İşe bak! Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan geldiğimiz noktada yeni bir parti kuracaklarmış. Özellikle Ahmet Davutoğlu çalışmalarını vs. hızlandırmış mış…
Hep diyorum, diyeceğim de; eğer bu ülkenin, bu milletin umutları Gül'e, Davutoğlu'na veya Babacan'a kaldıysa bırakın batsın, bırakın daha beter olsun.
Ama dünyaya meydan okuyan liderimiz ne hikmetse yola beraber çıktığı bu isimlerden korktu. AKP de korktu.
Gerçi asıl korku bu isimler değil. Bu isimlerin AKP'den koparacağı, kendi saflarına katacağı isimler.
Yani Sayın Erdoğan, kendisini çılgınca alkışlayanlara da güvenmiyor.
Oysa topyekûn bu isimlerin taa 70'li yıllardan beri dillerinden eksik etmedikleri bir cümle vardır; bu dava inancımızın davası…
Tabi ister istemez soruyoruz; bu nasıl inanç ki, bu kadar çok bölündü, parçalara ayrıldı?
Evet, Saray korkuyor. İstanbul'u kaybetmekten, gücünü kaybetmekten korkuyor. Haliyle yine kendini inkâr eden, dün dediklerine tamamen ters söz ve adımlar atıyor.
* * *
Saray, Davutoğulu veya diğer isimlerin parti kurması halinde beraber yola çıktığı arkadaşlarını, onlara kaptırmamak için devleti harman yaptı.
Eski İçişleri Bakanlarından Abdulkadir Aksu'yu, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkanı olarak atadı…
TBMM'nin eski başkanvekillerinden Sadık Yakut Vakıfbank Yönetim Kurulu üyesi olarak atadınız.
Atanmış İBB eski başkanı Mevlüt Uysal'ı bu sefer Halkbank Yönetim Kurulu üyeliğine atadı.
Eski bakan Faruk Çelik ise Ziraat Bankasına atandı.
* * *
'Burnunuza kötü kokular geliyor mu?'
Bu cümleler benim değil Sayın Erdoğan'ın cümlesi. İş Bankası yönetim kurulunda görevli 4 CHP'li isim için demişti.
Oradan kötü koku alanlar şimdi burunlarını tıkar herhalde.
* * *
Diğer taraftan bu dört isim ve birazdan anlatacağım Bülent Arınç potansiyel olarak Erdoğan ve AKP'yi yarı yolda bırakacak isimlerin başındalar.
Nerden biliyorum?
AK nesilden övünen Sayın Erdoğan'ın genç beyinler yerine 60'ını geçmiş bu isimlere böylesi ballı görevler vermesi başka nasıl izah edilebilir?
'Yeter ki bu kapıdan ayrılmayın da ne istersiniz sizin olsun' mantığı.
* * *
Bülent Arınç, "Bana suikast yapacaklar, suikastçım suçüstü yakalandı" dedi. Ortaya suikast filan çıkmadı.
Ama komplo ile hükümet izin verdi, FETÖ'cüler kozmik odaya girdi. Devletin sırlarını çaldılar. Terör örgütleri içindeki ajanlarımız deşifre oldu. 800'den fazla ajanımız katledildi.
Bülent Arınç bu vahim tabloya ne diyordu; "Arı kovanına çomak soktuk".
Gülen ile diyalogu, teslimiyeti dillere desten olmuş bu ismin hele hele kapasitesini, 'FETÖ'nün terör örgütü olduğunu 15 Temmuz gecesi anladım' şeklinde tarif eden bu kişinin, Cumhurbaşkanlık Yüksek İstişare Kurulu üyesi olarak atanması akıl ile izah edilemez.
Ancak menfaat ile izah edilebilir.
Ancak menfaat ile izah edilebilir.
Söylenecek çok şey var da! En basit mantık ile Erdoğan başka kapıya gitmesinler diye eski dava arkadaşlarını kendi kapısına bağımlı yapıyor, görev veriyor.
* * *
Beyaz Saray, Erdoğan'a yine teşekkür etti.
Bayram değil seyran değil ABD, Türkiye'yi neden öptü?
Gösterilen tabloda AKP, ABD ile her gün restleşiyor. S-400'leri de alacağım, 500'leri de alacağım, postasını bile koyduk.
Sonra biz hukuk devletiydik. Kimse bize ayar veremez, iç işlerimize karışamazdı.
O zaman ABD, Erdoğan'a neden teşekkür etti?
Birkaç gün önce telefonla konuştukları konulardan birisi de FETÖ'ye bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan 4 yıl 12 ay hapis cezasına çarptırılmış Türk asıllı ABD vatandaşı Serkan Gölge'nin serbest bırakılmasıymış.
Bir gece ansızın bu kişi aynen o Papaz gibi önce ev hapsine çıkarıldı. Sonrası da yakında gelir.
İşte Trump bu tahliye ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etmiş.
Söz bitmiştir…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025