"Zulme rıza zulümdür. Zalimle beraber hareket edenler zalimlerdendir."
Bu sözlerin sahibi Başbakan Erdoğan.
Hedefi Suriye yönetimi, kastettiği ise Hula'da yüzden fazla kişinin hunharca katledilmesi.
Elbetteki böylesi bir katliama kimse rıza gösteremez, göstermemeli!
Ama olay sayın başbakanımızın AKP grup kürsüsünden aktardığından epey farklı.
Gelen güçlü bilgilere göre katliam batı destekli silahlı grupların işi.
Bunun en büyük kanıtlarından biri ise İngiliz BBC'nin büyük dezenformasyonu.
BBC'nin kullandığı toplu ceset fotoğrafının aslında 2003'te Irak'ta çekildiği ortaya çıktı.
Olayı ortaya çıkartan fotoğrafın sahibi İtalyan gazeteci Marco di Lauro oldu.
Lauro, "Pazar günü öğleden sonra 15.00'da evime gittim ve BBC'nin Suriye'deki olayları anlatan ve benim fotoğrafımın kullanıldığı ana sayfasını görünce neredeyse sandalyemden düşecektim. Ben o fotoğrafı 27 Mayıs 2003'te, Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyinde çektim ve o fotoğraftaki cesetler ABD'nin işgali sırasında ölen Iraklılardı. Suriye'deki olaylarla hiçbir ilgisi yok. Birisi benim fotoğrafımı, Suriye'nin katliam yaptığını ispatlamak için propaganda amacıyla kullanmış" diyerek büyük yalanı deşifre etti.
Daha önce CNN ve El-Cezire de benzer yalanlara başvurmuştu!
İtalyan gazetecinin şu sözlerine bir kez daha dikkatinizi çekerim; "O fotoğraftaki cesetler ABD'nin işgali sırasında ölen Iraklılardı."
Evet... ABD'nin Irak işgali sırasında katledilen müslümanların cesetlerine ait fotoğraf arşivden alınıp ustaca Suriye'ye monte edilerek dünya kamuoyu yanıltılıyor.
Ne için?
Tabii ki ABD'nin İslam coğrafyası üzerindeki hedeflerinin gerçekleşmesine zemin hazırlamak için.
Yoksa emin olun değil 100 kişi Suriye'nin tamamı bir gecede yok olsa bunların umurunda olmaz.
Şu soruların cevabını merak ediyorum
Şimdi gelelim yeniden Erdoğan'ın, "Zalimle beraber hareket edenler zalimlerdendir" sözüne.
Öncelikle şu soruların cevaplanması gerekiyor!
1-Sayın başbakanımız, ABD Irak'ta 1.5 milyon müslümanı katlederken nasıl bir tavır ortaya koydunuz?
2-Meclis onayı olmamasına rağmen Türk hava sahasını açıp İncirlik üssünden kalkan ABD uçaklarının müslüman Iraklının başına bomba yağdırmasına izin verdiniz mi? Bu saldırılar kaç Iraklı'nın hayatına mal oldu?
3-Siz Irak'ta çoluk-çocuk demeden katliam yapan, onbinlerce Iraklı kadının namusunu kirleten Amerikan askerleri için 2003'de The Wall Street Journal'a makale yazıp, "Kahraman kadın ve erkek Amerikan Askerlerinin sağ salim evlerine dönmeleri için dua ediyorum" dediniz mi?
4-Irak tablosunu dikkate alarak, "Zulme rıza zulümdür. Zalimle beraber hareket edenler zalimlerdendir" sözünüzü nasıl değerlendiriyorsunuz?
ABD ile Stratejik ortaklığı ve Büyük Ortadoğu Projesindeki Eş başkanlık görevini de bir kenara not ederek yukarıdaki soruların cevabını merak ediyorum.
Türk halkı kime ders verdi?
The Wall Street Journal (WSJ) ismi bu yazıda ikinci kez geçiyor.
İlkini bir daha okuyunuz!
Erdoğan bu gazetenin "Uludere istihbaratı ABD'den" haberini "ABD yönetimini zora düşürme çabası" olarak değerlendirmişti.
Erdoğan AKP grubunda WSJ'ye yine aynı gerekçeyle yüklendi ve şöyle dedi;
"Şimdi biliyoruz ki yaklaşan seçimler var ABD'de. WSJ senin de kime çalıştığın belli. Mevcut yönetimin Türkiye ile ilişkileri iyiymiş de bundan rahatsız çevreler varmış. Bunların kime, neye çalıştıkları belli. Türkiye bunlara gerekli dersi sandıkta her zaman verdi, vermeye de devam ediyor."
