Allah'ı zikrin farz olduğuna dair dünkü konunun devamı... Rükûda, "Sübhane Rabbiyel AzimPek büyük olan Rabbim, her türlü eksiklikten münezzehsin" diyoruz. Bu da pek büyük bir zikirdir. Keza, secdede de ""Sübhane Rabbiyel Âla" diyerek Hakk'ı tenzih ediyoruz. Her rekatta okuduğumuz ve "Hamd alemlerin Rabbine mahsustur" diye başlayan Fatiha Suresi hem bir zikirdir hem de bir şükrün ifadesidir.Yine, tahiyyatta okunan selatü selam; selam verirken okuduğumuz dua; namazın ardından 33'er defa okunan "Sübhanellah", "Elhamdülillah" ve "Allahü Ekber" zikirden başka birşey değildir. Yani, başka birşeyle meşgul olmayıp belli bir zikrin dışında; namaz ibadeti, zaten başlı başına bir zikir olmaktadır.Ancak, namaz, oruç, zekat, ilim, Kur'an okumak, dua etmek, Kelimei Şehadet okumak gibi ibadetler ile birlikte ayrıca müstakil olarak Allah'ı zikir ile meşgul olmak, Tevhid okumak, Kur'anı Kerim'de emredilmektedir. İşte ayetler:"Namazı kılıp bitirdiğiniz zaman, ayakta iken, otururken ve yanlarınız üzerine yatarken Allah'ı zikredin" (Nisa Sûresi, 103. Ayet)."Ey iman edenler, Allah'ı çok zikredin" (Ahzab Sûresi, 41. Ayet)."Ayık olunuz, haberiniz olsun ki, kalpler ancak Allah'ı zikirle tatmin olur" (Rad Sûresi, 28. Ayet)."Allah''ı zikir en büyüktür" (Ankebût Sûresi, 45.Ayet)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.