el-Âsâru'l-Bakıye, Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed el-Birunî (ö. h.440)
1. Kaynak : el-Âsâru'l-Bakıye, Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed el-Birunî (ö. h.440).
14.01.2022 15:49:00
1. Kaynak : el-Âsâru'l-Bakıye, Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed el-Birunî (ö. h.440).
Muhammed bin Ahmed el-Bîrûnî ; Kitabın yazarı Ebü'r-Reyhân Astronomi, matematik, fizik, tıp, coğrafya, tarih ve dinler tarihi başta olmak üzere çeşitli alanlarda önemli eserler veren, Türk-İslâm ve dünya tarihinin en tanınmış ilim adamlarından biri.
Miladi 973 hicri 3 Zilhicce 362 tarihinde Hârizm'in merkezi Kâs'ta doğdu. Ceyhun nehrinin aşağı kısmında yer alan bu şehir o dönemde Hârizm adıyla da anıldığından Bîrûnî el-Hârizmî nisbesiyle de bilinmektedir. Ancak kendisinden önce yaşamış olan ünlü matematikçi Hârizmî (Muhammed b. Mûsâ) ile karıştırılmaması için kaynaklarda Hârizmî nisbesinden önce mutlaka Bîrûnî nisbesi de zikredilmiştir.
Biruni bugünün Özbekistan sınırları içinde sayılan Harezm'de doğdu. Bilim konuları ile ilgili ilk eğitimini bölgenin hükümdar ailesinden olan Ebu Nasr Mansur'dan edindi. Ebu Nasr Mansur, seçkin bir matematikçi ve gökbilimciydi, El-Biruni'ye Öklid geometrisi ve Batlamyus astronomisini öğretti.
El-Biruni, astronomi ve coğrafya ölçümleri için birçok alet geliştirdi. Ne yazık ki geliştirdiği ölçme aletlerinin birçoğu zaman içerisinde kayboldu. Sadece piknometre, mekanik usturlap ve bazı harita projeksiyonları günümüze kadar ulaşan ölçme araçları oldu.
El-Biruni, aynı zamanda çok iyi bir ansiklopedi yazarıydı. El-Kanunü'l-Mesudi kitabı ile ayrıntılı bir matematiksel coğrafya eseri yazdı.
İstihrâc el-Evtâr fî Dâire isimli kitabında Orta Asya'nın topografyasını belirledi.
Kitabü'I Cemahir fi Ma'rifeti Cevahir'de 50'nin üzerinde mineral, maden, metal, alaşım, porselen gibi maddeler hakkında detaylı bilgi verdi. Kitabında, her bir maddenin, maddeleri birbirinden ayırt etmeye yarayan özgül ağırlıklarını gösterdi.
Ömrü boyunca incelediği bitkileri Kitâbü's-Saydele isimli kitabında listeledi ve doğal ilaçların hangi hastalıklara iyi geldiğini kapsamlı bir şekilde anlattı.
Newton'dan 700 sene önce, Netwon'un matematiksel olarak ispatladığı yer çekimi kuramı üzerine ilk fikirleri El-Biruni ileri sürdü.
Geliştirdiği teleskoplar ile gözlemleri sonucunda, gezegenlerin güneş etrafında döndüğünü doğrulayan Galileo'dan 600 sene önce, 'dünyanın döndüğü' fikrini El-Biruni savundu. Dünya dönüyorsa, ağaçlar ve taşların neden fırlamadığı sorusuna, merkezde bir çekicilik olduğu ve her şeyin dünyanın merkezine düştüğü cevabını verdi.
Kuzey, Güney, Doğu ve Batı'nın farklı noktalarda buluştuğunu; denizlerin ardında bir karanın bulunduğunu (Bugünkü Amerika) öngördü.
El-Biruni, 75 yaşında vefat etti. Kendisinden çok sonra gelen Newton, Toricelli, Copernicus, Galileo gibi bilim adamlarına ilham kaynağı oldu.
El-Asar'il-Bakiye an'il-Kuruni'I Haliye isimli kitabında Orta ve Yakın Doğu'da kullanılmakta olan takvim sistemlerini gösterdi. Hindistan'ın erken ortaçağ bilimlerini betimleyerek, matematik, astronomi ve astrolojinin temellerini anlattı.
Biruni bu eserinde kavimlerin kullandığı takvimlerden günlerden bayramlardan bahsederken Müslümanların Gadir gününü bayram olarak kutladıklarını da bizlere nakletmiştir. Eserini 361. Sayfasında da zilhilce'nin 18. İle ilgili Gadir-i hum gününü şöyle yazmıştır.
