Abdullah Gül, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Armitage'i kabul ediyor.
Kısa bir açıklama yapan Gül, "Türkiye-ABD ilişkileri her şeyin üstündedir" diyerek, bu ilişkilerin geleneksel ve kuvvetli olduğunu kaydediyor ve dostluğun aynı şekilde devam etmesi gerektiğini söylüyor.
Ne enteresan değil mi?
Askerimizin başına geçirilen çuvallar, güvenlik görevlilerimizin ABD gözetimindeki bölgede hunharca katledilmesi, Telafer katliamı ve kırmızı çizgilerimizle dalga geçerek kurdurdukları Kürt devleti ciğerimizi parçalarken ve bu yangının dumanları hâlâ çıkarken Sayın Gül'ün söylediğine bakın:
"Türkiye-ABD ilişkileri her şeyin üstündedir."
"TSK sinirlenmekten öteye geçemez" diyen ve bu doğrultuda elinden gelen ne varsa yapan ABD'nin, Gül'ün bu 'fıstık gibi' mesajlarından cesaretle daha ne yumurtalar çıkaracağını yakında göreceğiz.
İşin ilginci Armitage, Gül ile görüşmesinden önce Kuzey Irak'ta KDP lideri Mesut Barzani ile görüşüyor, Irak'ta Kürt liderlere ABD Başkanı George Bush'dan bir mektup iletiyor.
Bu mektupta;
-Çabuk PKK'yı bitirin,
-Kürt devleti falan kesinlikle yok,
-Yaklaşan seçimler öncesi Türkmenlere iyi davranın gibi sözler kullanmıyor herhalde.
Neler kullanılıyor, ne vaadlerde bulunuluyor, ne tür yol haritaları tavsiye ediliyor hemen hemen biliyoruz ve sonuçlarını hep beraber göreceğiz.
Zaten bütün bu olanları ortak bir gündemle 'hep beraber' görüyoruz.
Nedense yıllardan beri konuşan ve 'Kürt Devleti' tehlikesini, 'topraklarımızın yabancılara satıldığını', milletimizin Hıristiyanlaştırılmaya çalışıldığını, vatanımızın parçalanmak istendiğini ve Türkiye'nin 'hedefteki ülke' haline getirildiğini adeta haykıran Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i 'hep beraber' göremiyoruz. Milletimizin bu lideri 'hep beraber' görmemesi için elden gelen ne varsa yapılıyor.
Tayyip Erdoğan'ın, Abdullah Gül'ün, AKP'nin, aynı zamanda bunların işbirliği içerisinde olduğu uluslararası güç odaklarının ve bunların memleketimizdeki uzantıları olan TV'lerin, gazetelerin 'gündemi' hep aynı.
Prof. Dr. Haydar Baş ve BTP gündemsizliği.
Son örneğini BTP'nin İstanbul'un göbeğinde Çağlayan'da onbinlerin katıldığı 2 Ocak Mitingi vesilesi ile bir kere daha gördük.
"Ne AB, Ne ABD, Tek Çözüm Bağımsız Türkiye" sloganından rahatsız olduklarını bir kez daha 'gündemsizlik' gündemi ile ortaya çıkardılar.
Ben bunlara gülüyorum. Onlar Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i ve bu Milli Mücadele hareketini gündem etmeyerek, milletten 'sakladıklarını' düşünüyorlar.
Ama unuttukları önemli bir husus var;
Saklayamayacakları ve güçlerinin yetmeyeceği en önemli gündem bu aziz vatanı bize hediye eden Allah'ın (CC) gündemidir. Bu vatan için canlarını feda eden 'şehitlerimizin' gündemidir.
Ne dersiniz, zaten gerisi yalan değil mi?
ARKA PLAN/ Yusuf KIRTORUN
Kısa bir açıklama yapan Gül, "Türkiye-ABD ilişkileri her şeyin üstündedir" diyerek, bu ilişkilerin geleneksel ve kuvvetli olduğunu kaydediyor ve dostluğun aynı şekilde devam etmesi gerektiğini söylüyor.
Ne enteresan değil mi?
Askerimizin başına geçirilen çuvallar, güvenlik görevlilerimizin ABD gözetimindeki bölgede hunharca katledilmesi, Telafer katliamı ve kırmızı çizgilerimizle dalga geçerek kurdurdukları Kürt devleti ciğerimizi parçalarken ve bu yangının dumanları hâlâ çıkarken Sayın Gül'ün söylediğine bakın:
"Türkiye-ABD ilişkileri her şeyin üstündedir."
"TSK sinirlenmekten öteye geçemez" diyen ve bu doğrultuda elinden gelen ne varsa yapan ABD'nin, Gül'ün bu 'fıstık gibi' mesajlarından cesaretle daha ne yumurtalar çıkaracağını yakında göreceğiz.
İşin ilginci Armitage, Gül ile görüşmesinden önce Kuzey Irak'ta KDP lideri Mesut Barzani ile görüşüyor, Irak'ta Kürt liderlere ABD Başkanı George Bush'dan bir mektup iletiyor.
Bu mektupta;
-Çabuk PKK'yı bitirin,
-Kürt devleti falan kesinlikle yok,
-Yaklaşan seçimler öncesi Türkmenlere iyi davranın gibi sözler kullanmıyor herhalde.
Neler kullanılıyor, ne vaadlerde bulunuluyor, ne tür yol haritaları tavsiye ediliyor hemen hemen biliyoruz ve sonuçlarını hep beraber göreceğiz.
Zaten bütün bu olanları ortak bir gündemle 'hep beraber' görüyoruz.
Nedense yıllardan beri konuşan ve 'Kürt Devleti' tehlikesini, 'topraklarımızın yabancılara satıldığını', milletimizin Hıristiyanlaştırılmaya çalışıldığını, vatanımızın parçalanmak istendiğini ve Türkiye'nin 'hedefteki ülke' haline getirildiğini adeta haykıran Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i 'hep beraber' göremiyoruz. Milletimizin bu lideri 'hep beraber' görmemesi için elden gelen ne varsa yapılıyor.
Tayyip Erdoğan'ın, Abdullah Gül'ün, AKP'nin, aynı zamanda bunların işbirliği içerisinde olduğu uluslararası güç odaklarının ve bunların memleketimizdeki uzantıları olan TV'lerin, gazetelerin 'gündemi' hep aynı.
Prof. Dr. Haydar Baş ve BTP gündemsizliği.
Son örneğini BTP'nin İstanbul'un göbeğinde Çağlayan'da onbinlerin katıldığı 2 Ocak Mitingi vesilesi ile bir kere daha gördük.
"Ne AB, Ne ABD, Tek Çözüm Bağımsız Türkiye" sloganından rahatsız olduklarını bir kez daha 'gündemsizlik' gündemi ile ortaya çıkardılar.
Ben bunlara gülüyorum. Onlar Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i ve bu Milli Mücadele hareketini gündem etmeyerek, milletten 'sakladıklarını' düşünüyorlar.
Ama unuttukları önemli bir husus var;
Saklayamayacakları ve güçlerinin yetmeyeceği en önemli gündem bu aziz vatanı bize hediye eden Allah'ın (CC) gündemidir. Bu vatan için canlarını feda eden 'şehitlerimizin' gündemidir.
Ne dersiniz, zaten gerisi yalan değil mi?
ARKA PLAN/ Yusuf KIRTORUN
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012