logo
17 MAYIS 2024

Ergenlik 8 yaşın altına düştü

Son dönemde özellikle kız çocuklarında 8 yaş öncesi erken ergenlik vakalarında artış gözlemleniyor. 6 yaş civarında başlayan ve giderek artan erken ergenlik vakalarına dikkat çeken Prof. Dr. İlker Tolga Özgen, bu durumun 20 cm'ye varan boy kısalığı gibi ciddi sonuçlara yol açabileceğini, yetişkinlikte ise kanser riskini artırabileceğini belirtti
28.03.2024 10:22:00
İhlas Haber Ajansı
Ergenlik 8 yaşın altına düştü
Ergenlik 8 yaşın altına düştü
Son dönemde özellikle kız çocuklarında 8 yaş öncesi erken ergenlik vakalarında artış gözlemleniyor. 6 yaş civarında başlayan ve giderek artan erken ergenlik vakalarına dikkat çeken Prof. Dr. İlker Tolga Özgen, bu durumun 20 cm'ye varan boy kısalığı gibi ciddi sonuçlara yol açabileceğini, yetişkinlikte ise kanser riskini artırabileceğini belirtti.

Ülkemizde ve dünya genelinde erken ergenlik vakalarının artması, sağlık uzmanlarını ve ebeveynleri endişelendiriyor. Çocukların normal büyüme sürecini etkileyen bu durum, hem fiziksel hem de psikolojik sağlık açısından ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Son yıllarda ise ergenlik yaşının düştüğü ve 6 yaşından küçük çocuklarda dahi ergenlik bulgularının görüldüğüne dair endişe verici bir tablo ortaya çıktı. Gün geçtikçe artan vakalarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Biruni Üniversite Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Bölümünden Prof. Dr. İlker Tolga Özgen, 6 yaşından önce başlayan ergenliğin 20 cm'ye kadar boy kısalığına yol açabileceği ve meme kanseri gibi hastalıklar için risk faktörü oluşturduğu uyarısında bulundu.

'3 yaşında ergenliği başlamış, 4 yaşında adet görerek gelen çocuklar var'

Erken ergenliğin biyolojik saatin biraz bozuk çalışmasıyla alakalı bir problem olduğunu ve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu yardımcı üreme tekniklerine başvuru sayısının günden güne arttığını ifade eden Prof. Dr. İlker Tolga Özgen, 'Maalesef 3 yaşında ergenliği başlamış, 4 yaşında adet görerek gelen çocuklar görüyoruz. Tabii bunlar çok sık değil fakat 6 yaş civarında başlayan ergenliği son zamanlarda çok sık görmeye başladık. Normalde 8 yaşından küçük kız çocuklarında meme büyümesi gibi ergenlik belirtilerinin görülmesi erken ergenlik olarak kabul edilir. Son yıllarda bu durumun sıklığı artmış durumda' dedi.

Kız ve erkeklerde farklılık gözleniyor, peki sebepleri neler'

Erken ergenlik yaşının kız çocuklarında gerilediğinin, erkek çocuklarda ise uzadığının altını çizen Prof. Dr. Özgen, en büyük sebebin ise obezite olduğunu söyledi. Bir diğer sebebin ise plastiklerin içinde bulunan Bisfenol A maddesi olduğunu belirten Özgen, 'Kız çocuklarında çok daha sık, erkeklerde de tam tersine geç ergenlik görülüyor. Bunun birkaç sebebi olduğu düşünülüyor. Özellikle beslenme alışkanlıklarımız değişti. Kilo alıyoruz ve daha obez bir toplum haline geldik. Dolayısıyla da fazla kilo beyni uyarıp ergenliğin daha erken başlamasına yol açıyor. Küresel ısınma da sebeplerden bir tanesi.

Mesela Arap Yarımadası'nda ergenlik yaşı daha erken iken, kuzey İskandinav ülkelerinde daha geç. Dolayısıyla küresel ısınmanın da böyle bir etkisi var. Bunun yanı sıra bir takım endokrin bozucular dediğimiz özellikle plastik maddelerin içerisindeki Bisfenol A gibi maddelerin besinlere karışıp gene pozitif olarak kızlarda uyarı yaptığı, erkeklerde ise bunun östronejik etkisi olduğu için ergenlik yaşını geciktirdiğini söyleyebiliriz. Tabii bunların bilimsel kanıt seviyeleri düşük olmakla beraber teoride doğru. Sonuç itibarıyla hangi sebeple olursa olsun yüzyılın trendi dediğimiz bir trend var ve ergenlik yaşı giderek geriye doğru kaymaya başladı. Ve biz 8 yaşından önce çok sayıda erken ergen vakası görüyoruz' şeklinde konuştu.