Şimdi... Enteresan bir durumla karşı karşıyayız. Birileri ABD yönetimini zora somak için Uludere'yi ortaya atıyor ve yine bu birilerine Türk halkı sandıkta gereken dersi veriyor!
Gelin bu denklemi çözmek için bir kaç soru soralım!
1- Türk halkı kendi ülkesindeki bir seçimde, ABD yönetimini zora sokmak isteyenlere nasıl ders veriyor. Bu nasıl mümkün oluyor. Yoksa AKP=ABD mi?
2- Yoksa biz seçim yaparken ABD yönetiminin temsilcilerini mi seçtik, seçiyoruz?
3- ABD yönetimini zora düşürmek isterken Türk halkından tokat yiyen bu birileri kim? Türk halkının görevi ABD yönetimini zora düşürmek isteyenlere ders vermek midir?
Başbakan şehitleri görmüyor mu?
Sayın başbakanımızın AKP grubunda yaptığı açıklamaları irdelemeye devam edelim.
Şöyle diyor: "Türkiye BDP'li kalleşlerin, PKK'lı kalleşlerin benim subayımı, askerimi gelip arkadan şehit ettiği bir ülke değildir."
Doğrusu bu söze diyecek hiç bir şey bulamıyorum. Galiba başbakanımızı hemen her gün Türk bayrağına sarılı olarak gelen askerlerimizin tabutlarını görmüyor!
Haa bu arada... Erdoğan 24 Mayıs akşamı, "hükümet olarak terörün Meclis'teki uzantılarıyla müzakere ederiz" demişti. Kastı elbette ki BDP idi.
"Müzakere ederiz" mesajından 5 gün sonra gelen "BDP'li kalleşler" açıklaması.
Kalleşlerle müzakere...
İlginç...
Bu sözlerin sahibi Başbakan Erdoğan.
Hedefi Suriye yönetimi, kastettiği ise Hula'da yüzden fazla kişinin hunharca katledilmesi.
Elbetteki böylesi bir katliama kimse rıza gösteremez, göstermemeli!
Ama olay sayın başbakanımızın AKP grup kürsüsünden aktardığından epey farklı.
Gelen güçlü bilgilere göre katliam batı destekli silahlı grupların işi.
Bunun en büyük kanıtlarından biri ise İngiliz BBC'nin büyük dezenformasyonu.
BBC'nin kullandığı toplu ceset fotoğrafının aslında 2003'te Irak'ta çekildiği ortaya çıktı.
Olayı ortaya çıkartan fotoğrafın sahibi İtalyan gazeteci Marco di Lauro oldu.
Lauro, "Pazar günü öğleden sonra 15.00'da evime gittim ve BBC'nin Suriye'deki olayları anlatan ve benim fotoğrafımın kullanıldığı ana sayfasını görünce neredeyse sandalyemden düşecektim. Ben o fotoğrafı 27 Mayıs 2003'te, Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyinde çektim ve o fotoğraftaki cesetler ABD'nin işgali sırasında ölen Iraklılardı. Suriye'deki olaylarla hiçbir ilgisi yok. Birisi benim fotoğrafımı, Suriye'nin katliam yaptığını ispatlamak için propaganda amacıyla kullanmış" diyerek büyük yalanı deşifre etti.
Daha önce CNN ve El-Cezire de benzer yalanlara başvurmuştu!
İtalyan gazetecinin şu sözlerine bir kez daha dikkatinizi çekerim; "O fotoğraftaki cesetler ABD'nin işgali sırasında ölen Iraklılardı."
Evet... ABD'nin Irak işgali sırasında katledilen müslümanların cesetlerine ait fotoğraf arşivden alınıp ustaca Suriye'ye monte edilerek dünya kamuoyu yanıltılıyor.
Ne için?
Tabii ki ABD'nin İslam coğrafyası üzerindeki hedeflerinin gerçekleşmesine zemin hazırlamak için.
Yoksa emin olun değil 100 kişi Suriye'nin tamamı bir gecede yok olsa bunların umurunda olmaz.
Şu soruların cevabını merak ediyorum
Şimdi gelelim yeniden Erdoğan'ın, "Zalimle beraber hareket edenler zalimlerdendir" sözüne.
Öncelikle şu soruların cevaplanması gerekiyor!
