Dünya hayatı tahmin ettiğimizden, zannettiğimizden de kısa.
Sevdiklerimiz, tanıdıklarımız ve yaşıtlarımız bir bir gidiyorlar.
Dünya ahiretin tarlası olduğuna göre, bir kere bu tarlayı boş bırakmamak, her tarafını, dört bir yanını ve her anını mutlaka ekmeliyiz.
Uzun süren uykular, gaflet ile geçen zaman dilimleri, ahiretin tarlası olan bu hayatın ekilmeyen, dikilmeyen ve sulanmayan anları ve de alanlarıdır.
Elimizi çabuk tutalım ve bu tarlayı dolu dolu değerlendirmiş, heybemizi doldurmuş, yükümüzü tutmuş olarak ölüm meleğini karşılayalım.
Beklenen misafirin ne zaman geleceğini bilmediğimize göre, her an, her gece ve her gündüz gelmesi de muhtemel olduğuna göre her an hazırlıklı olmak zorundayız.
Elbette bu, her an ölüm korkusuyla yaşamak ve dünyadan asla lezzet almamak değil, ölümü, hesabı, kitabı, tartıyı ve teraziyi unutacak kadar gaflete dalmamaktır.
İyi bir insan, iyi bir Müslüman olmak için çalışıp-çabalayanlara elbette nice kapılar açılacak, nice kolaylıklar sağlanacaktır.
Dünyanın imarı için, insanların hayatlarını kolaylaştırmak için, Allah'ın yarattığı kaynaklara daha kolay ulaşabilmeleri için ortaya konulan her gayret, her tefekkür ve tezekkür ve her okuma biçimi kat kat fazlası ile ödüllendirilecektir.
"Bu (Kur'an) insanların kalb gözünü açan bir nur, kesin bilgi edinmek isteyen bir toplum için de hidâyet ve rahmettir.
Yoksa, kötülük işleyenler, hayatlarında ve ölümlerinde kendilerini, iman edip iyi ameller işleyen kimselerle bir tutacağımızı mı zannettiler? Ne kötü hüküm veriyorlar!" (Casiye: 20-21).
"... O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için gönderdiğiniz her iyiliği Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulursunuz. Allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir." (Müzzemmil: 20).
"Ey iman edenler! Allah'ın azabına mâruz kalmaktan korunun. Herkes yarın âhireti için ne gönderdiğine dikkat etsin. Allah'ın azabına dûçar olmaktan korunun. Çünkü Allah yaptığınız her şeyden haberdardır."
"Sakın şunlar gibi olmayın ki onlar Allah'ı unuttukları için, Allah da kendi öz canlarını kendilerine unutturdu. (Fayda ve zararlarını dahi bilemiyorlar). İşte yoldan çıkanlar bunlardır." (Haşr: 18-19).
İnsanların; "ah, keşke, şunu yapsaydım, bunu da yapmasaydım, bana bir fırsat daha verilse en iyi mümin, en iyi Müslüman olacağım" diyecekleri gün gelip çatmadan akıllı insana yaraşan odur ki bu hayatı ahiretin en verimli tarlası yapsın.
Hayat çok kısa, her gün şahit oluyoruz genç-ihtiyar gidenlere.
Sevdiklerimiz, tanıdıklarımız ve yaşıtlarımız bir bir gidiyorlar.
Dünya ahiretin tarlası olduğuna göre, bir kere bu tarlayı boş bırakmamak, her tarafını, dört bir yanını ve her anını mutlaka ekmeliyiz.
Uzun süren uykular, gaflet ile geçen zaman dilimleri, ahiretin tarlası olan bu hayatın ekilmeyen, dikilmeyen ve sulanmayan anları ve de alanlarıdır.
Elimizi çabuk tutalım ve bu tarlayı dolu dolu değerlendirmiş, heybemizi doldurmuş, yükümüzü tutmuş olarak ölüm meleğini karşılayalım.
Beklenen misafirin ne zaman geleceğini bilmediğimize göre, her an, her gece ve her gündüz gelmesi de muhtemel olduğuna göre her an hazırlıklı olmak zorundayız.
Elbette bu, her an ölüm korkusuyla yaşamak ve dünyadan asla lezzet almamak değil, ölümü, hesabı, kitabı, tartıyı ve teraziyi unutacak kadar gaflete dalmamaktır.
İyi bir insan, iyi bir Müslüman olmak için çalışıp-çabalayanlara elbette nice kapılar açılacak, nice kolaylıklar sağlanacaktır.
Dünyanın imarı için, insanların hayatlarını kolaylaştırmak için, Allah'ın yarattığı kaynaklara daha kolay ulaşabilmeleri için ortaya konulan her gayret, her tefekkür ve tezekkür ve her okuma biçimi kat kat fazlası ile ödüllendirilecektir.
"Bu (Kur'an) insanların kalb gözünü açan bir nur, kesin bilgi edinmek isteyen bir toplum için de hidâyet ve rahmettir.
Yoksa, kötülük işleyenler, hayatlarında ve ölümlerinde kendilerini, iman edip iyi ameller işleyen kimselerle bir tutacağımızı mı zannettiler? Ne kötü hüküm veriyorlar!" (Casiye: 20-21).
"... O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için gönderdiğiniz her iyiliği Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulursunuz. Allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir." (Müzzemmil: 20).
"Ey iman edenler! Allah'ın azabına mâruz kalmaktan korunun. Herkes yarın âhireti için ne gönderdiğine dikkat etsin. Allah'ın azabına dûçar olmaktan korunun. Çünkü Allah yaptığınız her şeyden haberdardır."
"Sakın şunlar gibi olmayın ki onlar Allah'ı unuttukları için, Allah da kendi öz canlarını kendilerine unutturdu. (Fayda ve zararlarını dahi bilemiyorlar). İşte yoldan çıkanlar bunlardır." (Haşr: 18-19).
İnsanların; "ah, keşke, şunu yapsaydım, bunu da yapmasaydım, bana bir fırsat daha verilse en iyi mümin, en iyi Müslüman olacağım" diyecekleri gün gelip çatmadan akıllı insana yaraşan odur ki bu hayatı ahiretin en verimli tarlası yapsın.
Hayat çok kısa, her gün şahit oluyoruz genç-ihtiyar gidenlere.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025