanlar için büyük bir sorun. Savaşın uzaması durumunda dünya genelinde ekonomik büyüme zarar görecek." İstatistiklere göre Ukrayna dünyanın en büyük ayçiçek yağı üreticisi, Rusya ise ikinci sırada geliyor. İki ülke, küresel üretimin yüzde 60'ını gerçekleştiriyor. Küresel buğday ihracatının önemli bir bölümünü de bu iki ülke sağlıyor. Rusya, yaptırımlar nedeniyle bu ürünleri ithal etmekte zorlandığı için ihracata da kısıtlama getirdi. Çatışmalar nedeniyle Ukrayna'nın limanları kapanınca Ukrayna'nın ihracatı da durdu.
Türkiye bağımlılıktan kurtulmalı
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi yaptığı açıklamada, gıda güvenliğinin milli güvenlikten farkı olmadığını söyledi. Tarım sektörünün hiçbir sektörle ikame edilemeyeceğini belirten Kirişçi, "Teknoloji karın doyurmuyor" diye konuştu. Bakanın bu açıklamaları, buğdayın anavatanı olan Türkiye'nin neden Rusya'dan en fazla buğday ithal eden ülke olduğu sorusunu akıllara getirdi. Türkiye, AKP hükümetleri döneminde AB ve ABD'nin talepleri doğrultusunda tarıma gerekli desteği vermedi. Hükümet anayasal bir hak olan GSMH'nin yüzde 1'lik kısmı kadar desteği bile çiftçiye sağlamadı. Çiftçilerin AKP iktidarı döneminde 200 milyar lirayı aşkın bu kapsamda alacağı bulunuyor. Tarım konusunda önemli çözümler sunan Milli Ekonomi Modeli'ni parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın şu tespitleri oldukça dikkat çekici: "Bugün bizim ayçiçek yağını ithal eden ülke olmamız çok acı bir durum, buğday ithal eden bir ülke olmamız çok acı bir durum. Tarlalarımız yerinde duruyor da çiftçilerimize ne oldu, ne yapıldı bu insanlara. Yanlış hatırlamıyorsam 2021'in Mart ayında kendi çiftçimizden 2 bin 200 liraya aldığımız buğdayı en son ihalede Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 6 bin 500 liraya yurt dışından ithal etti. Biz bir tarım ülkesiydik ama bizim tarım kesimimiz bitirildi. Bugün Merkez Bankası döviz rezervleri ekside ama tarım ürünü ithal ederek elinizdeki dövizi yine yurt dışına çıkarıyorsunuz. Bunu siz ucuza alsanız bile normalde tarımı ithal etmemeniz gerekiyor. Tarım pahalı da olsa içeride yapılmak zorunda, çiftçimiz desteklenmek zorunda..."
24 Şubat'ta başlayan Rusya-Ukrayna savaşı, üç heyetler arası müzakere ve ardından dışişleri bakanlığı düzeyindeki görüşmeye rağmen sıcaklığını korumaya devam ediyor. Her iki ülkenin de başta buğday, arpa, ayçiçeği yağı gibi temel gıda maddelerinde önemli tedarikçilerden olması, ayrıca Rusya'nın önemli bir doğalgaz ve petrol ihracatçısı olması savaş uzadıkça küresel anlamda gıda arzı endişesi doğurdu ve fiyatların artmasına neden oldu. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), savaşın gıda üzerindeki etkisiyle ilgili dikkat çekici açıklamalar yaptı.
Gıda güvenliği tehlikede
FAO'nun açıklamasında, son iki yılda Covid-19 pandemisinin, küresel gıda güvenliği bakımından dikkate alınması gereken birçok zorluğu ortaya çıkardığı belirtilerek, "Bugün, Rusya ve Ukrayna'da yaşananlar, başka bir önemli zorluğu da beraberinde getiriyor. Rusya ve Ukrayna, küresel gıda üretimi ve tedariğinde önemli bir rol oynuyorlar. Rusya dünyanın en büyük buğday ihracatçısıyken Ukrayna ise beşinci büyük ihracatçısıdır" denildi. Açıklamada şu bilgiler paylaşıldı: "Birlikte, dünya arpa arzının yüzde 19'unu, buğdayın yüzde 14'ünü ve mısırın yüzde 4'ünü sağlayarak küresel tahıl ihracatının üçte birinden fazlasını oluşturuyorlar. Aynı zamanda kolza tohumu tedarikçisi konumundalar ve dünya ayçiçek yağı ihracat pazarının yüzde 52'sini oluşturuyorlar. Rusya'nın lider üretici olduğu küresel gübre arzı da oldukça yoğunlaşmıştır. Tahıl ve yağlı tohum üretiminde tedarik zinciri ve lojistikte Ukrayna ve Rusya kaynaklı aksamalar ve Rusya'nın ihracatına getirilen kısıtlamalar gıda güvenliği açısından önemli etkilere yol açacaktır. Bu, özellikle buğday arzının yüzde 30'u veya daha fazlası için Rusya ve Ukrayna'ya bağımlı elli ülke için geçerlidir. Birçoğu en az gelişmiş ülkeler veya Kuzey Afrika, Asya ve Yakın Doğu'daki düşük gelirli, gıda açığı olan ülkelerdir. Birçok Avrupa ve Orta Asya ülkesi, gübre arzının yüzde 50'sinden fazlası için Rusya pazarına bağlılar ve oradaki kıtlık gelecek yıla kadar uzayabilir."
