Kısa bir süre önce Demirbank'ı satın alan HSBC (The Hongkong and Shongai Bonking Carporation Ümited) Hongkong İngiliz sömürgesi iken, devrim öncesi Çin ile Avrupa arasındaki ticareti finanse etmek için kurulmuş, daha sonra Avrupa ve ABD'nin önde gelen bankaları ile birleşerek dünyanın 5'ci büyük bankası olmuştur. Demirbank satışı, ulusal bankercilik sistemimizin tasfiye edilmesinin ilk önemli adımıdır. Türk bankacılık sistemi, bütünüyle dünya para kurumlarının ve acentelerinin eline geçecektir. Birikimler, bu bankaların onay verdiği alanlara akacak, ulusal ekonomiye hizmet eden Türk şirketleri kredi kuyruğunun en sonunda bekleyecektir.
Bu plan çerçevesinde bankalar üzerindeki kamu denetimi kaldırılacak, bunların yerine Arthur Andersen, PWC, KPMG vb gibi çok uluslu kontrol kuruluşları denetleyecek, bankaların Merkez Bankası'na olan yükümlülükleri kaldırılacak, Merkez Bankası işlevsiz kalacaktır. Bütün tasarruflar yabancı bankalara akacaktır. Türkiye ekonomisi "Galata bankerlerine" teslim edilmiş olacaktır.
Dahası Türkiye'nin geleceğine uzun vadeli bir ipotek koymak istiyorlar.
Güney Kore yıllar önce aynı kaderi yaşadı. Bizdeki gibi kamu denetimi yapan kuruluşlara öncelikle Merill Lynch, JP Morgon gibi kuruluşlar danışmanlık etti.
Sonra en büyük iki özel bankası Koreo First Bank, Sevl Bank aynı yöntemlerle yabancı finans kuruluşlarına satıldı. Bugün Güney Kore'nin ulusal bankacılık sistemi kalmamıştır.
ABD ve Avrupa devletleri, Türkiye'yi Kıbrıs, Ege ve Kuzey Irak operasyonu üzerinde baskı altına alırken, ve ekonomik çökertme operasyonları ile dize getirmeye çalışırken, bankacılık sisteminin tehdit sahiplerine teslim edilmesi çok yanlıştır. Lütfen vicdanlarımıza dönelim ve Bağımsız Türkiye için, bağımsızlık ateşini yakanlara destek verelim.
Bu plan çerçevesinde bankalar üzerindeki kamu denetimi kaldırılacak, bunların yerine Arthur Andersen, PWC, KPMG vb gibi çok uluslu kontrol kuruluşları denetleyecek, bankaların Merkez Bankası'na olan yükümlülükleri kaldırılacak, Merkez Bankası işlevsiz kalacaktır. Bütün tasarruflar yabancı bankalara akacaktır. Türkiye ekonomisi "Galata bankerlerine" teslim edilmiş olacaktır.
Dahası Türkiye'nin geleceğine uzun vadeli bir ipotek koymak istiyorlar.
Güney Kore yıllar önce aynı kaderi yaşadı. Bizdeki gibi kamu denetimi yapan kuruluşlara öncelikle Merill Lynch, JP Morgon gibi kuruluşlar danışmanlık etti.
Sonra en büyük iki özel bankası Koreo First Bank, Sevl Bank aynı yöntemlerle yabancı finans kuruluşlarına satıldı. Bugün Güney Kore'nin ulusal bankacılık sistemi kalmamıştır.
ABD ve Avrupa devletleri, Türkiye'yi Kıbrıs, Ege ve Kuzey Irak operasyonu üzerinde baskı altına alırken, ve ekonomik çökertme operasyonları ile dize getirmeye çalışırken, bankacılık sisteminin tehdit sahiplerine teslim edilmesi çok yanlıştır. Lütfen vicdanlarımıza dönelim ve Bağımsız Türkiye için, bağımsızlık ateşini yakanlara destek verelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Fuat Şengül / diğer yazıları
- En önemli katığımız ekmek / 13.07.2023
- Zengezur Türk Cumhuriyeti hayırlı olsun / 08.07.2023
- Yeşil enerji dönüşümü derken! / 07.07.2023
- ‘Yaşlı Avrupa, genç Türkiye’ / 04.07.2023
- Köydeki geleceğimiz / 23.06.2023
- Sodyum batarya yapalım mı? / 22.06.2023
- Kafamızda et mi var beyin mi? / 21.06.2023
- Geleceğimizi tehdit eden kuraklık / 20.06.2023
- Gıda ve su güvenliği / 19.06.2023
- Yunan’a kaptırmadan işaretleyelim! / 18.06.2023
- Zengezur Türk Cumhuriyeti hayırlı olsun / 08.07.2023
- Yeşil enerji dönüşümü derken! / 07.07.2023
- ‘Yaşlı Avrupa, genç Türkiye’ / 04.07.2023
- Köydeki geleceğimiz / 23.06.2023
- Sodyum batarya yapalım mı? / 22.06.2023
- Kafamızda et mi var beyin mi? / 21.06.2023
- Geleceğimizi tehdit eden kuraklık / 20.06.2023
- Gıda ve su güvenliği / 19.06.2023
- Yunan’a kaptırmadan işaretleyelim! / 18.06.2023