Son ilahi kitap olan Kur'an-ı Kerim ve O'nun yaşanmış hali olan Ehl-i Beyt'in hedefi kamil insanlar yetiştirmektir. İman, ibadet ve ahlakıyla kemale ermiş insanlar? Bunun gerçekleşmesi için de farzlar tahsis edilmiştir. Bu farzlardan biri de 'emr-i bi'l ma'ruf nehy-i ani'l-münker'dir. Ma'ruf, sözlükte; bilinen, tanınan, benimsenen demektir. Kur'an terimi olarak ise; iyilik, Allah'ın (c.c.) uygun gördüğü şey demektir. Münker ise, sözlükte; tasvip edilmeyen, yadırganan demektir. Kur'an'da ise kötülük, Allah'ın yasakladığı şey demektir. Yani iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak?"Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü engelleyen bir topluluk mutlaka bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir." (Âl-i İmran, 104). "Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir." (Araf, 199). "Biz de kötülükten men edenleri kurtardık, zulmedenleri de yapmakta oldukları kötülüklerden dolayı şiddetli bir azap ile yakaladık." (Araf, 165).Hz. Peygamber (s.a.a.) buyurmuştur ki: "Sizden biri bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin. Eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmezse kalben karşı koysun. Bu ise imanın en zayıf derecesidir." Yani imanı en zayıf olan bile kötülüğe karşı koyar. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığıyla hareket edenler ise azabı hak etmiş olur.Hz. Peygamber (s.a.a.) buyurmuştur ki: "Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin olsun ki, ya iyiliği emredip kötülüğe engel olursunuz, ya da Allah, pek yakında Kendi nezdinden bir azap gönderir. O zaman Allah'a dua edersiniz ama duanız kabul edilmez." (Tirmizi). Yine bir hadis-i şerifinde Hz. Peygamber, bu konuyu bir gemide yolculuk eden insanlara benzeterek vurgulamıştır. Geminin üstünde ve alt kısmında insanlar bulunmaktadır. Alt taraftakiler, üste çıkıp su almayıp geminin altında delik delmeyi düşünmüşlerdir. Eğer diğer insanlar bunlara engel olmazsa hep beraber batıp helak olacaklardır.İyiliği emretmek, aslında bütün toplumu kurtarmak demektir. Toplumun huzuru ve bekası buna bağlıdır. İnsanları uyarmak Müslümanın üzerine farzdır. Hz. Âdem'den bu yana iki yol her zaman var olagelmiştir. Hak yol ve bâtıl yol. Hak yol, her daim iyiliği emreden taraf olmuştur. Bâtıl yol ise buna engel olmaya çalışan? Bu ulvi görevi Hz. Muhammed, O'nun Ehl-i Beyt'i ve onların izinden giden insanlar yerine getirmiştir. Müslümanların kutsal değerlerinin tehlike altında olduğu şu ahir zamanda insanları uyarmak adına yola çıkmış bir insana ihtiyacımız var. Dinlerarası diyalog, medeniyetler ittifakı adı altında binlerce gencimizin dinden çıktığı zamanımızda, bu akımların deccal fitnesi olduğunu haykıran bir insana ihtiyacımız var. "Cihadın en faziletlisi, zalim yöneticiye karşı hakkı söylemektir" (Nesai) hadisi ışığında yöneticilerimizin bâtıla batmış fiiliyatlarına karşı hakkı söyleyen bir insana ihtiyacımız var. Domuz eti ve zinayı serbest bırakan, vatan topraklarımızı, madenlerimizi yok pahasına satan, yabancı devletlerin sözcülük ve taşeronluğunu yapan yöneticilerimize adaleti, iyiliği öğreten bir insana ihtiyacımız var. Hadis uyduran, Kur'an ayetlerini kafalarına göre yorumlayan, ateşi su, suyu ateş gösteren deccallere karşı uyuyan milleti ayıktıran bir insana ihtiyacımız var. Hz. Muhammed'i devre dışı bırakıp İbrahim'de buluşma toplantıları düzenleyen, üç hak din vardır söylemleri yayan, kalplere fitne eken, ehl-i kitapla iftar sofrasına oturup dualarına amin diyen çakma Müslümanlara karşı imanı haykıran bir insana ihtiyacımız var. Bir avuç Müslümanla birlikte hunharca katledileceğini bildiği halde, katillerine doğruyu anlatan Şah Hüseyin'in izinden giden bir insana ihtiyacımız var. Hz. Peygamber'in torunlarının kanını döken Müslüman kılıklı bir zihniyete karşı, Hüseynî bir duruş sergileyen bir insana ihtiyacımız var. İki cihan güneşi Peygamberimizi musallada bırakıp halife seçmeye gidenlere karşı, Ehl-i Beyt'in hilafetine sahip çıkan bir insana ihtiyacımız var. "Bugün bir çocuk, yarın Ehl-i Beyt neferi" diye çocukları katleden kindarlara karşı Ehl-i Beyt'in nefesini dünyaya ulaştıran bir insana ihtiyacımız var. Rusya Bilimler Akademisi üyesi Prof. Dr. Valery Lebedev'in ifadesiyle Rusya'nın, bizim ifademizle dünyanın Prof. Dr. Haydar Baş'a ihtiyacı var.Ezcümle; iyiliği emretmenin yolu, Ehl-i Beyt'in adımlarını takip etmekten geçer; şeytanın adımlarını değil!
Meryem ÖZDEMİR / diğer yazıları
- Emr-i bil-maruf neyh-i anil-münker-II / 31.07.2015
- Emr-i bil-maruf neyh-i anil-münker / 23.07.2015
- Emr-i bil-maruf neyh-i anil-münker / 23.07.2015