Küresel gıda fiyatları artıyor
FAO uluslararası gıda ve yem fiyatlarının Ukrayna'daki savaş nedeniyle yüzde 8 ila 22 arasında artabileceğini ve bu nedenle dünya genelinde yetersiz beslenme sorunu yaşayanların sayısının yükselebileceğini açıkladı. Açıklamada şunlar ifade edildi: "Çatışmanın yoğunluğu ve süresi belirsizliğini koruyor. Bu iki büyük temel emtia ihracatçısının tarımsal faaliyetlerindeki muhtemel aksamalar, uluslararası gıda ve girdi fiyatlarının yüksek ve değişken olduğu bir zamanda, küresel olarak gıda güvensizliğini ciddi şekilde artırabilir."
Buğday ihracatında keskin düşüş olabilir
FAO'nun açıklamasında, "Buğday, dünya nüfusunun yüzde 35'inden fazlası için temel bir gıda kaynağıdır ve bu mevcut çatışma hem Rusya hem de Ukrayna'dan buğday ihracatında ani ve keskin bir düşüşe neden olabilir. Diğer ihracatçıların bu boşluğu doldurup dolduramayacağı hala belli değil" denildi ve ülkelerin buğday ithalatına bağımlılığı ile ilgili şu örnekler verildi: "Mısır, Türkiye, Bangladeş ve İran, buğdaylarının yüzde 60'ından fazlasını Rusya ve Ukrayna'dan satın alan dünyanın önde gelen buğday ithalatçılarıdır ve hepsinin gözle görülür ithalatı vardır. Lübnan, Tunus, Yemen, Libya ve Pakistan da buğday tedariki için büyük ölçüde bu iki ülkeye bağımlıdır."
Savaş uzarsa fiyatlar daha da artar
Küresel gıda fiyatları konusunda bir açıklama da Dünya Bankası'ndan geldi. Dünya Bankası Başkanı David Malpass, "Savaş uzarsa gıda fiyatları büyük bir sorun olacak" dedi. Malpass açılmasında şunların belirtti: "Ukrayna'daki savaş dünya için kötü bir zamanda, enflasyonun halihazırda yükselmekte olduğu bir anda geldi. Artan gıda fiyatları özellikle de yoksul ülkelerdeki insanlar için büyük bir sorun. Savaşın uzaması durumunda dünya genelinde ekonomik büyüme zarar görecek." İstatistiklere göre Ukrayna dünyanın en büyük ayçiçek yağı üreticisi, Rusya ise ikinci sırada geliyor. İki ülke, küresel üretimin yüzde 60'ını gerçekleştiriyor. Küresel buğday ihracatının önemli bir bölümünü de bu iki ülke sağlıyor. Rusya, yaptırımlar nedeniyle bu ürünleri ithal etmekte zorlandığı için ihracata da kısıtlama getirdi. Çatışmalar nedeniyle Ukrayna'nın limanları kapanınca Ukrayna'nın ihracatı da durdu.
Türkiye bağımlılıktan kurtulmalı
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi yaptığı açıklamada, gıda güvenliğinin milli güvenlikten farkı olmadığını söyledi. Tarım sektörünün hiçbir sektörle ikame edilemeyeceğini belirten Kirişçi, "Teknoloji karın doyurmuyor" diye konuştu. Bakanın bu açıklamaları, buğdayın anavatanı olan Türkiye'nin neden Rusya'dan en fazla buğday ithal eden ülke olduğu sorusunu akıllara getirdi. Türkiye, AKP hükümetleri döneminde AB ve ABD'nin talepleri doğrultusunda tarıma gerekli desteği vermedi. Hükümet anayasal bir hak olan GSMH'nin yüzde 1'lik kısmı kadar desteği bile çiftçiye sağlamadı. Çiftçilerin AKP iktidarı döneminde 200 milyar lirayı aşkın bu kapsamda alacağı bulunuyor. Tarım konusunda önemli çözümler sunan Milli Ekonomi Modeli'ni parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın şu tespitleri oldukça dikkat çekici: "Bugün bizim ayçiçek yağını ithal eden ülke olmamız çok acı bir durum, buğday ithal eden bir ülke olmamız çok acı bir durum. Tarlalarımız yerinde duruyor da çiftçilerimize ne oldu, ne yapıldı bu insanlara. Yanlış hatırlamıyorsam 2021'in Mart ayında kendi çiftçimizden 2 bin 200 liraya aldığımız buğdayı en son ihalede Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 6 bin 500 liraya yurt dışından ithal etti. Biz bir tarım ülkesiydik ama bizim tarım kesimimiz bitirildi. Bugün Merkez Bankası döviz rezervleri ekside ama tarım ürünü ithal ederek elinizdeki dövizi yine yurt dışına çıkarıyorsunuz. Bunu siz ucuza alsanız bile normalde tarımı ithal etmemeniz gerekiyor. Tarım pahalı da olsa içeride yapılmak zorunda, çiftçimiz desteklenmek zorunda..."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.