Bilindiği gibi Anayasa Mahkemesi iddiayı kabul etti ve süreç başladı, iktidar partisi AKP'nin kapatılıp kapatılmayacağına mahkeme karar verecek.Yine bilindiği gibi dört kişinin omzunda tabut denen cansız atla musallaya konulan mevta hakkında tanıyanlardan hüsn-ü şahadet almak için, namazı kıldıran tarafından;" Ey cemaat! Bu mevtayı hal-i hayatında nasıl bilirdiniz?" diye sual edilir.Şimdi altıncı iktidar yılını devam ettiren AKP hakkında böyle bir sual sorulsa cevabınız nasıl olurdu?Ey millet! AKP'yi nasıl bilirdiniz?Elbette herkesin cevabı kendince, anlayış ve algılayış nisbetinde olacaktır."AKP'yi nasıl bilirdiniz?" sualine şahsen benim cevabım kısaca şöyle olurdu:Bu ülkenin insanları tarafından ve bu ülkede kurulmuş olmasına rağmen genellikle yabancıların hizmetinde idi.Tez zamanda kurulup tez zamanda iktidar olması daha çok yabancıları sevindirmişti.Yüz elli-iki yüz yıldır fırsat kollayan ecnebi güçler bu partinin iktidarında olmadık fırsatlar yakaladı, plan ve programlarını kolaylıkla hayata geçirdiler.Toprak alımlarını, fabrika alımlarını, banka, işletme alımlarını gerçekleştirdiler ve vurgun üstüne vurgun yaptılar.Küresel güçler, emperyalist eşkıyalar kültürümüzü sulandırma, eğitimimizi çığırından çıkarma, yeni nesillerimizin zihinlerini ifsad etme hedeflerine en çok bu parti döneminde yaklaştılar.Kapı komşumuz Müslüman Irak'ın işgali bunların zamanında gerçekleşti ve işgalciler ülkenin imkanlarından azami derecede istifade ettirildiler.Yahudilerden cesaret ödülü alınması, papaz cübbesi giyilmesi, BOP'un eş başkanlığı ile övünülmesi, işgal ordularına dua edilmesi yine bunların dönemine rastlamaktadır.Haklarını yemeyelim, okullara bedava ders kitabı dağıtılması da bunların dönemine rastlar ancak dağıttıkları kitaplarda itikadi ölçüleri sarsacak nitelikteki tahribat ve tahrifatlar da yine bunların icraatlarındandır.Zinanın suç olmaktan çıkarılması, domuzun kasaplık hayvanlar listesine alınması da?Ülkenin kuruluş senedi olan Lozan'ın delinmesi, aykırı olmasına rağmen Vakıflar yasasının çıkarılması, azınlık tanımının değiştirilerek 30-40 azınlık oluşturulması da bu iktidar dönemine aittir.Terörün azması, azdırılması, bebek katilinin posterleri ile şehirlerde gösteriler yapılıp kamu binalarının tahrip edilmesi, adeta taşların bağlanıp köpeklerin salıverilmesi de bu parti iktidarının devrindedir.Özelleştirme adı altında altın yumurtlayan tavuk mesabesindeki kamu kuruluşlarının ecnebi sermayeye kaptırılması, bankaların satılması, fabrikalar kapanması, esnafın kepenk indirmesi, tarımın ve hayvancılığın bitirilmesi, köyden kente göçlerin daha bir hızlanması, işsizliğin artması, istihdam alanlarının bir bir yok edilmesi ve daha yüzlerce olumsuzluk AKP iktidarının mahsulleridir.Rahmetli çok iyi idi, gayretliydi desem yalan olur.Rahmetli, ülke kaynaklarını harekete geçirdi, genç nüfusla buluşturdu, akıl almaz iş imkanları oluşturdu desem, hepten yalan olur.Rahmetli, eğitimi kanatlandırdı, kültürümüzü ihya etti, milli ve manevi değerlerimizi bütün bir topluma yaydı desem, iftira olur.Bir Erzurum fıkrasında olduğu gibi; rahmetli, ekonomiden anlamazdı, eğitimden anlamazdı, dış politikadan, iç siyasetten anlamazdı ama gayretliydi desem, yine yalan olur.Bilindiği gibi bir İngiliz vatandaşı bakanımız var, ekonomiden sorumlu diyorlar ama hangi ekonomiden sorumlu olduğunu biraz ele veriyor, on beş gün önce Amerika'da yaptığı bir açıklamada ve bu açıklama aslında AKP iktidarının kimyası hakkında da ip uçları veriyor anlayana:"Çok küçük ama marjinal ve sesi yüksek gruplar aslında AKP'ye değil, küreselleşmeye karşılar. Biz korumacılıktan yana değil, küreselcilikten yanayız. Biz, açık toplum politikamız gereği, dünya ile entegre olduk. Evet, ortada bir savaş var. Küreselleşmeyi anlayanlar ve buna hazırlananlar ile milliyetçiler arasında. Yani dar anlamda küreselciler ile milliyetçiler kavgası. Ve sanıyorum bu savaş, mücadele sürecek."İşte, rahmetliyi böyle bilirdik.Hakkımı helal etme meselesine gelince; kesinlikle ve asla.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025