6 yaş öncesi girilen ergenlik 20 cm'ye varan boy kısalığına sebep oluyor

Erken ergenliğin sebep olduğu 20 cm'ye varan boy kısalığına ve sonrasında ise yetişkinlik dönemindeki kanser sorunlarına karşı da uyarılarda bulunan Özgen, sözlerine şöyle devam etti:

'Yapılan çalışmalarda 6 yaşından önce başlayan ergenliklerde yaklaşık 20 cm'ye yakın boy kaybı olduğu görülmüş. Yani ciddi boy kısalığına sebep olabiliyor. Bir diğer problem ise psikolojik ve sosyal etkiler. Yani hiçbir arkadaşı adet görmemişken çocuk adet görünce okul başarısında ciddi düşüklüklere yol açabiliyor. Erişkin hayatta da erken yaşta adet görenlerin meme, rahim ağzı kanseri gibi hastalıklarda risk faktörünün arttığı, menopoza daha erken girdikleri kanıtlanmış durumda. Dolayısıyla çok erken, yani 6 yaşından küçük olan çocuklarda mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. 6-8 yaş arası başlayan çocuklarda da çocuğa göre bir değerlendirme yapılıyor. Gerçekten çok hızlı ilerliyorsa tedavi verilmesi öneriliyor.'

'Farkındalık önemli, genellikle adet gördükten sonra getiriyorlar'

Konuyla ilgili olarak ebeveynlere ve adaylarına özellikle farkındalık noktasında tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. İlker Tolga Özgen, 'Kesin risk faktörleri net olmadığı için önlem amaçlı ne yapılır sorusuna karşılık tam olarak gereken uyarıları yapamıyoruz. Fakat doğal beslenme çok önemli. Plastikten ve endokrin bozuculardan uzak durmak en azından alacağımız önlemler arasında olabilir.

Ayrıca farkındalık da bir diğer önemli faktör. Çünkü çocuklar bazen adet gördükten sonra getiriliyor. 8 yaşında adet görerek geliyorsa, 2-3 sene önce meme büyümesi başlamış oluyor. 8 yaşından önce meme büyümesi varsa, genital ya da koltuk altı bölgesinde tüylenme başladıysa bu durumda hekime başvurulmalı. Bizler de bir takım değerlendirmeler sonrasında kemik yaşına bakıyoruz, ultrasonla rahim boyu ve yumurtalık boyutlarını inceliyoruz. Hormon testlerini de değerlendirerek erken ergenlik var mı yok mu tespitinden sonra mevcut olan tedaviye başlıyoruz' dedi.İHA
13 ülke İsrail'e Refah için uyarı mektubu gönderdi
ABD imzalamadı
Kim söylüyor, BOP eş başkanı mı, Cumhurbaşkanı mı?
BTP lideri Baş'tan Erdoğan'a zor soru
Tahliye edilen Çetin Doğan'dan ilk açıklama
'Bu bir af değil, görevin geç ifası'
Bakan Şimşek grafik paylaştı
'Hedefimize ulaşmakta kararlıyız'
'Tarlada ucuz' olduğuna emin misiniz?
Taze fasulye tarlada 50 lira!
İsrail'in zulmü 224 gündür sürüyor
Gazze'de can kaybı 35 bin 303'e yükseldi
Kadınlarda risk daha yüksek
Felç riskini 7 kat, kalp riskini 6 kat artırıyor
'İstatistiklerle Gençlik 2023' araştırması yayımlandı
Türkiye'de genç nüfus azalıyor
Sıkı para politikası etkisini gösterdi
Konut satışları çakıldı
"Planlarımızın uyuşmadığı sonucuna vardık"
Panathinaikos defteri kapandı
Kobani davası, adaylık, normalleşme, özelleştirme...
Roma'da gündemi değerlendirdi
Saadet Partili iki müşahidi öldürmüştü
AKP'li başkanın babasına özel af
Dışişleri Bakanlığı'na MİT damgası
Hakan Fidan'a 3 yeni yardımcı
Normalleşme adımı
Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
'Verilen cezaların bazıları istenene göre çok düşük ama...'
Özel'den Kobani Davası çıkışı
13 ülke İsrail'e Refah için uyarı mektubu gönderdi
ABD imzalamadı
Kim söylüyor, BOP eş başkanı mı, Cumhurbaşkanı mı?
BTP lideri Baş'tan Erdoğan'a zor soru
Tahliye edilen Çetin Doğan'dan ilk açıklama
'Bu bir af değil, görevin geç ifası'
Bakan Şimşek grafik paylaştı
'Hedefimize ulaşmakta kararlıyız'
'Tarlada ucuz' olduğuna emin misiniz?
Taze fasulye tarlada 50 lira!
İsrail'in zulmü 224 gündür sürüyor
Gazze'de can kaybı 35 bin 303'e yükseldi
Kadınlarda risk daha yüksek
Felç riskini 7 kat, kalp riskini 6 kat artırıyor
'İstatistiklerle Gençlik 2023' araştırması yayımlandı
Türkiye'de genç nüfus azalıyor
Sıkı para politikası etkisini gösterdi
Konut satışları çakıldı
"Planlarımızın uyuşmadığı sonucuna vardık"
Panathinaikos defteri kapandı
Kobani davası, adaylık, normalleşme, özelleştirme...
Roma'da gündemi değerlendirdi
Saadet Partili iki müşahidi öldürmüştü
AKP'li başkanın babasına özel af
Dışişleri Bakanlığı'na MİT damgası
Hakan Fidan'a 3 yeni yardımcı
Normalleşme adımı
Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
'Verilen cezaların bazıları istenene göre çok düşük ama...'
Özel'den Kobani Davası çıkışı