"18. gün, "Gadır-ı Hum" denilen gündür. Gadir-ı Hum, menzillerden birinin adıdır ve Hz. Peygamber "Veda Haccı'ndan dönerken burada konaklayıp, develerin yular ve eyerlerini toplatıp, Ali b. Ebû Talibin elinden tutarak, toplanan eşyanın üzerine çıkıp çevresindekilere "Ben size sizden daha yakın değil miyim?" diye sordu. İnsanlar "Evet" dediler. Bu defa Hz. Peygamber "Kim bana saygı duyuyorsa, Ali'ye de saygı duysun. İlahî! Ali'nin dostuna dost, düşmanına düşman ol; ona yardım edene sen de yardım et, onu aşağılayan kişiyi sen de aşağıla! O neredeyse hak ve hakikati onunla birlikte kıl!" dedi. Rivayete göre Hz. Peygamber üç defa gökyüzüne bakıp "Tanrının, elçilik görevimi yapabildim mi?" demiş. (El Âsâr El Bakiye, Dr. AHSEN Batur. Selenge yayınları 2011 istanbul s. 361)
Hatta Biruni'nin El-Asarü'l-Bakiye adlı eserinde belirttiğine göre, Hüseyin bin Ali'nin (Hz. Hüseyin) başı Şam'a getirildiği günde, Yezid elindeki değnekle onun azı dişlerine dürtüp, şu şiiri okuduğunu kitabında yazmıştır.
Somazsam eğer ki Hindiflerden (1) değilim ben,
Bize ettiklerini Evlad-ı Ahmed'den (2),
Keşke görselerdi Bedirde şehit düşen atalarım (3),
Çektiği acıyı Hazrecilerin mızrak darbesinden!
Havaya zıplarlardı mutluluktan ve sevinçten,
Ve derlerdi: Aslanım Yezid, dert görmesin ellerin
Kurutup onların önderlerinin soyunu sonunda,
Kapattık böylece kalan hesabı Bedir gününden.
1. Resim; Kitabın kapak fotoğrafı
2. Resim; Peygamber Efendimizin (s.a.a.) ve Ehlibeytinin Necran'lı Hıristiyanlarla Mübahelesini tasvir eden Minyatür. El Asarül- Bakiye adlı eserden.
Muhammed bin Ahmed el-Bîrûnî ; Kitabın yazarı Ebü'r-Reyhân Astronomi, matematik, fizik, tıp, coğrafya, tarih ve dinler tarihi başta olmak üzere çeşitli alanlarda önemli eserler veren, Türk-İslâm ve dünya tarihinin en tanınmış ilim adamlarından biri.
Miladi 973 hicri 3 Zilhicce 362 tarihinde Hârizm'in merkezi Kâs'ta doğdu. Ceyhun nehrinin aşağı kısmında yer alan bu şehir o dönemde Hârizm adıyla da anıldığından Bîrûnî el-Hârizmî nisbesiyle de bilinmektedir. Ancak kendisinden önce yaşamış olan ünlü matematikçi Hârizmî (Muhammed b. Mûsâ) ile karıştırılmaması için kaynaklarda Hârizmî nisbesinden önce mutlaka Bîrûnî nisbesi de zikredilmiştir.
Biruni bugünün Özbekistan sınırları içinde sayılan Harezm'de doğdu. Bilim konuları ile ilgili ilk eğitimini bölgenin hükümdar ailesinden olan Ebu Nasr Mansur'dan edindi. Ebu Nasr Mansur, seçkin bir matematikçi ve gökbilimciydi, El-Biruni'ye Öklid geometrisi ve Batlamyus astronomisini öğretti.
El-Biruni, astronomi ve coğrafya ölçümleri için birçok alet geliştirdi. Ne yazık ki geliştirdiği ölçme aletlerinin birçoğu zaman içerisinde kayboldu. Sadece piknometre, mekanik usturlap ve bazı harita projeksiyonları günümüze kadar ulaşan ölçme araçları oldu.
El-Biruni, aynı zamanda çok iyi bir ansiklopedi yazarıydı. El-Kanunü'l-Mesudi kitabı ile ayrıntılı bir matematiksel coğrafya eseri yazdı.
İstihrâc el-Evtâr fî Dâire isimli kitabında Orta Asya'nın topografyasını belirledi.
