"Aristo'yu Endülüs'ün ortasına diken İbn-i Rüşd, hakikati bulmada akıl ile vahyin ikiz kardeş olduğu inancını kökleştirdi. Ayet-i Kerimede belirtildiği üzere bazıları muhkem, bazıları müteşabih olan Kur'an ayetlerinin müteşabih olanların ancak, 'râsihun' tarafından anlaşılabileceği beyanında felsefecilerin kast edildiğini iddia etti.
Hıristiyan dünyasının temel taşı olan Aristo'ya bu derece yakınlık İbn-i Rüşd'ün içinde bulunduğu toplum için ciddi bir tehdit oldu. Peki, Endülüs'ün fikri ve itikadi hayatında büyük bir yer işgal eden felsefeye, İslam'ın ayet ve hadis ışığında bakışı nasıldır?Büyük İslam alimlerinden İmam-ı Gazali'nin felsefeler ve onların peşinden gidenler hakkındaki görüşü şöyledir:"Bir kısım felsefeciler ilahiyatçılardır. Bunlar yeni dönem felsefecilerdir. Eflatun'un hocası Sokrat, Aristo'nun hocası Eflatun ve kendisi gibi gerek bu felsefecilerin ve gerekse onları takip edenlerin kafir olduklarını belirtmek gerekir.Felsefeciler ilahiyat alanında toplum olarak yirmi meselede yanılmışlardır. Bu yirmi meselenin üçünden dolayı onları kesin olarak kafir, geri kalan onyedisinden dolayı da bidatçi saymak gerekir. İlahiyatçıların bu yirmi mesele hakkındaki görüşlerinin batıl olduğunu belirtmek üzere 'Tehafüt'ul Felasife' adlı eseri kaleme aldık"İbn-i Rüşd, İmam-ı Gazali'ye cevap niteliğinde bir eser yazmış ancak, Gazali'nin delillerine tam bir cevap getirememiştir. Zira, İmam-ı Gazali, Aristo felsefesinin İslam'ın temel itikadi esaslarıyla bağdaşmadığını açıkça ortaya koymuştur.İbn-i Rüşd, Aristo'nun eserlerine üç türlü şerh yazmış, bu şerhlere özellikle Hıristiyan ve Yahudi bilginler sahip çıkmışlardır. Yahudi asıllı İbn-i Meymun, İbn-i Rüşd'ün eserlerini Arapça'ya çevirmiştir.Fikri sahada durum böyleyken, sosyal hayatta da ciddi çöküntüler yaşanmaktaydı. Hıristiyan kültürüne hayranlıkla yaklaşan Müslümanlar kızlarını bile Hıristiyanlarla evlendiriyordu. Benu Kasi'nin reisi Musa b. Musa, kızını Navarra kralı ile evlendirdi. Kardeşinin kızını da kral Wannaca ile evlendirmişti.Giyim zevkini bile Hıristiyanlara benzeten liderler çıkmıştı. İbn-i Merdeniş'in giydiği elbiseden atının eğerine kadar her şeyi Hıristiyan kontlara benziyordu...
Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
Hıristiyan dünyasının temel taşı olan Aristo'ya bu derece yakınlık İbn-i Rüşd'ün içinde bulunduğu toplum için ciddi bir tehdit oldu. Peki, Endülüs'ün fikri ve itikadi hayatında büyük bir yer işgal eden felsefeye, İslam'ın ayet ve hadis ışığında bakışı nasıldır?Büyük İslam alimlerinden İmam-ı Gazali'nin felsefeler ve onların peşinden gidenler hakkındaki görüşü şöyledir:"Bir kısım felsefeciler ilahiyatçılardır. Bunlar yeni dönem felsefecilerdir. Eflatun'un hocası Sokrat, Aristo'nun hocası Eflatun ve kendisi gibi gerek bu felsefecilerin ve gerekse onları takip edenlerin kafir olduklarını belirtmek gerekir.Felsefeciler ilahiyat alanında toplum olarak yirmi meselede yanılmışlardır. Bu yirmi meselenin üçünden dolayı onları kesin olarak kafir, geri kalan onyedisinden dolayı da bidatçi saymak gerekir. İlahiyatçıların bu yirmi mesele hakkındaki görüşlerinin batıl olduğunu belirtmek üzere 'Tehafüt'ul Felasife' adlı eseri kaleme aldık"İbn-i Rüşd, İmam-ı Gazali'ye cevap niteliğinde bir eser yazmış ancak, Gazali'nin delillerine tam bir cevap getirememiştir. Zira, İmam-ı Gazali, Aristo felsefesinin İslam'ın temel itikadi esaslarıyla bağdaşmadığını açıkça ortaya koymuştur.İbn-i Rüşd, Aristo'nun eserlerine üç türlü şerh yazmış, bu şerhlere özellikle Hıristiyan ve Yahudi bilginler sahip çıkmışlardır. Yahudi asıllı İbn-i Meymun, İbn-i Rüşd'ün eserlerini Arapça'ya çevirmiştir.Fikri sahada durum böyleyken, sosyal hayatta da ciddi çöküntüler yaşanmaktaydı. Hıristiyan kültürüne hayranlıkla yaklaşan Müslümanlar kızlarını bile Hıristiyanlarla evlendiriyordu. Benu Kasi'nin reisi Musa b. Musa, kızını Navarra kralı ile evlendirdi. Kardeşinin kızını da kral Wannaca ile evlendirmişti.Giyim zevkini bile Hıristiyanlara benzeten liderler çıkmıştı. İbn-i Merdeniş'in giydiği elbiseden atının eğerine kadar her şeyi Hıristiyan kontlara benziyordu...
Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.