Çetin Doğan tahliye edildi: Bu bir af değil, Cumhurbaşkanı görevini yerine getirdi

28 Şubat davasında hüküm giyen emekli Orgeneral Çetin Doğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararının ardından, tutuklu olduğu Buca Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevinden tahliye edildi.
17.05.2024 12:07:00 / Güncelleme: 17.05.2024 12:14:07
İhlas Haber Ajansı
Çetin Doğan tahliye edildi: Bu bir af değil, Cumhurbaşkanı görevini yerine getirdi
Çetin Doğan tahliye edildi: Bu bir af değil, Cumhurbaşkanı görevini yerine getirdi

28 Şubat davasında "darbeye teşebbüs" suçundan müebbet hapis cezası almış olan emekli askerler Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak ve Çevik Bir'in kalan hapis cezaları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla kaldırıldı. Çetin Doğan da sağlık sorunları nedeniyle 1 Mart'ta hastaneye kaldırılmıştı.

Hastaneden 22 Nisan'da taburcu edilen 84 yaşındaki Doğan cezaevine gönderilmişti. Çetin Doğan'ın, 'Sürekli hastalık ve kocama hali' nedeniyle cezası kaldırıldı. Kararın Resmi Gazete'de yayımlanması sonucu bu sabah Buca Kırıklar 1 No'lu F Tipi cezaevinden tahliye oldu.

'Af değil, anayasal görevin geç yerine getirilmesi'

Tahliye edildiği cezaevi önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Çetin Doğan, 'Türkiye'de adalet yerine oturmadıkça hiçbir şey, hiçbir konum düzelmez. Adalet hepimiz için gerekli olan bir şey. Umarım bu tür olaylar son olur. Televizyonlarda bir aftan bahsediyor. Af söz konusu değil. Doğrudan doğruya anayasal bir görevin, Cumhurbaşkanı tarafından geç olarak yerine getirilmesidir. Af, anayasanın 87'inci maddesinde 'doğrudan doğru özel ve genel af, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verilmiştir' yazmaktadır. Anayasanın 6'ıncı maddesinin 3'üncü fırkasında da 'hiçbir şahıs ve kurum, kaynağını anayasadan almayan devlet yetkisini kullanamaz' diyor. Anayasanın 104'üncü maddesinde Cumhurbaşkanı'nın görevi ve yetkileri yazılmıştır. Bunlar içerisinde Genelkurmay Başkanlığını, bakanları atamak gibi bu görevlerden bir tanesi de 'adli tıp tarafından verilmiş rapora göre; sürekli hastalık, sakatlık ve kocamışlık halinde olanlar' bırakılır. Emsal durumda olanlar daha evvel bırakıldı. Bizim bir yıl daha uzun süre sonra kalmamızın sebebi bir türlü anlaşılamadı' şeklinde konuştu.