Kitabü'I Cemahir fi Ma'rifeti Cevahir'de 50'nin üzerinde mineral, maden, metal, alaşım, porselen gibi maddeler hakkında detaylı bilgi verdi. Kitabında, her bir maddenin, maddeleri birbirinden ayırt etmeye yarayan özgül ağırlıklarını gösterdi.
Ömrü boyunca incelediği bitkileri Kitâbü's-Saydele isimli kitabında listeledi ve doğal ilaçların hangi hastalıklara iyi geldiğini kapsamlı bir şekilde anlattı.
Newton'dan 700 sene önce, Netwon'un matematiksel olarak ispatladığı yer çekimi kuramı üzerine ilk fikirleri El-Biruni ileri sürdü.
Geliştirdiği teleskoplar ile gözlemleri sonucunda, gezegenlerin güneş etrafında döndüğünü doğrulayan Galileo'dan 600 sene önce, 'dünyanın döndüğü' fikrini El-Biruni savundu. Dünya dönüyorsa, ağaçlar ve taşların neden fırlamadığı sorusuna, merkezde bir çekicilik olduğu ve her şeyin dünyanın merkezine düştüğü cevabını verdi.
Kuzey, Güney, Doğu ve Batı'nın farklı noktalarda buluştuğunu; denizlerin ardında bir karanın bulunduğunu (Bugünkü Amerika) öngördü.
El-Biruni, 75 yaşında vefat etti. Kendisinden çok sonra gelen Newton, Toricelli, Copernicus, Galileo gibi bilim adamlarına ilham kaynağı oldu.
El-Asar'il-Bakiye an'il-Kuruni'I Haliye isimli kitabında Orta ve Yakın Doğu'da kullanılmakta olan takvim sistemlerini gösterdi. Hindistan'ın erken ortaçağ bilimlerini betimleyerek, matematik, astronomi ve astrolojinin temellerini anlattı.
Biruni bu eserinde kavimlerin kullandığı takvimlerden günlerden bayramlardan bahsederken Müslümanların Gadir gününü bayram olarak kutladıklarını da bizlere nakletmiştir. Eserini 361. Sayfasında da zilhilce'nin 18. İle ilgili Gadir-i hum gününü şöyle yazmıştır.
"18. gün, "Gadır-ı Hum" denilen gündür. Gadir-ı Hum, menzillerden birinin adıdır ve Hz. Peygamber "Veda Haccı'ndan dönerken burada konaklayıp, develerin yular ve eyerlerini toplatıp, Ali b. Ebû Talibin elinden tutarak, toplanan eşyanın üzerine çıkıp çevresindekilere "Ben size sizden daha yakın değil miyim?" diye sordu. İnsanlar "Evet" dediler. Bu defa Hz. Peygamber "Kim bana saygı duyuyorsa, Ali'ye de saygı duysun. İlahî! Ali'nin dostuna dost, düşmanına düşman ol; ona yardım edene sen de yardım et, onu aşağılayan kişiyi sen de aşağıla! O neredeyse hak ve hakikati onunla birlikte kıl!" dedi. Rivayete göre Hz. Peygamber üç defa gökyüzüne bakıp "Tanrının, elçilik görevimi yapabildim mi?" demiş. (El Âsâr El Bakiye, Dr. AHSEN Batur. Selenge yayınları 2011 istanbul s. 361)
Hatta Biruni'nin El-Asarü'l-Bakiye adlı eserinde belirttiğine göre, Hüseyin bin Ali'nin (Hz. Hüseyin) başı Şam'a getirildiği günde, Yezid elindeki değnekle onun azı dişlerine dürtüp, şu şiiri okuduğunu kitabında yazmıştır.
Somazsam eğer ki Hindiflerden (1) değilim ben,
Bize ettiklerini Evlad-ı Ahmed'den (2),
Keşke görselerdi Bedirde şehit düşen atalarım (3),
Çektiği acıyı Hazrecilerin mızrak darbesinden!
Havaya zıplarlardı mutluluktan ve sevinçten,
Ve derlerdi: Aslanım Yezid, dert görmesin ellerin
Kurutup onların önderlerinin soyunu sonunda,
Kapattık böylece kalan hesabı Bedir gününden.
1. Resim; Kitabın kapak fotoğrafı
2. Resim; Peygamber Efendimizin (s.a.a.) ve Ehlibeytinin Necran'lı Hıristiyanlarla Mübahelesini tasvir eden Minyatür. El Asarül- Bakiye adlı eserden.