Cumartesi günü TFF 1. Lig'de Bornova Stadı'nda ilginç bir futbol müsabakası oynandı. Bilmem takip edebildiniz mi? Bir tarafta, "İyi Birey, İyi Vatandaş, İyi Futbolcu" sloganıyla bu ülkenin gençlerine güvendiğini söyleyip Türkiye'de özkaynak konusunda devrim yapan Altınordu. Diğer tarafta ise borçlarından dolayı transfer yasağını kaldıramadığı için gençlerle oynamak zorunda kalan, yani gençlere muhtaç kalan Gaziantepspor.
Altınordu'nun neler yaptığını burada uzun uzadıya yazmama gerek yok. Artık Altınordu ülkemizde ve dünyada bir realitedir. Marka olmuştur. Hatta ilerleyen süreçte bir çok yerli ve yabancı futbol kulübüne danışmaklık yapacaktır. Futbol takımlarımız transfer süreçlerinde yaptıklarıyla maddi ve manevi olarak her geçen sezon batıyor. Ben görüş olarak her zaman söylüyorum, batın, bitin ki gençlere muhtaç olun. Eğitimli veya eğitimsiz hiç önemli değil, yeter ki gençlere muhtaç olun. Çünkü başka türlü olmayacak. Ülke futbolunu yöneten iradenin gençlerle ilgili hiçbir planı-programı yok, bununla ilgili herhangi bir acaba da göremiyorum.
Altınordu-Gaziantepspor maçın geri dönersek, bu maçı sayılarla anlatmaya çalışayım. Altınordu sahaya 24 yaş ortalaması, Gaziantepspor ise 21,3 yaş ortalamasıyla sahaya çıktı. Gaziantespor'da 2000 ve 2001 doğumlu 2 futbolcu sahadaki en genç oyunculardı. Bu yaşta oyuna giren futbolcuları biz genelde Fransa Ligue 1'de görüyoruz. Türkiye'yi tanımayan birisi bu maçın detaylarına baksa ülkemizin özkaynak konusunda cennet olduğunu düşünür ama işin iç yüzü tamamen rezil bir durum. Transfer ettiğiniz oyuncuları, transfer tahtanız açılmadığı için kadronuza katamıyorsunuz. Onlar da mağdur oluyor ve bu yüzden mecburen gençleri oynatmak zorunda kalıyorsunuz. Bir kaç hafta önce de takımın başındaki teknik adam Bünyamin Süral, kadrodaki gençleri rencide edecek açıklamalarda bulunuyor.
Dünyada yayın gelirleri ve sponsor katkısı inanılmaz bütçelere yükseldi. Özellikle Avrupa'daki 6 büyük lig, genç oyuncu yetiştirme konusunda özkaynak yatırımlarını ciddi bütçelere çıkardı. Artık bu bütçelerle bizim mücadele etmemiz imkansız. Bu yüzden takımlarımızın hem scouting ağını güçlendirmesi, hem de özkaynağa ciddi yatırımlar yapması kaçınılmazdır. Bu gerçeklerden kaçan kulüpler batmaya mahkumdur.
Saygılar.
Altınordu'nun neler yaptığını burada uzun uzadıya yazmama gerek yok. Artık Altınordu ülkemizde ve dünyada bir realitedir. Marka olmuştur. Hatta ilerleyen süreçte bir çok yerli ve yabancı futbol kulübüne danışmaklık yapacaktır. Futbol takımlarımız transfer süreçlerinde yaptıklarıyla maddi ve manevi olarak her geçen sezon batıyor. Ben görüş olarak her zaman söylüyorum, batın, bitin ki gençlere muhtaç olun. Eğitimli veya eğitimsiz hiç önemli değil, yeter ki gençlere muhtaç olun. Çünkü başka türlü olmayacak. Ülke futbolunu yöneten iradenin gençlerle ilgili hiçbir planı-programı yok, bununla ilgili herhangi bir acaba da göremiyorum.
Altınordu-Gaziantepspor maçın geri dönersek, bu maçı sayılarla anlatmaya çalışayım. Altınordu sahaya 24 yaş ortalaması, Gaziantepspor ise 21,3 yaş ortalamasıyla sahaya çıktı. Gaziantespor'da 2000 ve 2001 doğumlu 2 futbolcu sahadaki en genç oyunculardı. Bu yaşta oyuna giren futbolcuları biz genelde Fransa Ligue 1'de görüyoruz. Türkiye'yi tanımayan birisi bu maçın detaylarına baksa ülkemizin özkaynak konusunda cennet olduğunu düşünür ama işin iç yüzü tamamen rezil bir durum. Transfer ettiğiniz oyuncuları, transfer tahtanız açılmadığı için kadronuza katamıyorsunuz. Onlar da mağdur oluyor ve bu yüzden mecburen gençleri oynatmak zorunda kalıyorsunuz. Bir kaç hafta önce de takımın başındaki teknik adam Bünyamin Süral, kadrodaki gençleri rencide edecek açıklamalarda bulunuyor.
Dünyada yayın gelirleri ve sponsor katkısı inanılmaz bütçelere yükseldi. Özellikle Avrupa'daki 6 büyük lig, genç oyuncu yetiştirme konusunda özkaynak yatırımlarını ciddi bütçelere çıkardı. Artık bu bütçelerle bizim mücadele etmemiz imkansız. Bu yüzden takımlarımızın hem scouting ağını güçlendirmesi, hem de özkaynağa ciddi yatırımlar yapması kaçınılmazdır. Bu gerçeklerden kaçan kulüpler batmaya mahkumdur.
Saygılar.
M. Yasin Erkol / diğer yazıları
- Gençlere muhtaç olun / 25.09.2017
- Sporumuz nereye gidiyor? / 21.09.2017
- Kritik 3 mevki! / 14.08.2015
- Tek eksik 'Gol secdesi' / 20.08.2014
- İlk maçların ardından! / 19.06.2014
- Milli atlet! / 26.07.2013
- 6+0+4 ve Avrupa'nın iki yüzü / 13.07.2013
- Ağustos böceği / 27.03.2013
- Şirazemiz kaymış / 21.05.2012
- Şirazemiz kaymış / 18.05.2012
- Sporumuz nereye gidiyor? / 21.09.2017
- Kritik 3 mevki! / 14.08.2015
- Tek eksik 'Gol secdesi' / 20.08.2014
- İlk maçların ardından! / 19.06.2014
- Milli atlet! / 26.07.2013
- 6+0+4 ve Avrupa'nın iki yüzü / 13.07.2013
- Ağustos böceği / 27.03.2013
- Şirazemiz kaymış / 21.05.2012
- Şirazemiz kaymış / 18.05.2012