'Sağlığım yerinde demek için iş işten geçti'

Gece yarısı acil servise yatırıldığını aktaran Doğan, şunları kaydetti:

'50 gün civarında hastanede kaldım. Eski halime döndüm. Kronik hastalıklarım devam ediyor. Fakat krizle meydana gelen pankras, safra kesesi tıkanıklığı ve iltihaplanması ve sahra kesenin alınması sonuçlandı. Eski sağlık durumuna döndüm, sağlığım yerinde demek için artık iş işten geçti.'

'Çok şey özledim'

Dostlarıyla sohbet etmeyi ve birçok şeyi özlediğini dile getiren Doğan, 'Sevdiklerim, başta eşim yanımda. Bu en büyük mutluluk. Dostlarım, akrabalarım burada. Benim can yoldaşlarım burada' cümlelerine yer verdi.

'Sevinçliyim ama hüzünlü bir sevinç'

Çetin Doğan'ın eşi Nilgün Doğan da 'Çetin'in özgürlüğüne kavuştuğu için çok mutluyum aslında. Ancak bu mutluluk biraz hüzünlü bir mutluluk. Hak etmedikleri bir cezayı aldılar. Son bir senedir de ellerinde adli tıp raporu olmasına rağmen bir türlü tahliye alamadılar. O ve 4 tane silah arkadaşı, özellikle yaşlarının ileri olmasından dolayı sağlıkları da bozuldu. Biz yaklaşık 15 sene kadar bu kumpas davalarıyla uğraşıyoruz. Fiilen 7 buçuk senesi cezaevlerinde geçti. Yalnız eşleri hapsetmek ve dört duvar arasına almak değil. Aynı zamanda yakınlarını da hapsetmek oluyor. Sevinçliyim ama hüzünlü bir sevinç bu' diye konuştu.

MSB: Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde 7 terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Suriye'nin kuzeyinde 4 PKK/YPG'li, Irak'ın kuzeyinde ise 3 PKK'lı olmak üzere 7 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
17.05.2024 11:15:00
Haber Merkezi
MSB: Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde 7 terörist etkisiz hale getirildi
MSB: Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde 7 terörist etkisiz hale getirildi
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Teröristler için hiçbir yer güvenli değil. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Suriye'nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı bölgesinde 4 PKK/YPG'li terörist ile Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde tespit ettiği 3 PKK'lı teröristi etkisiz hale getirdi." ifadeleri yer aldı.


İzmir'de 4 gün eylem ve gösteri yasak

Kobani Davası olarak da bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın sonuçlanmasının ardından İzmir Valiliği tarafından yapılan duyuruda, kentte 19 Mayıs'a kadar kentte toplantı, yürüyüş gibi eylemlerin yasaklandığı bildirildi
17.05.2024 10:52:00
İhlas Haber Ajansı
İzmir'de 4 gün eylem ve gösteri yasak
İzmir'de 4 gün eylem ve gösteri yasak
Kobani Davası olarak da bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın sonuçlanmasının ardından İzmir Valiliği tarafından yapılan duyuruda, kentte 19 Mayıs'a kadar kentte toplantı, yürüyüş gibi eylemlerin yasaklandığı bildirildi.

18'i tutuklu 108 ismin yargılandığı ve kamuoyunda Kobani Davası olarak bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın 83'üncü duruşması bugün görüldü. Duruşmada açıklanan kararlara göre Selahattin Demirtaş'ın da içinde bulunduğu birçok isme hapis cezası verildi. İzmir Valiliğinin resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre, kentte bu konu ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin yasaklandığı bildirildi. Duyuruda 16 Mayıs itibariyle başlayan yasaklama kararının 19 Mayıs saat 23.59'a kadar süreceği de aktarıldı.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"İlimiz farklı noktalarında terör örgütüne müzahir şahıs veya şahıslarca toplanılarak, PKK/KCK terör örgütünü ve elebaşı Abdullah Öcalan'ı övücü mahiyette eylemlerde bulunulabileceği, vatandaşların can ve mal güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek fiillerin meydana gelebileceği, kanuna aykırı süreç işletileceği ve karşıt görüşlü grupların bir araya gelerek istenmeyen olaylara sebebiyet verilebileceği değerlendirilmektedir.

Milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici provokatif eylemlerin önüne geçilebilmesi, milli güvenlik, kamu düzeni ve güvenliğinin tesisi, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, olası yasadışı eylemlerin önlenerek müessif olayların yaşanmaması amacıyla ve kamu düzeni ve güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hususu göz önüne alındığında can ve mal güvenliğinin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin ve kamu esenliğinin sağlanmasının amacıyla;

2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun 17. ve 19. maddeleri ile 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunun 11. maddesi hükümleri gereğince; 'Demokratik Siyasette Israrcıyız! Halkların Dayanışması ve Birleşik Mücadele İle Kumpasları Aşacağız, 6-8 Ekim Terör Olaylı davası' ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin İzmir il merkezi ve ilçeler dahil olmak üzere, tüm il sınırları içerisinde (Coğrafi Alan-İl Merkezi, İlçeler/Polis ve Jandarma sorumluluk bölgelerinin tamamı) 16.05.2024 günü saat 17.30'dan 19.05.2024 günü saat 23.59'a kadar 4 (dört) gün süreyle yasaklama kararı alınmıştır."

Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu: Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak

AK Parti TBBM Grup Başkanı Abdullah Güler, kripto varlıklarına ilişkin düzenlemeler içeren 19 maddelik kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sunduklarını belirterek, “İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyeti’ başlığı altında bir suç olarak yeniden teklifimizde düzenlenmiş ve cezası da 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak görülmüştür” dedi.
16.05.2024 18:26:00
İhlas Haber Ajansı
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu: Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu: Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
AK Parti TBMM Grubu tarafından kripto varlıklarına ilişkin düzenlemeler içeren 19 maddelik kanun teklifi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Konuyla ilgili AK Parti TBMM Grup Salonu'nda açıklamalarda bulunan AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, yasa ile ilgili izinsiz kripto faaliyetleri yürütenler hakkında 5 yıla kadar hapis cezası uygulanacağını ifade etti. Halihazırda faaliyet gösterenlerin ise izin alması gerektiğini söyleyen Güler, izin alamayan kurumların tasfiye edileceğini dile getirdi.

"Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulabilmesi için SPK'dan izin almaları zorunlu hale gelmektedir"

Güler, kanun tasarısında kripto varlık ekosisteminde yer alan cüzdan, kripto varlık hizmet sağlayıcı ve platform gibi kavramların tanımlarının yer aldığını belirterek, "Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulabilmesi ve faaliyete geçebilmesi için SPK'dan izin almaları zorunlu hale gelmektedir. Böylece hizmet sağlayıcılarda işlem yapan kullanıcıların SPK denetiminde güvenli bir şekilde işlem yapmaları amaçlanmaktadır. Kripto varlık, hizmet sağlayıcıların sistemlerini güvenli kılmakla yükümlü kılmaktadır. Bu anlamda bilgi sistemleri ve teknolojik altyapıları konularında TÜBİTAK'ın belirleyeceği kriterler de bu teklifimizde yer almaktadır" diye konuştu.

Güler, kripto varlıkların satış ve dağıtımının SPK tarafından belirleneceğini belirterek, kripto varlık ihracında TÜBİTAK'tan ön rapor alınacağını kaydetti. Güler, platformlarda gerçekleştirilen makul ve ekonomik bir gerekçeyle açıklanamayan ve platform nezdindeki işlemlerin güven, açıklık ve istikrar içerisinde çalışmasını bozacak nitelikte eylem ve işlemlere ilişkin de tedbirler öngörüldüğünü sözlerine ekledi.

İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyetine 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası

Yeni düzenlemeyle kripto varlıklarında izinsiz faaliyete karşı tedbirlerin artacağını söyleyen Güler, "İzin alınmaksızın sermaye piyasalarında faaliyetlerde bulunan kurum, kuruluş ve şahıslara yönelik her türlü tedbiri almaya, gerekli görüldüğü takdirde hukuki ve cezai süreci takip etmeye de SPK'yı yetkili kılıyoruz. İzinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin internet aracılığıyla yürütüldüğü hallerde yurtiçi ve yurtdışı ayrımı kaldırılmakta ve kurulun internet üzerinden gerçekleştirilen hukuk dışı etkinlikler üzerindeki etkinliği de kaldırılmıştır. 'İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyeti' başlığı altında bir suç olarak yeniden teklifimizde düzenlenmiş ve cezası da 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak görülmüştür" açıklamasında bulundu.

Güler, halihazırda faaliyet gösteren kurumlara yönelik de geçiş süreci olacağını belirterek, faaliyet gösterenlerin 1 ay içerisinde kurula başvurması gerektiğini, aksi takdirde 3 ay içerisinde tasfiye edileceklerini dile getirdi. Yurtdışında faaliyet gösteren kripto borsaların kullanımının sonlandırılacağını da ifade eden Güler, kanun tekliflerinde vergilendirmenin söz konusu olmadığını kaydetti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.