1-Sayın başbakanımız, ABD Irak'ta 1.5 milyon müslümanı katlederken nasıl bir tavır ortaya koydunuz?
2-Meclis onayı olmamasına rağmen Türk hava sahasını açıp İncirlik üssünden kalkan ABD uçaklarının müslüman Iraklının başına bomba yağdırmasına izin verdiniz mi? Bu saldırılar kaç Iraklı'nın hayatına mal oldu?
3-Siz Irak'ta çoluk-çocuk demeden katliam yapan, onbinlerce Iraklı kadının namusunu kirleten Amerikan askerleri için 2003'de The Wall Street Journal'a makale yazıp, "Kahraman kadın ve erkek Amerikan Askerlerinin sağ salim evlerine dönmeleri için dua ediyorum" dediniz mi?
4-Irak tablosunu dikkate alarak, "Zulme rıza zulümdür. Zalimle beraber hareket edenler zalimlerdendir" sözünüzü nasıl değerlendiriyorsunuz?
ABD ile Stratejik ortaklığı ve Büyük Ortadoğu Projesindeki Eş başkanlık görevini de bir kenara not ederek yukarıdaki soruların cevabını merak ediyorum.
Türk halkı kime ders verdi?
The Wall Street Journal (WSJ) ismi bu yazıda ikinci kez geçiyor.
İlkini bir daha okuyunuz!
Erdoğan bu gazetenin "Uludere istihbaratı ABD'den" haberini "ABD yönetimini zora düşürme çabası" olarak değerlendirmişti.
Erdoğan AKP grubunda WSJ'ye yine aynı gerekçeyle yüklendi ve şöyle dedi;
"Şimdi biliyoruz ki yaklaşan seçimler var ABD'de. WSJ senin de kime çalıştığın belli. Mevcut yönetimin Türkiye ile ilişkileri iyiymiş de bundan rahatsız çevreler varmış. Bunların kime, neye çalıştıkları belli. Türkiye bunlara gerekli dersi sandıkta her zaman verdi, vermeye de devam ediyor."
Şimdi... Enteresan bir durumla karşı karşıyayız. Birileri ABD yönetimini zora somak için Uludere'yi ortaya atıyor ve yine bu birilerine Türk halkı sandıkta gereken dersi veriyor!
Gelin bu denklemi çözmek için bir kaç soru soralım!
1- Türk halkı kendi ülkesindeki bir seçimde, ABD yönetimini zora sokmak isteyenlere nasıl ders veriyor. Bu nasıl mümkün oluyor. Yoksa AKP=ABD mi?
2- Yoksa biz seçim yaparken ABD yönetiminin temsilcilerini mi seçtik, seçiyoruz?
3- ABD yönetimini zora düşürmek isterken Türk halkından tokat yiyen bu birileri kim? Türk halkının görevi ABD yönetimini zora düşürmek isteyenlere ders vermek midir?
Başbakan şehitleri görmüyor mu?
Sayın başbakanımızın AKP grubunda yaptığı açıklamaları irdelemeye devam edelim.
Şöyle diyor: "Türkiye BDP'li kalleşlerin, PKK'lı kalleşlerin benim subayımı, askerimi gelip arkadan şehit ettiği bir ülke değildir."
Doğrusu bu söze diyecek hiç bir şey bulamıyorum. Galiba başbakanımızı hemen her gün Türk bayrağına sarılı olarak gelen askerlerimizin tabutlarını görmüyor!
Haa bu arada... Erdoğan 24 Mayıs akşamı, "hükümet olarak terörün Meclis'teki uzantılarıyla müzakere ederiz" demişti. Kastı elbette ki BDP idi.
"Müzakere ederiz" mesajından 5 gün sonra gelen "BDP'li kalleşler" açıklaması.
Kalleşlerle müzakere...
İlginç...
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Türk milletine zafer yutturmacası! / 20.12.2024
- BOP işliyor Müslümanlar seviniyor! / 14.12.2024
- BOP’un ateşi yeniden harlandı / 07.12.2024
- Bahçeli’nin aniden depreşen Öcalan sevdası / 30.11.2024
- Din adına haçlı taşeronluğu yapmak! / 23.11.2024
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Türk milletine zafer yutturmacası! / 20.12.2024
- BOP işliyor Müslümanlar seviniyor! / 14.12.2024
- BOP’un ateşi yeniden harlandı / 07.12.2024
- Bahçeli’nin aniden depreşen Öcalan sevdası / 30.11.2024
- Din adına haçlı taşeronluğu yapmak! / 23.11.2024
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022