Cumhurbaşkanı Erdoğan, TESKOMB heyetini kabulünde Merkez Bankası'nın faiz kararını eleştirerek, "Merkez Bankası lütfetti, politika faizinde ve faiz koridorunda çeyrek puanlık bir indirim yaptı. Yıl boyunca yapılan indirimlerin hepsini topluyorsunuz 2.5 puan ediyor, halbuki geçtiğimiz yıl Ocak ayında bir kalemde 5.5. puanlık artış yapılmıştı. Hâlâ Ocak ayındaki artışın yarısı kadar dahi indirim yapılmış değil... Böyle şey olur mu?" dedi. Erdoğan'ı televizyonlardan seyreden vatandaş, 'ne müthiş adam, milletin iyiliğini düşünüyor, hakkını hukukunu savunuyor' zanneder. Merkez Bankası Başkanı'na mesaj vermek için medyayı kullanmasına gerek yok. İsterse Erdem Başcı'yı makamına çağırır, isteğini söyler. Gelmeyecek, istediğini yapmayacak değildir. Erdoğan, tribünlere oynuyor. Hedefi, Merkez Bankası üzerinden 'şov' yaparak halkı avlamak?Merkez Bankası'nın geçtiğimiz Ocak'ta 5.5 puan faiz artışı yapması, FED'in varlık alımlarına son verip, para arz etmeyi durdurma kararı üzerine dövizde oluşan hızlı yükseliş ve çıkışa engel olmaya yönelik bir tedbirdi. O zaman FED kararı yüzünden panik oluşmuş, dolar 1.78'den 2.25'e yükselmiş ve borsa 94 binden 63 bine düşmüş, ekonomide deprem yaşanmıştı. Erdoğan ise bu gelişme karşısında gerçeği örtbas etmiş, olayı saptırarak Gezi olaylarına bağlamış, çapulcuları suçlamış, sorumluluktan sıyrılmaya çalışmıştı.Merkez Bankası verilerine göre, 20 Şubat'ta toplam kredi hacmi 1 trilyon 289 milyar 258 milyona çıkmıştır. Bu yıl ödenecek kısa vadeli dış borç (kamu döviz borcu 26.1 milyar dolar + özel sektör borcu 140.5 milyarı dolar) 166.6 milyar dolardır. Bu sene 84 milyar dolar dış ticaret açığı olacağı tahmin edilmektedir. Neticede bu yıl 250 milyar dolar bulmak gerektir. Dış ticarette sürekli açık verirken, borç bulup ödeyemez veya ötelenemez ise daha büyük depremlere hazırlıklı olmak gerektir. Bu zafiyetten haberdar olan para satıcıları tehditkâr varlıklarını sürdürecek, taviz üzerine taviz koparacaklardır. Para kıtlığında, Merkez Bankası borçlanırken, sanayiciler borç ararken, vatandaş banka kapısında kuyruk olmuşken, faizi kim indirir? Merkez Bankası ipin ucunu kaptırmış sakal ile bıyık arasına sıkışmış vazıyettedir. Kamu çekilse faiz düşer ama borcunu döndürmek için alıcı pozisyonundadır. Para, düşük faizde, kar-risk hesabı yapıp çıkışa yönelince İktidar'ın yüreği ağzına geliyor. İster istemez tatminkâr bir faiz ödeyelim ki para kaçmasın hatta sıcak para girişi devam etsin durumundadır. Erdoğan, işin başında IMF reçetesine evet diyerek Merkez Bankası'nın elini bağlamış, Türkiye'yi para spekülatörlerinin oyun alanına çevirmiştir. Ekonomi tehdit altındayken, Merkez Bankası Başkanı'na efelenmek dışında bir çözüm üretmemektedir. "Yüksek faiz vatana ihanettir" diyen imam hatipli Erdoğan'a, "Faizin her türlüsü de İslam'a ihanettir" sözünü hatırlatırız.Prof. Dr. Haydar Baş'ı dinleyip Milli Ekonomi Modeli'ni uygulasaydın ve milli parayı devreye sokup milletin para ihtiyacını karşılasaydın, pekâlâ faiz sıfır yapardın, ekonomiye pik yaptırırdın.Sakife maslahatıyla Gadir-i Hum'u unutanlar gibi Beykoz kahvaltısındaki nasihatlerini terk ettin. Milleti sürükleyip faiz batağına soktun. Çok yazık.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mahmut Erdem / diğer yazıları
- Fakirleşerek büyüme / 18.06.2022
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020